Kökeninde değişik kültürlerin izlerini taşıyan 14 Şubat hediye kampanyalarının da yoğunlaştığı bir dönem. Hediye beklentileri ise kişilerin koşullarına ve cinsiyete göre değişkenlik gösteriyor.
Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – Sevgililer günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gün. Türkiye’de de yıllardır çiftler tarafından kutlanıyor.
Tarihsel süreçte birçok kültürün ürününde farkı yer alsa da günümüzde her yıl 14 Şubat birçok ülkede “sevgililerin günü” olarak biliniyor. Kısaca tarihe bakmak gerekirse, kaynaklardaki ortak noktalar şöyle:
Romalılar 13-15 Şubat arasında Lupercalia bayramı kutluyordu. Şenliklerin yapıldığı bu kutlamalarda, kesilen kurbanlar, kurban kanlarıyla kırbaçlamanın doğurganlığı artırılacağına inanılan bir pagan kültürünün izleri var. Şenliklerin sonunda genç erkekler bir kavanozdan isimlerini çektikleri kadınlarla eşleşiyordu ve bunun uzun bir birlikteliğin başlangıcı olduğuna inanılıyordu.
Normanlar ise 14 Şubat’ı Galatinin Günü olarak kutluyordu. Galatin “kadınların sevgilisi” anlamına geliyordu.
Hristiyanlıkla birlikte din adamlarının bu pagan kültürünün izlerini silme çabasını görüyoruz. Bunun etkisiyle bir süre sonra 14 Şubat “St Valentine günü”ne dönüşür. Roma imparatoru 2. Claudius evli erkeklerin kötü askerler olduğuna inandığı için evlenmeyi yasaklar. Askerleri gizlice evlendirilen rahip Valentine yakalanır ve 14 Şubat’ta idam edilir. Ancak, 14 Şubat’ta idam edilen en az iki Valentine var.
Orta Çağ Avrupasında 14 Şubat biraz daha romantik şekle büründüğünü görürüz. Sevilen kişiye kart verilmesi popüler bir uygulama haline gelir. Bu Shakespeare (Şekspir) döneminin romantik ortamıyla soylu sınıf arasında daha da yaygınlaşıyor.
1913’te bir Amerikan şirketinin 14 Şubat’a özgü kartların seri üretimine ticarileşme süreci başlıyor ve giderek ticari bir sürece dönüşüyor. Zamanla kartın yerini hediyeler almaya başlar ve bu alışverişi teşvik eden kampanyalarla desteklenir.
Yapılan bir araştırmaya göre, ticari kampanyalarla desteklenen özel bir güne dönüşen 14 Şubat’ta satışlar yüzde 15-17 arasında artıyor.
Sevgililer günü bitiyor mu?
Günümüzde artık markaların özel kampanyalar, tanıtım sürecinin yoğunlaştığı, organizasyonların yapıldığı bir dönem oldu 14 Şubat. Fakat bu özel gün hâlâ popülerliğini sürdürüyor mu, yoksa popülerliği sadece bir varsayımdan mı ibaret?
Pollective tarafından yapılan araştırmaya göre sevgililer gününün düşündüğümüz kadar popüler değil. 76 şehirden, 16-55 yaş aralığında rastgele örneklem yöntemi ile seçilen 2.000 kişinin online olarak katıldığı araştırma; sevgililer günü kutlamalarını, hediye tercihlerini ve pandemi gölgesinde gönül işlerini derinlemesine inceliyor.
“Herhangi bir planınız var mı?”
Hayatında özel biri olan kullanıcılara, sevgililer gününde neler planladıkları sorulduğunda kadınlarda yüzde 74, erkeklerde ise yüzde 60 herhangi bir plan yapmadığını dile getirdi.
Her 4 kadından sadece 1’i sevgililer günü kutlarken her 10 erkekten ise 4’ü sevgililer günü kutladığını belirtti.
Sevgililer günü kutlama detayına yaş kategorileri üzerinden bakıldığında hem kadında hem de erkekte 16-25 yaş arası aralığında olanların sevgililer günü kutlama oranının düştüğü görülüyor. Sevgililer gününü en çok kutlayan kategori ise yüzde 57 ile 26-55 yaş aralığında erkekler.
Herhangi bir planı olan 16-25 yaş aralığındaki kadınların oranı yüzde 24 iken erkeklerin oranı yüzde 36.
Evde yemek ve hediye etkinliği kadınlarda yüzde 16 erkeklerde ise yüzde 22 oranında gerçekleşecek aktive olurken, sevgililer gününü dışarıda geçirmeyi planlayan kadınların oranı yüzde 7, erkeklerin oranı ise yüzde 11 oluyor. Genç kadın ve erkeklerde oranın düşmesi son derece net iken, erkek ve kadın arasındaki bu farkın bu özel günde erkeklerin kendileri üzerinde daha fazla sorumluluk hissetmesi sebebiyle olabileceğini düşünüyoruz.
Kadınlar ‘tatil’ diyor
Sevgililer gününün kutlanmasının katılımcılara ne ifade ettiği sorulduğunda genel olarak herhangi bir anlam ifade etmemenin yanında günün fazla abartıldığı ve kapitalist bir gün olduğu kullanıcılar tarafından sıkça ifade ediliyor. Fakat hediye almanın günden bağımsız olarak her zaman güzel olduğunu ve özel günlerin de hediyeleşmeye olanak sağladığını belirten kullanıcılar da bulunuyor.
Katılımcılara günümüz hediye grupları arasında farklı seçenekler sunuldu ve hediyelerden hangilerini almayı tercih ettikleri soruldu.
Cinsiyet odağında bakıldığında kadınlar yüzde 44 ile birinci sırada tatil; ikinci sırada yüzde 34 ile takı, mücevher, saat ile aksesuar grubu; yüzde 32 ile üçüncü sırada kıyafet, ayakkabı gibi giyim; 4. sırada yüzde 31 ile deneyim içeren hediyeler (kurs, konser, tadım aktivitesi vb.) 5. sırada ise yüzde 28 ile mental olarak kendini geliştirebileceği bir hediye bulunuyor.
Kadınlarda “tatil” yaş grubu detayında da birinci sıradaki yerini koruyor. Ortalama her 4 kadından birini hediye olarak tatil yapmanın kendini mutlu edeceğini söylüyor. 16-15 yaş aralığında kıyafet, ayakkabı gibi ürünler yüzde 33 ile ikinci sırada tercih edilirken 25-55 yaş aralığında yüzde 35 aralığında takı, mücevher, saat kategorisi yer alıyor.
Erkeklerin tercihi ‘elektronik’
Erkekler için kendilerini mutlu edecek hediye grubu başında yüzde 34 ile elektronik hediyeler yer alırken, ikinci sırada yüzde 32 ile tatil, üçüncü sırada yüzde 31 ile Kariyer/eğitim gelişimime katkı sağlayacak hediye, dördüncü sırada yüzde 30 ile mental olarak kendimi geliştireceğim bir deneyim seçeneği ve beşinci sırada yüzde 24 ile kıyafet, ayakkabı yer alıyor.
16-25 yaş arası genç erkek kategorisi tüm diğer gruplardan farklı olarak birinci tercihini yüzde 36 ile kariyer/eğitim gelişimime katkı sağlayacak bir hediye tercih edeceğini söylüyor. İkinci ve üçüncü sırayı ise yüzde 33 ile elektronik bir alet ve mental olarak kendimi geliştireceğim bir deneyim seçimi paylaşıyor. Dördüncü sırada yüzde 29 ile kıyafet ayakkabı kategorisi bulunurken, dördüncü sırada fiziksel olarak kendimi geliştirebileceğim bir hediye kendine yer buluyor.
26-55 yaş arası erkeklerde yüzde 39 ile tatil birinci sırada kendine yine yer alıyor. İkinci sırada elektronik bir alet, üçüncü sırada mental olarak kendilerini geliştirmelerine yardımcı olacak bir deneyim, dördüncü sırada yüzde 26 ile kariyer/eğitim gelişimime katkı sağlayacak hediye ve son olarak beşinci sırada ise deneyim içeren bir hediye (kurs, konser, tadım vs) bulunuyor.
Hediye tercihlerimiz değişiyor
16-25 yaş arası genç erkeklerin birinci seçimlerinde “Kariyer gelişimine yönelik bir hediye” aynı yaş grubunda genç kadınlar ve 26-55 yaş arası erkeklerin de listesinde. Kadınların listesinde yer alan takı, mücevher, saat kategorisi ise erkeklerin ilk 5’inde yer almıyor. 16-25 yaş arası erkekler hediye tercihlerini genel olarak kişisel gelişimden yana kullanıyor ve 3 yaş grubunun tercihinde birinci sırada yer alan tatil genç erkeklerde ilk 5 içinde yer almıyor.
16-25 Kadın | 16-25 Erkek | 26-55 Kadın | 26-55 Erkek |
Tatil | Kariyer/eğitim gelişimime katkı sağlayacak hediye | Tatil | Tatil |
Kıyafet, ayakkabı | Mental olarak kendimi geliştireceğim bir deneyim | Takı, mücevher, saat | Elektronik aletler |
Deneyim içeren bir hediye (kurs, konser, tadım vs.) | Elektronik aletler | Kıyafet, ayakkabı | Mental olarak kendimi geliştireceğim bir deneyim |
Kariyer/eğitim gelişimime katkı sağlayacak hediye | Kıyafet, ayakkabı | Deneyim içeren bir hediye (kurs, konser, tadım vs.) | Kariyer/eğitim gelişimime katkı sağlayacak hediye |
Takı, mücevher, saat | Fiziksel olarak kendimi geliştireceğim bir deneyim | Mental olarak kendimi geliştireceğim bir deneyim | Deneyim içeren bir hediye (kurs, konser, tadım vs.) |
Hediye nereden alınır?
Hediyeleri yüzde 51 oranında online ya da mağaza fark etmeksizin her iki noktadan da alabilirim diyenleri içerirken. Sadece online olarak alırım diyenler yüzde 40, fiziki olarak mağazadan almayı tercih ediyorum diyenler ise yüzde 9 oluyor.
Pandemi mi ekonomi mi?
Hayatında biri olan kullanıcılara, güncel ekonomik süreçlerin ilişkilerini nasıl etkilediğini sorduğumuzda ortalama yüzde 37’nin hayatını son derece etkilerken toplamda yüzde 73’ün hayatına farklı derecelerde etki ettiği görülüyor. Hayatlarını etkilemediğini söyleyenler ise yüzde yüzde 28 oluyor.
Yaş grupları detayında bakıldığında en çok etkilenen kitle yüzde 32 ile 26-55 yaş aralığındaki kadınlar olurken en az etkilendiğini söyleyenler yüzde 14 ile 16-25 yaş aralığında erkekler oluyor.
Kendini bekar olarak tanımlayan katılımcılara pandeminin yeni kişilerle tanışmalarını nasıl etkilediğini soruldu. 26-55 yaş aralığı ortalama yüzde 46 oranında kendilerini olumsuz etkilediğini belirtirken, yüzde 36 ile 16-25 yaş aralığını yüzde 10 oranında daha az olumsuz etkilediği görülüyor.
En çok etkilenen kesim yüzde 52 ile 25-55 yaş aralığında kadınlar. Ortalama her iki kadından biri pandeminin yeni kişilerle tanışmasını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu oran 16-25 yaş arası erkeklerde 10 kişiden 3’ü olarak en az etkilenen kesim olarak görülüyor.
Aynı soruyu yine kendini bekar olarak tanımlayanlar üzerinden bu kez buluşmalar ve ülkenin içinde bulunduğu güncel ekonomik durum ekseninde sorulduğunda ekonomik durumların pandemiden daha fazla etki ettiğini görülüyor. Yine en çok ve en az etkilenen gruplar değişmezken 16-25 yaş grubu aralığında olumsuz etkilenenlerin oranı yüzde 58’e, 26-55 yaş aralığında bu oran yüzde 63’e çıkıyor.
Her iki koşuldan da daha çok etkilenenler kadınlar ve özellikle de 26-55 yaş aralığındaki kadınlar olurken. İçinde bulunulan ekonomik durumun pandemiden daha fazla etki ettiğini söylemek mümkün.