Ankara 1. bölgede Atatürk’ün köşküne 100, İnönü’nün pembe köşküne 30 metre mesafede ikamet eden bir seçmenim.
Deniyor ki: “Sadullah Ergin CHP adayı değil(!). Siz gene CHP’ye oy verin!..”
Ama CHP’ye verdiğimi sanarak oyumu sandığa atacağım, ŞAPKADAN S. Ergin çıkacak!..
Genel başkanlar PARTİLERİNİN PATRONU OLABİLİR… Demokrasi sözünü dillerinden düşürmediklerine göre olmamaları gerekir ama Türk tipi burjuva demokrasisinin sonucu olarak öyle davranıyorlar.
Hadi bu onların kendi iç işidir, bizi ilgilendirmez diyelim. Denmez ya…
Ama seçmen de SANDIĞIN PATRONU!.. Oyu onlar verecek; yani CHP seçmeni! Kemal Bey ve Ali Bey Çankaya seçmeninin müdürü, patronu, komutanı değil… Onlara ve oylarına tahakküm etme hakları da yetkileri de yok!
Yine deniyor ki “Ankara 1. bölgedeki CHP listesinde Ergin dışındaki adaylar CHP’li… DEVA seçmeni de onlara oy verecek olmaktan rahatsız…”
Birincisi, kimse muhafazakâr adayları silah zoruyla CHP listelerine yerleştirmedi. İkincisi, bu ittifak belası olmasaydı, bu partiler bağımsız olarak seçime katılsaydı, bu adayların kaçı Meclis’e girebilirdi? Üçüncüsü ve daha önemlisi…
Ergin’in adaylığı pek çok CHP seçmenini ciddi biçimde kızdırdı. Bütün Türkiye’deki oy oranı ortalama 2-2,5 olan DEVA’nın Çankaya’daki oy oranı nedir? CHP’ye oy vermeye elinin gitmediği söylenen(!) DEVA seçmeninin küçücük eksikliğini, Ergin aday gösterilmeseydi, hele 21 yıllık AKP öfkesiyle CHP seçmeni fazla fazla kapatırdı. Peki Çankaya’daki DEVA seçmeni, ERGİN yüzünden CHP’ye kızan, kırılan seçmen eksiğini telafi edebilir mi?
Kılıçdaroğlu’nun olumlu özelliği karnından haram lokma geçmemiş, namuslu, dürüst olması! E SEÇMEN DE BUNUN HAKKINI CUMHURBAŞKANLIĞINDA KENDİSİNE OY VEREREK GÖZETECEK. ORADA DURMALIYDI!
CHP seçmeni açısından siyaseten gayet tartışmalı bir isim olan Babacan niye yine çok tartışmalı bir ismi CHP’ye hem de ÇANKAYA’dan dayattı? Babacan CHP seçmeninden böyle bir tepki beklememiş miydi? Daha az tepki yaratacak, hiç yaratmayacak başka adamamı mı yoktu? Kendisi zaten yeterince rahatsızlık yaratmadığını mı sanıyordu? Babacan’ın iyi niyetli, hele saf, tecrübesiz olduğunu kabul etmek imkânsız! Bu, bile bile yarayı deşmek. Kırmızı çizgiyi göstere göstere çiğnemek!..
Ama daha önemlisi… Kırmızı çizgiyi korumak, savunmakla görevli bir koltukta oturan Kılıçdaroğlu, nasıl oldu da onayladı? Seçmenin “listeye giremem, vekil olamam” diye bir kaygısı yok ki… Babacan’ı ikna etmeye çalıştı, edemedi de bunu açıklayamıyor mu?
Anlaşıldığı kadarıyla Kılıçdaroğlu yine Ekmeleddin taktiğini uyguluyor. Hatta sanki bu onun temel “misyonu” olmuş. Hadi, Ali Dibo ittifakın dayattığı bir mecburiyetti. İzmir 1. bölge 1. sıradaki Yüksel Taşkın hangi mecburiyetin adayı? Muhtemelen aynı “misyon”un…
Taşkın’ın Taraf gazetesinde o meşhur anti Atatürk, Fethullah hayranı yazılar yazdığı günlerde Sadullah Ergin de Ergenekon davalarını “bağımsız yargı” maskesinin arkasında yöneten adalet bakanıydı. Ne farkları var?
Kılıçdaroğlu bu Ekmeleddin misyonundan ve tahakkümünden vazgeçmelidir! Çünkü Babacan bile Kılıçdaroğlu “sayesinde” CHP seçmenine tahakküm etme cüretini gösterebiliyor.