DÜNE BAKMA DURAĞI
Yıl 1914…
Ruslar “hadi gelin maç yapalım” demiş Fenerbahçe’yi davet etmişti Odessa’ya. Bu hem Fenerbahçe için hem de Osmanlı-Rus ilişkileri için bir ilkti. Ruslardan daveti alınca Fenerbahçe’yi tatlı bir telaş aldı. Önce “Diğer İstanbul takımlarından da bir karma mı yapsak acaba?” diye düşündü Fenerliler. Ama sonunda kendi takımlarıyla ve 22 kişilik bir heyetle düştüler yollara. Hem de ne düşmek. Onları Odessa’ya götüren vapurun adı Deli Petro’ydu. Tıpkı vapur gibi Karadeniz de delirmişti herhalde ki futbolcuların çoğunu deniz tutmuştu o seyahatte. İçleri dışlarına çıkmıştı.
Neyse sonunda Odessa’ya vardı Fenerbahçeliler. Ruslar konuklarını ilgiyle karşıladılar. Fakat gelin görün ki; Rus takımları sanki Avrupa karması gibiydi; takımlarında bir sürü iyi yabancı oyuncu vardı. Bu da yetmiyormuş hepsi iri yarıydılar. Hani bizde babayiğit denir ya öyle yani… Ama yine de Fenerbahçe layıkıyla hakkından geldi bu işin. Öyle ki Odessa’daki maçları bitince bu kez bir başka Rus takımı, “Lütfen bizimle de oynayın” diye davet etti onları.
İlk yurtdışı deplasmanda sonuç iyi
Maçların üçü Odesa, ikisi ise Ukrayna’da Mıkolayiv’de oynandı. Sonuç mu? Fenerbahçe 5 maç yaptı Rusya’da ve tek yenilgiyle döndü İstanbul’a.
Bu seyahat Fenerbahçeliler için unutulmazdı çünkü hem bir ilkti hem de futbolcular Rusya’da tribünlerde bir ilki daha yaşadılar. Sahaya çıktılar; aaa bir de ne görsünler? Tribünlerde kadınlar var. Düşünsenize daha düne kadar Osmanlı’da Müslümanların futbol oynaması yasak. Hele bir de kadınların erkekleri izlemesi zinhar…
97 yıl sonra… Yıl 2011, yer Şükrü Saraçoğlu Stadı. Tribünde 46 binden fazla kadın var. Federasyonun aldığı “şiddetsiz tribün” yani erkek izleyiciye veto kararının yarattığı bir ilk bu. Bir başka tarihi an… Klasik olacak ama buraya en yakışan laf, “Nereden nereye…”