Her kış yüzlerce köy yolu ulaşıma kapanır. Bahar aylarına kadar da geçit vermez kar. Kızaklarla bir sağlık kuruluşuna ulaştırılmaya çalışılan hastaların hikâyelerini, okuluna gidebilmek için kilometrelerce yürümek zorunda kalan küçücük çocukların maceralarını bir araya toplasak, tuğla gibi bir kitap çıkar ortaya. Çığ denilen şeyi batıda yaşayanlar filmlerde görür, doğuya yolu düşmediyse.
Geri kalmış demiyorum, o kadar geri bırakılmıştır ki doğu, sürgün bölgesidir. Devlet, sakıncalı memurunu cezalandırmak için gönderir doğuya. Doğulu, o sürgün yemiş memurdan medet umar. Farkında mıdır bilinmez, o sürgün yiyen memur, devletten daha yakındır kendisine.
O kadar geri bırakılmıştır ki doğu, mahrumiyetin dibidir. Takvimler 50’leri göstermiş, 80’leri devirmiş, 20’nci yüzyılı devirip 21’i tüketmeye başlamış, ne fark eder. Yokluk aynı yokluk, soğuk aynı soğuk, yalnızlık aynı yalnızlık!
Muharrem Taş öldü!
Hastaydı Muharrem, bir sağlık ocağına, hastaneye yetiştiremedi yakınları. Kar yolları kapatmıştı, ambulans gelemedi. Askerden yardım istediler, helikopter kalkamadı. Kışta kıyamette, insanın tükürüğünü havada donduran soğuğa dayanamadı Muharrem.
Hafızalarımıza bir babanın, sırtında hayatın en ağır yükünü taşıdığı bir fotoğraf karesi olarak kazındı. Çocukluğunu yaşayamadı Muharrem. Oğlunun “Okula başladığı gün” diye bir fotoğrafına bakamayacak babası. Ne bir mezuniyet, ne askerlik fotoğrafı da olmayacak. Babasının onunla ilgili bütün güzel anıların üzerine ağır bir mezar taşı gibi bu anı yerleşecek. Hep onu düşünecek, hep o yükü taşıyacak yaşamı boyunca omuzlarında, iki büklüm. Sorgulayıp duracak kaderini.
Yetkililer görevlerini yapsalardı, zamanında yetiştirselerdi Muharrem’i yakın bir sağlık kurumuna, kurtulur muydu, hayata tutunur muydu, hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Büyük olasılıkla her zaman olduğu gibi kalanları sorumluluktan kurtaracak, altında devletin mührüyle kapı gibi bir rapor çıkaracaklardır karşımıza.
Muharrem öldü ama, öldükten sonra köyünün yolunu açmak geldi kifayetsiz yetkililerin aklına. Yol açma çalışmalarına başlanmış. Önümüz seçim, Mart sonuna kadar kesin açılır. Köy 4-5 hane de olsa, oy oydur.
Önümüz seçim, “bir duble yol açılışı” daha bekliyoruz. Bilmem kaç yüz saat kulesi açılışının arasına katıverin, adı da bizden olsun, “Muharrem Taş Bulvarı”.
Köyün girişine bir saat kulesi ve 30 milyonluk bir de giriş kapısı yapmayı unutmayın.