Twitter mesajlarımız ve Facebook paylaşımlarımız nedeniyle eleştiriliyoruz. Doğaldır, bir çizgimiz var ve ana muhalefet partisi de olsa CHP o çizginin oldukça sağında kalıyor. Sağında kalsa yine iyi, adının başına her “yeni” eklendiğinde daha da sağa kayıyor. Genel Başkanlık koltuğuna nasıl oturduğu hâlâ gizemini koruyan Kılıçdaroğlu döneminde partinin “sağa çekmesi” iyice arttı. Bir “ön takım” sorunu yaşıyor parti. E, Ankara’nın bulvarları da malum, sağa akıntı vardır biraz.
Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle birlikte uygulanan politikanın CHP’nin kapılarını sola kapattığını o zaman da söylemiştik. Bu bir öngörü değil, bir durum saptamasıydı sadece. CHP Genel Başkanı’nı Deniz Gezmiş’in mezarının başında ellerini semaya açıp dua ederken görünce şaşırmıştık. Şaşkınlığımız onu orada görmekten değildi. Politikacıdır, birileri orada gözükmesinin doğru olacağını söyler, o da orada olur. Onu dua ederken hep iftar sofralarında gördüğümüz içindi şaşkınlığımız. Sonra CHP Gençlik kollarının sloganlarını duymaya başladık uzaklardan, şaşkınlığımız iyice arttı; “CHP gençliği, Denizler’in yolunda”. Sanki sahip olduğu 144 milletvekilinin yarısından fazlası Denizler’in idamına Demirel’le birlikte “evet” oyu kullanan parti CHP değil. 3-5 milletvekilinden söz etmiyoruz. CHP, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarından sorumludur! CHP’yi Denizler’in anmasında görünce, polisiye hikâyelerdeki “cinayet mahalline geri dönen katil” karakterini düşünmemek mümkün değil.
CHP’NİN SEÇİMİ
Eleştiriliyoruz; CHP ilk defa önümüzdeki yerel seçimlerde kazanmaya bu kadar yakınmış, CHP’ye destek olmamız gerekirken eleştiriyormuşuz, CHP’nin kaybetmesi için uğraşıyormuşuz! Tam tersine, başından beri CHP’nin yanlışlarını dile getiriyoruz. Bu şekilde yanlış politikalarla, sola değil sağa oynayarak seçim kazanamazsınız diyoruz. Zamanında Ecevit’in düştüğü yanlışlara düşmeye devam etmeyin diyoruz. Cumhuriyet’le yaşıt bir partisiniz, Ankara’ya, İstanbul’a kendi içinizden bir belediye başkan adayı çıkarın diyoruz. Sağdan devşirdiğiniz adaylarla oy toplayamazsınız, partinin kapılarını sola değil, sağa kapatın diyoruz. İçinizden bir aday çıkaramıyorsanız tabanınızın, ilerici kesimlerin, solun destekleyeceği bir adayı destekleyin diyoruz.
Mansur Yavaş’ın Ankara Belediyesi için CHP çevrelerinde adı geçmeye başladığı gün, amacın CHP’yi biraz daha yıpratmak olduğunu söyledik. Amaç yerel seçimler değil, genel seçimlere kadar CHP’yi biraz daha parçalamak, bunu göremiyorsanız siyaset yapıyoruz demeyin artık. Mansur Yavaş’ın geçmişte söyledikleri, Türkiye’de siyaseti şekillendirmekte başarılı olduğu inkâr edilemez bir kaset uzmanı tarafından piyasaya sürüldü bile. Şimdi herkes Mansur Yavaş’tan “ben değiştim” demesini, Deniz Gezmiş, Yılmaz Güney, “Terörist Kör Eşber” ve Yaşar Kemal hakkında ağzından köpükler saçarak sarf ettiği cümleler için günah çıkarmasını bekliyor. Mansur Yavaş kendi adına tutarlı bir çizgi izliyor. Dün MHP’liydi, partisi dışlasa da bugün de MHP’lidir. CHP’ye üye olmakla CHP’li olunmuyor. Yanılan, Mansur Yavaş’ın değiştiğini düşünenler! Değişen o değil. Değişen, adının başına bir “yeni” ekleyerek Mansur Yavaş gibilerden medet uman CHP!
Yorumlarımız nedeniyle bizi eleştirenlerin şu söylediklerini kabul etmemek mümkün değil: CHP, ilk defa seçim kazanmaya bu kadar yakın! Cemaatin ortaya çıkardığı, yıllardır yapılan hırsızlığın, yolsuzluğun yalnızca son 1,5 yıllık kısmı. AKP, tabanına bile bunu savunamaz, anlatamaz durumda. Alelacele çıkarmaya çalıştıkları kanunlarla kolluk kuvvetlerinden yargıya kadar allak bullak olmayan bir tek kurum yok. Gezi olaylarında gördük, yaşam biçimlerine karışılması nedeniyle ayaklanan, en solundan en sağına toplumun bütün kesimleri AKP’nin karşısında. Batılı ülkeler diken üstünde, yargıya yapılan müdahaleyi tedirginlikle izliyor. Alelacele çıkarılmaya çalışılan kanunlarla internet üzerinde Çin’in yasaklarını bile mumla aratacak düzenlemeler yapılmaya çalışılıyor. Biraz önce internet medyasına düşen bir haber, internet kanunundaki aceleye, yine cemaatin “piyasaya sürmeye hazırlandığı bazı videoların” neden olduğunu gösteriyor. Amerika’nın desteğinin son demleri yaşanıyor, adamlar AKP iktidarından elde edeceğini aldı, parti “ekonomik ömrünü” tamamladı, Cüneyt Zapsu’nun dediği gibi, Erdoğan’ı deliğe süpürmek üzere. Evet, doğudur, koşullar o kadar uygun ki, iktidar akıllı ve iyi niyetli bir ana muhalefet partisine tepsi içinde sunuluyor adeta. Ama o ana muhalefet partisi, uyguladığı politikalarla adeta elinin tersiyle itiyor bu ikramı.
Keşke CHP lideri seçim öncesi halk tarafından “icazet almak” olarak yorumlanan bir Amerika ziyareti yapacağına, halkın arasında olsaydı.
Keşke CHP, partinin kapılarını sola kapatacağına sağa kapatsaydı.
Keşke CHP Kahramanmaraş olaylarını, Çorum olaylarını unutmamış bu halkın karşısına faşist adaylarla çıkacağına, ilerici adaylarla çıksaydı.
Sosyal medyada dolaşan bir fotoğraf o kadar net anlatıyor ki durumu. Bir partili (!) CHP’li mi, MHP’li mi belli değil, arabanın camından çıkardığı sol eliyle kurt işareti yaparken, sağ eliyle CHP bayrağını sallıyor!
Bizim oyumuzun “hayır”lı olacağı kesin, umarız seçim sonuçları CHP için de hayırlı olur.