Bizhaberiz / Ankara – Mehmet Kanbur, 12 Eylül adaleti tarafından “Üçüncü Yol” davasında yargılanıp 29 Ocak 1983 tarihinde idam edilmişti. Yazdığı son mektubu askerler 26 yıldır eşine ve yakınlarına verilmiyordu. Devrimci 78’liler Federasyonu, sonunda mahkeme kararı ile Mehmet Kanbur‘un son mektubunun eşine verilmesini sağladı. Daha önce fotokopisi ele geçirilen mektubun aslı bugün (22 Temmuz 2009 Çarşamba) Mülkiyeliler Birliği’nde Mehmet Kanbur‘un eşi Zeynep Kanbur’a ve kardeşlerine teslim edildi.
Devrimci 78’liler Federasyonu’nun Ankara’da düzenlediği törende 26 yıl önce idam edilen devrimci Mehmet Kanbur‘un eşi Zeynep Kanbur bir konuşma yaptı.
Zeynep Kanbur, “Mektubu dün aldım. Tahmin edemeyeceğiniz kadar heyecanlandım. Eşimin ziyaretine gitmiş gibi oldum. Mektubu elimdeyken sanki kendisini yanımda oturuyormuş gibi hissetim. Eşim idam edildiğinde oğlum Murat 9 yaşındaydı. Bir çocuğun babasının idam ağacını araması kadar zor bir şey yok. Oğlum babasının mezarlığına gidip babasının darağacını arıyor. Ben eşime sahip çıktığım kadar diğer bütün devrimcilere de sahip çıkıyorum. İdama giden insanların son sözünü sorarlar. Mahkûmlar da son kez yakınlarını görmek ister; fakat o gün orada kimsenin son isteği yerine getirilmedi” dedi.
Mehmet Kanbur’un son mektubu
Mehmet Kanbur‘un 29 Ocak 1983’te idam edilmeden 10 dakika önce el yazısıyla yazdığı mektup şöyle:
“29 Ocak 983
Değerli karıcığım.
Biz tarihi son görevimizi yerine getirirken en azında seni görmek isterdim. Öyle sanıyorum ki hiç haber verilmedi. Veya göstermelik olarak, bilinçli, gecikeceğiniz şekilde haber gönderildi. Bu namussuzlardan farklı bir şey de beklenemez. Göremedim diye üzülmene hiç gerek yoktur. Senden bunu beklerim.
Ben hayatım süresinde özellikle birlikte olduğumuz zamanlarda gerçek anlamda belli şeyler anlatmaya çalıştım. Ve bu uğurda gücüm oranında üzerime düşen görevleri şu veya bu ölçüde yerine getirmeye çalıştım. Son olarak da halkımın mutluluğu uğruna canımı severek feda ediyorum. Bu görevi yerine getirirken size ve halkıma layık olmaya çalışacağım. Son nefesimi verirken dahi köhne düzenin cellatına fırsat vermeden halkımın mutluluk sloganını haykıracağım. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Senin bundan sonraki özel yaşamın hakkında bir şey söylemek istemiyorum. Sana güveniyorum. Tek başına yapayalnız kalsan dahi doğruluktan, dürüstlükten ayrılmayacağına, namusluca yaşamını sürdüreceğine inanıyorum. Ayrıca sana ve halkıma armağan ettiğim Murat’a da yeterli ilgi göstereceğine, halkına yararlı olacak bir biçimde yetiştireceğine eminim.
Akyazı onurumuz yolumuz Akyazı’da düşenlerin yoludur. Devrimciler öldü yaşasın devrim. Kahrolsun faşizm. Tek yol devrim. Mektubumu bitirirken gözlerinizden öperim. Tüm dostlara selamlar. Babama, anneme, yengeme, abime, İnsaf Selver bacıya, yeğenlere ve dayılara selamlar.
Mehmet KANBUR”