Hasan Köseoğlu / Ajans Bizim – Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Afganistan’da kalmaya karar verilirse yeni bir tezkere gerekeceğini belirterek, ”TBMM olağanüstü toplantıya çağırılır. Bu konuda ilgili bakanlık ve kurumlarımız çalışmalarını sürdürüyor, hazırlıklarını yapıyor” dedi.
Hulusi Akar, İstanbul’da düzenlenen 15’inci Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda (IDEF’21) basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Cumhuriyet tarihinin en yoğun dönemini yaşadığını ifade eden Akar, “Kıbrıs Harekatı’nda icra edilen toplam uçuş değerlendirildiğinde yaptığımız uçuş sayısı çok fazla. Deniz Kuvvetlerimiz bütün zamanların rekorunu kırarak bir yılda 200 bin saat seyir yaptı. Bir pilotumuz 5 pilotun işini yaparak görevlerini fedakârca yerine getiriyor. Pilot yetiştirme çalışmalarımız da devam ediyor. Terörle mücadele harekatları var, sınır ötesi harekatlar var, barış destekleme faaliyetlerimiz eğitim ve tatbikatlarımız eksiksiz, aksaksız şekilde devam ediyoruz” dedi.
24 Temmuz 2015’in kendileri için önemli bir tarih olduğunu kaydeden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Terörle mücadelede yeni bir dönem başlatıldı. Söz konusu tarihten bugüne kadar 18 bin 392 terörist etkisiz hale getirildi. Yılbaşından bu yana ise Irak ve Suriye’nin kuzeyinde yapılan harekatlarımızda 1.742 terörist etkisiz hale getirildi. Bu konuda kararlıyız, asil milletimizi 40 yıldan beri başımıza bela olan bu terör musibetinden kurtarmak için canla başla çalışıyoruz. Bu konuda bütün fedakarlık yapılıyor. İnşallah asil milletimizi bu terör belasından kurtaracağız. Mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek. Ülkemize dönük hain planları olan her terörist bizim hedefimizdir.
Irak Savunma Bakanı ile görüştük. Samimi bir görüşmemiz oldu. Ona da söyledik, bizim asla Irak’ın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüyle ilgili bir sorunumuz yok. Ama terörist nerede, bizim hedefimiz orası.”
“YPG’yi çözmeden bir yere varamayız”
Suriye’deki en önemli problemin terör örgütü YPG olduğunun altını çizen Akar, şunları kaydetti:
“Bunu hep söylüyoruz: ABD ile S-400 ve F-35 meselelerini bir şekilde, öyle ya da böyle çözebiliriz. Ama YPG’yi çözmeden bir yere varamayız. YPG terörist değil diyorlar. Aklımızla alay ediyorlar. Nitekim bazı sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, emekli askerler orada YPG’nin terörist olduğunu söylüyor. Ama maalesef bizim müttefikimiz onlara hâlâ silah araç, gereç cephane veriyor. Çok yanlış. Biz küresel ilgi ve etkisi olan bölgesel bir gücüz.
ABD’nin Orta Doğu’da da Türkiye ile koordineli iş yapması, çalışması başarı getirir… Yani Türkiye ile iş birliği, terör örgütü YPG ile değil… Bölgesel güçle iş birliği yapmadan hiçbir yere varamazsınız. Orta Doğu’da Türkiye’yi göz ardı ederek hiçbir şey yapamazsınız. Dolayısıyla müttefikinizi iyi seçin, sizin müttefikiniz kim? Biz 9 milyon Suriyeli’ye insani yardım güvenlik konusunda yardım yapıyoruz. Kontrol ettiğimiz alanlarda 5 milyon kişi var.”
“PKK dışarıdan destek alıyor mu?” diye sorulan Akar, “Her konuda alıyorlar. Silah bakımından, atışına, silah kullanmaktan mevzi yapmaya kadar. Afrin’de başlarına yıkılan çukurları görmediniz mi? Hepsi mühendislik ürünü. Ne yaparlarsa yapsınlar Mehmetçiğin nefesini enselerinde hissediyorlar. Teröristlerin başı iki gece aynı yerde kalamıyor. Sürekli yer değiştiriyorlar. Korku dağları bekliyor. İnşallah korktukları başlarına gelecek” karşılığını verdi.
“Yunan halkı ile sorunumuz yok”
Akar, Yunanistan’la ilişkilere ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti:
“Yunan halkı ile sorunumuz yok. Yunan komşumuzun asker ve siyasi yöneticileriyle halkını ayırmak lazım. Bütün konularda samimi olarak uluslararası hukuk barışçıl yol ve yöntemler diyoruz. İyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde diyalogla sorunlarımıza siyasal çözümler bulalım diyoruz. Her şeye rağmen bunu diyoruz. Bu manada Dışişleri Bakanlıkları arasında istişari görüşmeler var; Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO Genel Sekreteri’yle görüşmesi üzerine NATO’da oluşturulan ayrıştırma mekanizması var; Savunma Bakanlıkları arasında yürütülen güven ve güven artırıcı önlemler görüşmeleri var.
Dünyanın hiçbir yerinde kara suları 6 mil, hava sahası 10 mil bir ada yok. Ne bugün ne tarihte. Böyle bir şey yok. Ayrıca adalarla ilgili en önemli anlaşmalar Lozan ve Paris. Bu anlaşmalar 23 adanın silahlandırılamayacağını söylüyor. 16’sını silahlandırdılar. Eğer kafama göre değiştirirsem bu anlaşma olmaz. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa… 600 kilometreden geliyorsun… 10 kilometrekarelik, bize 1.950 metre uzaktaki Meis’e… 40 bin kilometrekarelik deniz yetki alanı istiyorsunuz. Bu nasıl adalet? Biz hak alaka ve menfaatlerimizi korumakta kararlıyız azimliyiz ve buna da muktediriz. Ne yaparlarsa cevabını alırlar. Emekli Yunan askerlerden bazıları, siyasiler, diplomatlar, akademisyenler…Yunanistan’da görüşlerimizi telaffuz eden insanların sayısı çoğaldı. Bunlar önemli.
Ayrıca, 3-5 kullanılmış uçak almakla, 3-5 gemi ile TSK’ya karşı üstünlük sağlamayı beklemeyin. Bu beyhude bir gayret. Hem bu kadar dış borcunuz varken böyle bir maceraya girmeniz, Yunan halkının refahına karşıdır, onun hayatını zorlaştırır.”
Akar, Dedeağaç’taki ABD varlığına ilişkin de “Bir yığınak değil, tatbikat kapsamında yapılan bir çalışma. Bunu Türkiye’ye yönelik bir tehdit olarak algılamamak gerekiyor” dedi.
“Kabil’den 570 vatandaşımızı tahliye ettik”
Millî Savunma Bakanı Akar, Afganistan’daki son duruma ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“Askeri birliklerimiz güven içinde, emniyetle görevlerini eksiksiz yapmaya çalışıyorlar. Birinci gün Taliban şehre girince yerli sözleşmeli personel görev yerlerini terk ettiği için halk havaalanına girdi. Bu durum 24 saat sürdü daha sonra TSK unsurları Almanlar, İngilizler ve ABD’lilerle birlikte yerel bazı Afgan unsurları ile pist uçuşlara hazır hale getirildi. Şu anda havaalanı dışına çıkmak istemiyorlar, orayı bir anlamda güvenli bölge, sığınak gibi görüyorlar, bekliyorlar. Ayın 16’sında THY kalktı 258 yolcusuyla. Ondan sonra Hava Kuvvetlerimize bağlı uçaklarımızı kullanarak tahliye yaptık. Askeri uçaklarla Kabil-Türkiye yaparsak çok zaman kaybedeceğiz dedik. Gerektiğinde hızlı reaksiyon göstererek tahliyeleri gerçekleştirmek amacıyla uçakları hazır tutacağız. Bir saat içinde oraya uçakları sokacağız ve Mehmetçiği alıp çıkacağız. Dolayısıyla elimizdeki uçakları hazır tutmak için yeni bir planlama yaptık. Biz vatandaşlarımızı Kabil’den İslamabad’a getiriyoruz oradan THY ile yurda tahliye ediliyorlar. Bu yolla 570 vatandaşımızı Kabil’den A 400 M’lerle İslamabad’a aktardık. Oradan da THY ile taşıdık. Bir anlamda hava köprüsü kurduk.”
“Afganistan’da gizli gündemimiz yok”
Türkiye’nin yüzyıllardan beri Afganistan ile tarihi geçmişi, ortak değerleri olduğunu ifade eden Akar, şunları kaydetti:
“20 yıldan beri oradayız, 6 yıldan beri de havaalanını işletiyoruz. Bizim herhangi bir muharip görevimiz olmadı. Tamamen teknik, idari, insani çalışma. Bizim çalışmamız bundan ibaret. Bunu yaptık. Biz 2002’den beri Afgan kardeşlerimizin yanında olmayı sürdürüyoruz. NATO o dönemde de tartışıyor, ‘Ne zaman çıkacaksınız?’ diyordu. Biz her seferinde dedik ki ‘Afgan kardeşlerimiz istediği sürece biz burada kalmaya devam edeceğiz.’ Biz aynı noktadayız. Bizim Afgan kardeşlerimizle kültürel, ortak, tarihî değerlerimiz var. Bizim herhangi bir gizli gündemimiz yok. Önemli olan Afgan kardeşlerimizin, ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatleri; bir de ahlaki ve kendi değerlerimiz var. Bu manada ilgili kurumlarca temaslar yapılıyor. Bunlardan da olumlu sinyaller geliyor. Tamamen bir iyimserlik havası tabii ki yok. Olaylar ters giderse bir sıkıntı görürsek 24 saatte orayı terk ederiz.”
“Risk görürsek 24 saatte çekiliriz”
İlk günden beri müzakere ederken çeşitli şartları dile getirdiklerini anlatan Akar, “Bunların içinde tüm görüşmelerde muhataplarımıza ayrıca orada bir mutabakat olursa kalacağımızı söyledik. Havaalanı kapanırsa bütün Afganistan kültürden sağlığa, ekonomiden ticarete kadar her şeyi kapanır. Ayrıca NATO ülkeleri havaalanı kapandığı zaman oradan çekileceklerini söylediler. Onlar çekilirse izole bir devlet oluyorlar, kiminle konuşacaklar. Dolayısıyla Afgan kardeşlerimiz zarara uğramasın, biz de 6 senedir bu işi yapıyoruz. Biz bu göreve devam edelim. Bunun kimseye bir zararı yok. Tabii ki tehdit, risk görürsek 24 saatte çekiliriz” dedi.
“Türkiye’nin görevini sürdürmeye talip ülke var mı?” diye sorulan Akar, “Yok ama ilerleyen dönemde belki diyebilirler” karşılığını verdi.
Kabil Havalimanı’nın uçuşa açık olduğunu, iniş kalkışların yapıldığını vurgulayan Akar, “Son 4 günde 146 uçuş gerçekleşti. Şu ana kadar herhangi bir saldırı, müdahale olmadı. Silah sesleri duyuluyor denilen şey ise kalabalığı dağıtmak için havaya yapılan atışlardı. Hayatını kaybedenlerin izdihamdan dolayı olduğu belirtiliyor. Temaslarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.
Büyükelçiliğin havaalanında görevini sürdürdüğünü hatırlatan Akar, “Fakat bayrağımız büyükelçilik binamızda dalgalanıyor. Herhangi bir saldırı olmadı. Koruyacaklarını ifade ettiler. Alman ve İngiliz Savunma Bakanları ile görüştük, NATO ve ABD’liler, iş birliğine hazır olduklarını ve Türkiye’nin oradaki varlığını desteklediklerini belirtiyor” ifadelerini kullandı.
“TBMM olağanüstü toplantıya çağırılır”
“Karar verilir ve orada kalmaya devam edilirse yeni bir tezkere gerekir mi?” diye sorulan Akar, “Gerekir. Gerekirse TBMM olağanüstü toplantıya çağırılır. Bu konuda ilgili bakanlık ve kurumlarımız çalışmalarını sürdürüyor, hazırlıklarını yapıyor” karşılığını verdi.
Vatandaşların tahliyesi konusunda güzel bir operasyon yapıldığını anlatan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millî Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarımız süratli bir şekilde harekete geçti. Oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye etme imkân ve kabiliyetimiz var. İlk günden itibaren komutanlarımızın hepsi ayakta. Harekât merkezlerimizi ilk günden itibaren takviye ve aktive ettik. Gelişmeleri de basınla doğru, dürüst, gerçekçi olarak paylaşıyoruz. Devlet politikası olduğunda hepimizin birleşmesi lazım. Niçin? Egemenlik ve bağımsızlığımız, ülkemizin güvenliği, vatandaşımızın huzuru ve refahı için. Bir yerde buluşmamız lazım. Her seferinde bir rekabet içinde olursak bunun sonunda bir yere varamayız.
Savunma ve güvenlik konularında bazı şeylerin konuşulmadan anlaşılması lazım. Çünkü bu konularda her şeyi açıklamıyoruz. Bazı şeylerin olduğunu kabul etmek lazım, arkasındaki birtakım gelişmeleri tahayyül etmek lazım. Biz Mehmetçiğe zarar gelmesine izin verebilir miyiz? Böyle bir şeyi göze alabilir miyiz? Böyle bir şey olabilir mi? İster Millî dokümanlarımızda ister NATO dokümanlarında birinci madde ‘personelin güvenliği’ her şeyden önce bu. Personel güvenliğinden sonra diğer faaliyetlerin icrası geliyor. Her faaliyette biz personelin güvenliğini başa koyarız. Bu bizim çalışma şeklimizdir.”
“Mehmetçiğin hudutlarda yoğun gayreti var”
Hudutlarda görev yapmanın ayrı bir fedakârlık istediğini belirten Akar, şunları kaydetti:
“Mehmetçik orada, 7 gün/24 saat görevinin başında. Mehmetçiğin hudutlarda yoğun gayreti var. Biz geçen hafta sınır hattına gittik. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, vali, kaymakam, hudut birliklerinin komutanları, MİT personeli, jandarma, polis hep birlikte sınır hattını gezdik. Oradaki görevli personelimizden en genç olanlarını ayrıca kenara çekip ‘Geçiş oluyor mu’? diye sorduk. ‘Mümkün değil. Yok öyle bir şey’ dediler. Ortaya atılan ‘O kadar kaçak girdi’ şeklindeki ifadelerin bir aslı yok. Bakanlık olarak oradaki hudut komutanı yanlış yapıyorsa onu da dava etmek bizim görevimiz ama öyle bir şey söz konusu değil. Hudutlardaki çalışmalar bu kadar açık.
Alınan fiziki önlemler var. 4 metre derinliğinde, 4 metre genişliğinde hendekler var. Modüler duvarlar var, arkasında çukurlar var, tel engeller var. Hiçbir şekilde öyle iddia edildiği gibi 50-60 kişilik grup söz konusu olamaz. 1 Ocak 2021’den bugüne kadar İran hududundan geçip yakalanan 587 kişidir. Bunu hesap ettiğinizde günde iki kişi demek.
Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler, biz açıklama yaptık ama yine de ortaya atılan bu tür yalan iddialar özellikle hudutta fedakârca görev yapan Mehmetçiği üzüyor. Onların morali, motivasyonu çok önemli. Türk Ordusunun ruhunun dibinde vatan, bayrak, sevgisi, görev aşkı var. Orada büyük bir enerjiyle, sevgiyle görevlerini yerine getiriyorlar. Alınabilecek tüm tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz.”
“Belki muhalefetle gidip konuşacağız”
“İran-Suriye sınırında toplam kaç kilometre fiziki önlem alınabildi, duvar örüldü?” diye sorulan Akar, şöyle konuştu:
“Oraya bir fabrika kuruldu, kalıpları döküyor hemen duvar yapılıyor. İran sınır bölgesinde yüzde 65’e ulaştı. Duvar yapım çalışmaları devam ediyor. Bununla birlikte hendekler, tel örgüler var. Arazi düz ve açık. En ufak hareket hemen görülür. Mehmetçik çalışmalarını ciddi ve samimi bir şekilde yürütüyor.
Gerçekleri yansıtmayan, İran sınırı ile alakası olmayan veya ilgisiz bazı görüntüler paylaşılarak kamuoyunda farklı bir algı oluşturulmak isteniyor. Hudutlarda öyle görüntülerin çekilmesi mümkün değil. Engeller var, hudut birlikleri var, jandarma var, polis var, yol kontrol noktaları var. Bütün alanlarda İHA’lar faal. Belki Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edip muhalefetle gidip konuşacağız.”
“İran’ın Afganların Türkiye sınırına gitmesine müsaade ettiğine yönelik kamuoyunda bir algı var. Bu konuda İran ile görüşülüyor mu?” diye sorulan Akar, “Mülki makamlar, askeri makamlar konuşuyor. Karşı taraf, İran, devamlı ‘Böyle bir şey yok’ diyor. Bizim de gördüklerimiz o yönde. Ayrıca sınırlarda gördüğümüz bir yoğun hareketlilik de söz konusu değil. Biz bu konuda oluşturulmak istenen algı ile uğraşıyoruz. Biz devamlı kuyudayız, devamlı taş çıkarıyoruz. Atılan taşları çıkarıyoruz. İşimiz gücümüz taşları çıkarmak. Hudutlardaki mevcudumuzu olası bir hareketliliği karşı artırdık. Komandolarımız, keşif bölümlerimiz var. Ayrıca açık bir arazi. İHA/SİHA var. Kuleler var buralarda gece-gündüz görüş cihazları var. Buralardan sınırların büyük bölümünü görmek mümkün. Takviye ettik. Emeğe saygı göstermek lazım” dedi.
“Sınırlar Afganları ne kadar engelleyecek?” sorusu yöneltilen Akar, “Hiçbir engel, engel değildir ateş ile korunmadıkça. Biz engeli yapıp bırakıp gitmiyoruz. Gözetlemeye, nöbete devam ediyoruz. Engel, onların geçişini zorlaştırmak için” cevabını verdi.