Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bu seçimi almayı başaracaklarını ifade ederek, “Birinci parti çıkacağız, ben de başbakan olacağım“ dedi.
Akşener, partisinin Menteşe Spor Salonu’nda düzenlenen Muğla 3. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
Akşener, “5 yıl önce bir parti kurmak için yola çıktığımızda ‘Bu partiyi kurdurmazlar’ denildi. ‘Hayır, bu partiyi ne yaparsanız yapın kurarız. Millet iradesi İYİ Parti’yi kurma kararı vermiştir. Elinizden geleni yapın da görelim’ dediniz ve başardık, başardınız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştiren Akşener, “Bugün yaşanan bütün bu çirkinliklerin, bütün bu yanlışlıkların, bugün Türkiye’den kaçmak için Almanca öğreten doktorların olacağını öngördük. Gençlerin umutsuzluğunun ne hale geleceğini öngördük. Kayırmanın, liyakatsizliğin, hırsızlığın, çarpmanın, çırpmanın nasıl olacağını öngördük” dedi.
Haklı çıktıklarını anlatan Akşener, “Tek adamlığın, Türkiye’nin iyi-kötü geldiği demokrasi mücadelesinde, demokrasinin iyi-kötü getirildiği noktadan daha geriye gideceğini bildik” ifadesini kullandı.
Gençlerden, “bu mücadelenin nasıl yapıldığını unutmamalarını” isteyen Akşener, “Siz unutursanız Cumhuriyet yıkılır, siz unutursanız Atatürk unutulur, siz unutursanız bu ülke batar” diye konuştu.
“Hedefim özellikle İstanbul’du”
Geçen seçimlere ittifak halinde gidilmesinin önemli sonuçlara neden olduğunu anlatan Akşener, özetle şunları söyledi:
Benim özellikle hedefim İstanbul’du. Bu çarpma çırpma eylemlerinin odağında olan, kayırmacılığın dibine gelinmiş, sizin haklarınızın hoyratça yandaşlara dağıtıldığı bu harami düzenin, helal oylarınızla sandıkta yıkılabilmesi için özellikle büyükşehir belediyelerinin alınması sağlamaktı.
…
Türkiye’ye sesleniyorum; ey milletim, kapatın gözlerinizi. İYİ Parti kurulmasaydı, bu saygıdeğer kardeşlerim direnmemiş olsaydı, bugün 13. Cumhurbaşkanının altılı masanın olacağını diyebilir miydik? Bugün Türkiye’de neler konuşuluyor olacaktı? Biz rahat bozan bir partiyiz, biz yanlışlıkların üzerine giden bir partiyiz. Aynı zamanda çözüm üreten bir partiyiz. İYİ Parti olmasaydı, bu ittifak olmasaydı İstanbul alınabilir miydi? Bazılarının sinir sistemi bu derece bozulabilir miydi? İstanbul alındı, Ankara alındı. 11 büyükşehir alındı… Ama İstanbul ağabeyi kahretti, çok fena oldu.”
Millet iradesine el uzatan
Tekrarlanmasının ardından İstanbul’da seçimlerinin yeniden kazanıldığını hatırlatan Akşener, “Fark 13 bin 500’den 805 bine çıktı. İşte bu, milletin ferasetinin, irfanının ve millet iradesine el uzatanın; elini, kolunu, bacağını sandıkta kırma eyleminin bir sonucudur” dedi. Akşener, şöyle devam etti:
“1998, Sayın Erdoğan okuduğu bir şiir sebebiyle mahkemeye çıktı ve mahkûm oldu. Görevden gitti ve 3-4 ay civarında hapis yattı. O hapse giderken Saraçhane’de büyük bir kalabalık vardı. Karşınızda duran Genel Başkanınız da oradaydı. Biraz önce anlattım; haksızlığın karşısında durmak. Haksızlık yapan ne kadar zorba olursa olsun, ne kadar zalim olursa olsun, onun karşında dikilmektedir. Çünkü Millî Mücadele’nin içinde yer almış kadın ve erkeklerin iradesinin şekillendiği insanlarız biz.”
İmamoğlu’nun davasının görüldüğü gün yine Saraçhane’ye gittiğini hatırlatan Akşener, “Ama o zaman bile belinde silahı olan insanların karşısında bile yargıçlar cübbelerine düğme dikmemişlerdi. Bugün yargı o günden daha vesayet altında. Daha fazla emir komuta zincirinin içinde” diye konuştu.
“Başbakan olacağım”
Türkiye’yi karşılıksız sevdiklerini ifade eden Akşener, şunları söyledi:
“Ey bugünün şımarıkları, bugünün zorbaları, bugünün hırsızları, bugünün korkakları; bizi iyi tanıyın, bizi iyi bilin. Biz kan kusup kızılcık şerbeti diyenleriz. 2023’te yapılacak o seçimi kazanmak zorunda olduğumuzu bilenleriz. Onu kazanmak zorunda olduğumuzu bildiğimiz için, milletimizin geleceği için, bu iradeyi ortaya koymak zorunda olduğumuzu bildiğimiz için, buna inandığımız için, geçmişimiz bugüne kefil olduğu için biz bu işi başaracağız. Vallahi başaracağız, billahi başaracağız. Biz başaracağız! İddia ediyorum, bu seçimi alacağız. ‘Başbakan Meral’ diyorsunuz ya, neden başbakanlığa aday olduğumu anladınız mı? İşte bu feragattir ama aynı zamanda bir iddiadır.
Sizden istediğim şudur değerli arkadaşlarım; birinci parti çıkacağız ben de başbakan olacağım. Onunla, bununla anlaşarak değil. Onunla, bununla kapı arkalarında ahbaplık ederek değil, ondan bundan bir şey isteyerek değil. Kendimiz, irademizle, gücümüzle milletimizi ikna ederek birinci parti çıkacağız inşallah. Size inanıyorum, size güveniyorum.”