Basından sansürün kaldırılışının 113. yıldönümü çerçevesinde ÇGC tarafından etkinlik düzenlendi.
Durmuş Ali Başkan / Ajans Bizim – 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılışının 113. yıldönümü kutlandı. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) tarafından düzenlenen etkinlikte, her geçen gün yaygınlaşan sansür anlayışının bir an önce son bulması istendi.
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti tarafından organize edilen etkinlik çerçevesinde ilk olarak; ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve yönetim kurulu üyeleri Atatürk Anıtı’na çelenk koydu. Saygı duruşunun ardından, katılımcılar daha sonra Basın Anıtı’na çiçek bıraktılar, özgürlük meşalesini yaktılar
Esendemir burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesinin ”Anadolu basınını iflasın eşiğine getirdiğini” söyledi. Esendemir’in okuduğu ÇGC Yönetim Kurulu adına yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Cumhurbaşkanlığı tasarruf tedbirleri genelgesi; umutlarını kamu kurum ve kuruluşlarının gazete abonelikleri ve ilanlarına bağlayan Anadolu basınını vurdu. Gazeteler yok denecek ilanla yayınlanırken, Kurban bayramına kurban edilip, iflasın eşiğine getirildi.
Her ortamda basının yanında olduğunu ifade eden siyasetçilerin çoğu ve sivil toplum kuruluşları da bu zor günlerde Anadolu basınını yalnız bıraktı. Pandemi nedeniyle gerçekleştirilen yardımlardan da faydalanamayan Anadolu basınındaki iflasların durdurulması için tasarruf tedbirlerinin ilgili maddeleri bir an önce düzeltilmelidir.
Her geçen gün yaygınlaşan sansür anlayışı bir an önce son bulmalıdır. Basın Yayın Kuruluşları sansürden kurtulmadığı müddetçe, ülkemizde özgürlük ve özgür düşünce hayalden öteye geçemez. Basın; çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biridir.
Basın, kamuoyuna tarafsız, doğru ve hızlı biçimde bilgi ve haber vererek, toplumu aydınlatıp, meslek ilkelerine, kişilik haklarına saygı çerçevesinde çalışmalarını sürdürmedikçe o ülkede özgürlükten söz edemezsiniz. Sansürün kaldırılması ancak basın ve iletişim özgürlüğü ile mümkündür. Şüphesiz basında özgürlük anlayışı devletlerin şeffaf yönetim anlayışının da temel yapı taşlarını oluşturmaktadır. Yani devlet de bundan kendine bir pay çıkarmalıdır.
Düşünce ve ifade özgürlüğü; en önemli insan haklarından birisidir. Düşüncelerin sansürsüz bir ortamda özgürce dile getirilmesi Cumhuriyeti geliştirir. Bu yönüyle büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri çok değerlidir. Atatürk, ‘Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.’ diyor ama günümüzde yazdıklarından dolayı cezaevinde olan yazarlarımız unutulmamalıdır. Atatürk, ‘Gazeteciler, kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır.’ diyor ama yazılan bir yazıdan sonra ertesi gün yayın yasağı gelmektedir. Atatürk, ‘Matbuat hiçbir sebeple tahakküm ve nüfuza tabi tutulamaz.’ diyor ama tasarruf tedbirleri adı altında gazeteler adeta yok olmaya mahkûm ediliyor. İşte bu yüzden basında sansürün kaldırılması büyük önem taşıyor…”
Cafer Esendemir; övgünün olduğu yerde eleştirinin de olacağını ifade ederek, basın özgürlüğüne yönelik yeni sansür girişimlerine tepki gösterdi.