AYM, cezaevinde kapalı görüşteki dinlemeyi, yasaya dayanmadığı için “hak ihlali” saydı
Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – Anayasa Mahkemesi (AYM), mahkûmların kapalı görüşmelerinin dinlenmesinin bir yasal düzenlemeye dayanması gerektiğini belirterek, yönetmelikle yapılan bu işlemi hak ihlali olarak niteledi.
AYM’nin Resmî Gazete’de yer alan kararına göre, bir grup mahkûm kapalı görüşmenin dinlenmesi ve kayda alınması nedeniyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etti.
Başvuru sahipleri, kapalı görüş kabinlerinde telefon aracılığıyla yapılan görüşmelerin kayıt altına alınmasına dair şikayetlerinin infaz hâkimliğince kabul edilmediğini, ret kararında bunun ziyaret yönetmeliği kapsamında yapıldığı ve hukuka uygun olduğunun belirtildiğini dile getirdiler.
Anayasa Mahkemesi kararında, başvurucuların iddialarının “kapalı görüş sırasında aile bireyleriyle yaptıkları görüşmelerin teknik araçla dinlenmesi ve kaydedilmesine yönelik olduğu” belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı:
“Ziyaret hakkının mahpusun yakınları ile haberleşmesini de içeren, ziyaretçiler vasıtasıyla dış dünya ile ilişkin kurarak sosyal hayatı sürdürmesini ve aile birliğinin devamını sağlamaya yönelik bir hak olduğu, bu özelliği ile de özel hayata e aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyeti kapsamında kaldığı açıktır.”
Kararda, AYM’nin daha önce verdiği kararlarda, “hükümlülerin kapalı görüşte ziyaretçileri ile yaptıkları konuşmaların sistemli bir şekilde dinlenmesi ve kayıt altına alınmasının bireyin özel yaşamına, bu bağlamda aile hayatına müdahale teşkil ettiğinin” belirtildiği hatırlatıldı. Kararda, bu tür müdahalelerin “kanun tarafından öngörülme, meşru amaç taşıma, demokratik toplum düzenine uygunluk ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşulunu taşıması gerektiği” ifade edildi.
Mahkeme kararında, daha önce benzeri başvurularda verilen kararlara atıfta bulunularak, “ziyarette yapılan konuşmaların belli bir samimiyet ve mahremiyet içerebileceği, mahpusların da anılan görüşmelerde mahremiyet sağlanacağına ilişkin makul beklenti ile hareket edecekleri açıktır” denildi.
“Kanun ile belirlenmesi gerekir”
Kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Öte yandan, kapalı görüşlerde yapılan konuşmaların idare tarafından kamu düzeninin ve ceza infaz kurumunun güvenliğinin sağlanması ile suç işlenmesinin önlenmesi gerekçesiyle dinlenemeyeceği ve kaydedilemeyeceği kural olarak söylenemez. Ancak, ziyaret anında yapılan görüşmelerin teknik araçla dinlenip kaydedilmesinin özellikle de haberleşmenin gizliliği, özel hayata ve aile hayatına saygı haklarına yönelik ağır bir müdahale içerdiği de gözetilerek sistematik dinleme ve kaydetmenin sınırlarının idarenin takdir yetkisinin kapsamını da içerecek bir kanun ile belirlenmesi gerekir. Ayrıca görüşmeleri kayıt altına almanın oldukça ağır bir müdahale olduğu gözetildiğinde bu uygulama son çare olarak başvurulabilecek bir tedbir olarak düzenlenmelidir.”
Kanuni dayanağının bulunmadığı kanaati
Kararda, “Kapalı görüşlerde yapılan konuşmaların sistematik bir şekilde teknik araçla dinlenmesi ve kaydedilmesinin koşullarını kanunilik ilkesini karşılayacak şekilde belirleyen bir kanunun mevzuatta yer olmadığı anlaşılmıştır” denildi. AYM kararında, daha önce verilen bir başka kararda da aynı sonuca varıldığı belirtilerek, şunlara yer verildi:
“Bu itibarla Eşref Köse kararında ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir husus olmadığından -aynı gerekçelerle- başvurucuların haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı haklarına yönelen müdahalelerin kanuni dayanağının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Başvurulara konu müdahalelerin kanunilik koşulunu sağlamadığı anlaşıldığından sözkonusu müdahaleler açısından diğer güvence ölçütlerine riayet edilip edilmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.”
Kararda, “başvurucuların haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı haklarının ihlal edildiği” sonucuna varıldığı belirtildi.