Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çeşme Yarımadası’nda uygulamayı planladıkları, ancak çevrecilerin tepki gösterdiği turizm projesini tanıttı. Bölgede büyük yapılaşmaya neden olacağı, doğayı tahrip edeceği, su kıtlığı yaratacağı eleştirileri getirilen ve “İzmir’in Kanal İstanbul’u” adıyla anılan Ege Turizm Merkezi-Çeşme Projesi’ni savunan Bakan Ersoy, “Turizm çeşitliliği ile birçok sorunun üstesinden gelinecek. İzmir’e çok daha farklı bir katkısı da olacak. Bu proje ile hava trafiğini de 12 aya çıkarmış oluyorsunuz. İzmir, tüm dünyaya direkt uçuşlarla birçok noktadan bağlanacak. Toplam proje alanında beton ayak izi yüzde 1,2 olacak” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ege Turizm Merkezi Çeşme Projesi’ndeki hedef yatak kapasitesinin, koruma istekleri nedeniyle 100 binden 55 bine düşürüldüğünü söyledi.
Bakan Ersoy, İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen “Ege Turizm Merkezi Çeşme Projesi Bilgilendirme Toplantısı”nda, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, turizmciler, meslek odaları temsilcileri ve ilçe belediye başkanları ile bir araya geldi.
Proje tanımının yer aldığı video gösteriminin ardından Bakan Ersoy, projeye ilişkin süreci ve detaylı planları anlattı.
Projedeki her aşamayı kentteki bileşenlerle paylaşmayı ve gelen öneriler doğrultusunda çalışmayı şekillendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Ersoy, “Önyargıyla projeye ‘hayır’ demek yerine ‘Nasıl yaparız’ diyen ve anlamaya çalışarak süreci Kültür ve Turizm Bakanlığıyla yöneten kurumlara teşekkür ediyoruz.” dedi.
Ege Turizm Merkezi Çeşme Projesi’nin, “sürdürülebilirlik odaklı” yaklaşımıyla Türk turizminin geleceğine yön vereceğini dile getiren Ersoy, bu çalışmayla bölgenin kültürüne ve tarihine de sahip çıkmayı hedeflediklerini vurguladı.
Ege’yi yerelden kalkındıracak büyük bir vizyon projesini hayata geçireceklerini anlatan Ersoy, spor ve fuar alanları, gastronomi, sağlık, ekoloji gibi farklı temalara odaklanan köyler ile Ege’ye has ürünlerin yetiştiği bahçelerin de çalışma içerisinde yer alacağını ifade etti.
Proje kapsamında 27,5 kilometrelik sahil şeridinin ve 4,3 hektarlık orman alanının yanı sıra proje alanının yüzde 42’sinin de olduğu gibi doğal haliyle korunacağı bilgisini veren Ersoy, yapılacak bina ve yapıların oturduğu taban alanın, yani projenin yapı ayak izinin yüzde 1,2 ile sınırlı kalacağını aktardı.
Bakan Ersoy, resmî kurumlar ve üniversiteler iş birliğiyle ulaşım etüt, ekolojik araştırma ve değerlendirme, stratejik çevresel değerlendirme, jeolojik etüt, ters ozmoz yöntemiyle deniz suyundan içme-kullanma suyu temini fizibilite, araştırma ve geliştirme temelli bilimsel ön çalışma, Akdeniz foku araştırma ve değerlendirme gibi birçok raporun hazırlandığını ifade etti.
Projeye İlişkin Talepler
Bakan Ersoy, fizibilite çalışmalarının 2019’un ilk çeyreğinde başladığını, 2020 yılının eylül ayında planlama sürecine geçildiğini ifade ederek, resmî kurumlardan gelen öneriler doğrultusunda projeyi şekillendirdiklerini aktardı.
İlk önerinin İZSU’dan geldiğini söyleyen Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
“İZSU Kutlu Aktaş Barajı çevresindeki koruma alanının genişletilmesini talep etti. Biz de talebi yerine getirdik ve gerekli düzenlemeyi yaptık. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Onan’ın iki talebi oldu. Sanayi sitesi talebi oldu ve bölgede lojman sıkıntısı had safhada. Daha önce yapılmış oteller için de bir lojman talebi oldu. O talebi de değerlendirdik. Çeşme Kaymakamlığının da kamu personelinin ihtiyaçlarını karşılayacak bir arazi planlaması talebi oldu. Bu talepleri karşıladık.”
Çeşme’de turizmin yanlış kurgulandığını ve tek tip pazara hitap ettiğini aktaran Ersoy, “Bizim bu projeyle yapmak istediğimiz buranın pazar çeşitlemesindeki sıkıntıyı gidermek. Ağırlıklı olarak Akdeniz’de olduğu gibi turist ağırlıklı bölge yaratıyoruz. Yüzde 85 ağırlığının yabancı turistlerden oluşacağı bir turizm bölgesi yaratmaya çalışıyoruz. Turizm dönüşümünü başlatmış oluyoruz.” diye konuştu.
Denge sağlanamadığı zaman trafik, altyapı yoğunluğu yaşandığını ifade eden Ersoy, bölgedeki sorunları gidereceklerini ve deniz ulaşımını da artırmak istediklerini dile getirdi.
“Nihai Plan Değil”
Bakan Ersoy, projede değişikliklerin, ihtiyaçlar, talepler ve öneriler doğrultusunda yapılacağına işaret ederek, şu bilgileri verdi:
“Bu bir nihai plan değildir. Nihai planın netleşmesi için üzerinde değişiklik yapılıyor. Hem stratejik ÇED’in tamamlanması hem de ilgili koruma kararnamenin yayınlanması gerekiyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile iletişim halindeyiz. Onların önerileri doğrultusunda planlamalar gerçekleştiriliyor. Projeye başlarken 100 bin yatak diye başlamıştık, koruma istekleri geldikçe kapasite 55 bin yatağa geldi. Bunun yüzde 80’i turizm ve konaklama yatırımı, yüzde 20’lik alanı turizm konut alanı olarak planlanıyor.”
Türkiye’ye gelen turist sayısı ve gelirinde yüzde 40’ar payın Marmara ve Akdeniz’e, yüzde 10’ar payın da Ege ve diğer bölgelere ait olduğunu aktaran Ersoy, turizm politikalarının doğru düzenlenmesiyle Ege’nin turizm payını yüzde 20’ye çıkarmak istediklerini ifade etti.
Çeşme’deki kronik sorunun turizm sezonunun kısa sürmesi olduğuna işaret eden Ersoy, “Ağırlıkla yerli pazara sabitlendiği için 3 ay turizm yapılıyor. Amacımız 12 aya yaymak. Hem sürdürülebilir turizm açısından çok önemli hem nitelikli personel ve turist açısından önemli. İzmir’e farklı bir katkısı olacak. İzmir tüm dünyaya direkt uçuşlarla, hava trafiği ile bağlanacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Maksimum Yoğunluk Oranları
Alaçatı’da sörf okullarının bulunduğu bölgede herhangi bir yapılaşmaya izin vermediklerini, rüzgâr köyü planladıklarını ifade eden Ersoy, o bölgede sadece Alaçatı çadırlarının olacağını söyledi.
Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
“Proje genelinde 200’e yakın irili ufaklı otel var, ağırlıklı butik otel. Yüzde 95’i denize sıfır değil. Toplam yoğunluk ile ilgili az yoğunluk prensibinden hareket ettik. Burada yüzde 5 ile 30 arası yoğunluklar var. Turizm konaklamalarının olduğu yerlerde maksimum yoğunluk yüzde 30, turizm konutlarının olduğu yerde yüzde 20, agro turizmin olduğu yerlerde yüzde 5 ve 10 arasında değişiyor. Toplam proje alanında beton ayak izi yüzde 1,2. Diğer birçok nokta yumuşak zemin ve koruma alanı içinde kalıyor.”
Yatırımcılara sınırlama getirilmesi konusunda bir gazetecinin sorusunu da yanıtlayan Ersoy, “Bizim için önemli olan maksimum seviyede katılım olması. İnşallah İngiliz yatırımcı da Alman yatırımcı da görürüz. Hollandalı, Belçikalı, Rus, Ukraynalı… Belli oranlarda sınırlama getireceğiz yabancı yatırımcıya. Türk yatırımcılara da sınırlama getireceğiz ama ne kadar uluslararası bir yapı oluşturursanız bu projenin sürdürülebilirliği de o kadar fazla olur.” dedi.
Mera alanının koruma kapsamına alındığını, tarımcılıkla uğraşan köyün de agro turizm alanı olarak planlandığını söyleyen Ersoy, 12 ay turizm için temalı park alanı ve spor alanları yapılacağını, tenis ağırlıklı bir konseptin turizme açılacağını ifade etti.
İhale Çalışmaları
Bakan Ersoy, planlama çalışmalarının sürdüğünü ve ihale aşamasına geçileceğini belirterek, şöyle konuştu:
“200’den fazla otel var. Tek bir yatırımcıya ihale söz konusu değil. 200 ayrı, her otel için ayrı bir yatırım ihalesi açılacak. Parsel bazında yatırım yapılıyor. Sadece Türkiye’den değil, tüm dünya genelinden katılmak isteyenler katılabiliyor. Her parsel için açık ihale sistemiyle parsel parsel ihalesi yapılacak. Bizim öngörülerimiz 2 ay içinde ÇED raporu tamamlanırsa 2-3 ay sonra proje plan aşamasına gelir, plana son hali verilir ondan sonra askı aşamasına geçeriz diye düşünüyoruz. Proje eğer her şey olması gerektiği gibi gerçekleşirse öngörümüz 2025’te işletmelerin açılacağı, hayata geçeceği yönünde.”
Ersoy, projenin yıl sonuna kadar ihale aşamasına geleceğine inandığını da söyledi.
Türkiye’nin en iyi programlanmış projelerinden birini hayata geçireceklerini, koruma alanlarını artırdıklarını, ulaşım, nüfus ve su ihtiyaçlarına göre çalışma yapacaklarını, yerel dokuyu koruyacaklarını ve halkın da görüşünü alarak yola çıktıklarını dile getirdi.
Bakan Ersoy, yerel sürdürülebilirlik konusuna önem verdiklerini, Çeşme’deki küçük esnafın korunması için Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği ile iş birliği yaptıklarını kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, toplantı öncesinde İzmir Alsancak’taki tarihî Tekel Binası’nda sürdürülen yenileme çalışmalarında da incelemelerde bulundu.