Atatürk, din kurallarının geçerli olduğu Osmanlı devlet sistemi yerine bilimin egemenliğindeki Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” özdeyişi, yeni devletin temel anlayışını gösterir. Önce yolumuza, yöntemimize sıkı sıkı sahip çıkmalıyız. Yalpalama da ne oluyor? Gideceği yeri bilmeyen gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemezmiş.
Kaçak, çürük yapıları bol soslu, süslü “imar barışı”, “imar affı” sözleriyle sundular! Demiri, çimentosu eksik apartmanları tılsımla sattılar “barış” adını kirleterek. Google’a bakarsanız, “Deprem olmaması için dua var mı” diye sorulmuş! En son Karabük Üniversitesi Mimarlık Fakültesi dekanlığına bir ilahiyatçının atandığını gazeteler yazdı! Kaç kez, kaç kez aynı oyunu oynadılar. 6 Şubat 2023 günlü 7.7’lik büyük depremin yaşandığı on ilde 294 bin bina bu yolla “affedilmiş!” Vatandaşın aşından, ekmeğinden artırdığı paraları karşılığına onlara ev değil mezar pazarlanmış! Yaşadığımız Maraş merkezli büyük depremle bu yanlışlık bir kez daha kanıtlandı. Büyük yıkıma iktidar, “Yüz yılın olayı” derken, bilim insanları, “Akıldan, bilimden uzaklaşma” diye anıyor. Dere yatağına ev yaparsanız, dere bir gün evinizi alır götürür! On ilde yer yerinden oynarken Hatay’ın Erzin ilçesinde değil insanların ölmesi, bir kişinin bile burnunun kanamadığını görmek insanı düşündürmez mi? Erzin Belediye Başkanı diyor ki, “Kaçak yapıya izin vermedim!” Bu kadar basit! “Ağla, sevgili yurdum, ağla.”
Her İşte Hayır Var Mı?
İlk Köy Enstitülü, botanikçi Ali Yılmaz’ı en son iki binli yılların başında Ankara’da bir söyleşide gördüm. İleri yaşına karşın İzmir’den gelmişti. Dizlerinde sağlık sorunu vardı. “Her şerde bir hayır var demişler” diye söze başladı. “Yahu, benim dizlerim ağrıyor! Hayır bunun neresinde?”
Son büyük depremi Ali Yılmaz’ın bu sözüyle birlikte düşünüyorum. Acaba, bir daha “imar barışı”, “imar affı” benzeri uyutucularla bir düzenleme yapan çıkar mı? Böylesine bilime ters, açık açık ölüm yasalarına evet diyen olur mu dersiniz? “Her şerde hayır var” sözünün, bir örneğini görebilir miyiz?
Hacı Bektaş Veli yüz yıllar öncesinde ne demişti:
“Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” Bugün olduğu gibi.
Hiç hoş olmasa da zaman zaman yasalarımızın, anayasanın arkasından dolananlar çıkıyor. Sonunda suçunu, bir yolunu bulup bağışlatmaya çalışıyor. Doğa yasasını çiğnemek, bilime ters gitmek size bu kolaylığı kesinlikle göstermiyor. Gereğini yapıyor. Örneklerini bol bol yaşadık. Yetmez mi?