İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kenti afetlere dirençli hale getirmek için başlattığı çalışmalar aralıksız sürüyor. Zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerinin modellenmesine Bornova’dan başlandı. İlçede 50 bin metrelik sondaj kuyuları açılacak. Deprem dalgalarının hareketini anlamak amacıyla bin 565 noktada ölçüm yapılacak. Çalışmalar tamamlandığında ilçedeki her türlü afet riski göz önüne alınarak yerleşime uygunluğu değerlendirilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 30 Ekim depreminin ardından kenti afetlere karşı dirençli hale getirmek için başlattığı çalışmalar devam ediyor. Yapı envanteri ve fayların incelendiği depremsellik araştırması sürerken zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerinin modellenmesi de Bornova’dan başlatıldı. Büyükşehir, bölgenin afet riskini belirlemek için ilk sondaj çalışmasına Kayadibi mahallesinden başladı. İlçede 50 bin metre jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik amaçlı sondaj kuyusu açılacak. Uzmanlar çalışma alanını bin 565 bölgeye ayırarak, her bölgede sondaj ve jeofizik ölçüm yapacak. Kaya ve toprak zemin numunesi alınacak. Çalışmalar tamamlandığında ilçenin heyelandan sıvılaşmaya, tıbbi jeolojiden taşkına kadar her türlü afet tehlikesi ve riski, bölgenin yerleşime uygunluğu değerlendirilecek. Proje kapsamında Bayraklı, Bornova ve Konak sınırları içerisinde toplam 12 bin hektarlık alanda çalışma yürütülecek.
7 bin metrede derin sondaj yapılacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Banu Dayangaç, Bornova baseninin jeolojik yapısını ortaya çıkarabilmek amacıyla, her biri 450 metreden daha derin olacak şekilde, toplam 7 bin metrede derin sondaj yapılacağını belirterek “Bu derin kuyuların 17’sinde zemin dinamik parametrelerini belirlemek amacıyla sismik hızların belirlenmesinde kullanılan yöntem uygulanacak. Ayrıca deprem dalgalarının hareketini anlamak amacıyla bin 565 noktada titreşim, sismik kırılma gibi jeofizik ölçümler yapılacak” dedi.
“Zemin yapısına ilişkin tüm verileri elde edeceğiz”
Bölgede uzun dönemli izlemelerle heyelan gibi kütle hareketlerinin mekanizmasının belirleneceğini de ifade eden Banu Dayangaç, zemin araştırmaları kapsamında Bornova, Konak ve Bayraklı’da mikrobölgeleme amaçlı jeolojik, jeoteknik, jeofizik etütler ile laboratuvar araştırmaları yapılacağını vurguladı. Dayangaç, zemine yönelik çalışmalardan elde edilecek verilerin, depremsellik ve tsunami araştırmasından elde edilen verilerle bütünleştirileceğini ifade ederek “Bornova çanağının zemin yapısına ilişkin elde ettiğimiz verileri ilçede aynı zamanda yürüttüğümüz yapı envanteri çalışmasıyla entegre ederek, yapı-zemin etkileşiminden kaynaklı tüm riskleri belirlemiş olacağız. Böylece alınması gereken kentsel iyileştirme önlemlerini ortaya çıkartacağız” diye konuştu.
“Su seviyelerindeki değişim takip edilecek”
Afet Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü’nde görevli Jeoloji Yüksek Mühendisi Bulut Hepyükselen de yeraltı su seviyelerindeki değişimlerin deprem konusunda önemli veriler içerdiğini, yapılan sondaj çalışmalarıyla da bu değişimleri gözleme şansı elde ettiklerini söyledi.
“İzmir’in tomografisini çekiyoruz”
Afet Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü’nde Maden Mühendisi Abidin Yavaş ise çalışmalarla İzmir’in tomografisini çektiklerini belirterek, “Deprem öldürmez, afet güvenliği göz ardı edilmiş plansız programsız yapılan çalışmalar öldürür. Kentimizde afet güvenliğine ilişkin belirsizliklerin önüne geçmek ve yurttaşlarımızın daha güvenli yaşayabilmesi için adımlarımızı hızlandırdık” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla yürüttüğü çalışmaların, 2024’te tamamlanması hedefleniyor.
Kentin deprem tehlikesi belirlenecek
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı yapı envanteri çalışmaları da Bayraklı’nın ardından Bornova’da sürüyor. İlçede yaklaşık 62 bin yapı incelenecek. 100 kilometre yarıçaplı alandaki kara ve deniz faylarının araştırıldığı depremsellik araştırmasına da devam eden Büyükşehir, tüm bu çalışmalarla İzmir’in hangi düzeyde bir deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyabilecek.