Cep telefonlarına gelen kampanya mesajlarından, müşteri temsilcilerinin arayarak “müsaitseniz birkaç dakikanızı alabilir miyim”lerinden bıktık artık. Cep telefonu kullanıcıları her gün birkaç kez bu münasebetsiz satış tekniğiyle taciz ediliyor. Adı üstünde, cep telefonu bu! Çoğunlukla uygun olmayan bir durumda bulunuyorsunuz. Ya asansördesiniz ya trafiktesiniz ya da konsantre olup münasebetsiz müşteri temsilcisinin anlattıklarını anlayacak gibi değilsinizdir. Biraz nezaketten, biraz da bir an önce bitsin, tekrar aramasın düşüncesiyle dinlersiniz, dinlemeye çalışırsınız karşınızdaki makine gibi laf kalabalığını. Arada öyle cazip bir şey fısıldanır ki kulağınıza, “her ay 40-50 TL ödediğiniz cep telefonu faturanızı 29,90 TL olarak ödemek istemez misiniz” diye, hayır diyemezsiniz.
Aralık ayında eşimin başına gelen de böyle bir aldanmaydı işte! Yanındaydım, konuşmalara da tanık oldum. Turkcell’den arandığını sanıyorduk. Müşteri temsilcisi Gökhan Uzun, bir araba dolusu avantaj (!) saydıktan sonra, her ay 30-40 TL ödediğiniz cep telefonu faturasını 29,90 TL olarak ödemek isteyip istemediğini sordu. Bunun karşılığında “Plus üye” olması isteniyordu sadece. Bu cazip teklif üzerine eşim 29,90 TL’den başka bir şey ödeyip ödemeyeceğini sordu. Yanıt “hayır, ödemeyeceksiniz” oldu. Bir yanlış anlama olmaması için eşim konuşmanın bundan sonraki bölümünde iki kez daha sordu aynı soruyu ve 29,90 TL’den başka bir ücret ödemeyeceği yanıtını aldı. Telefonu kapattıktan sonra “faturan 29,90 TL olarak sabitlendi, öyle mi?” diye sordum. “Evet. Sadece Plus üye olmam yeterliymiş. İstemezsem de arayıp iptal edebileceğimi söyledi” dedi. Ne denebilir, böyle bir uygulama da var. Her ay sabit ücret ödeyerek karşılığında bilmem kaç dakika konuşulabiliyor.
Ancak kazın ayağının öyle olmadığı iki gün içinde ortaya çıktı! Önce eşimin cep telefonuna “TurkcellMobilOdeme’niz alındı” anlamında bir mesaj geldi. Ne bir ödeme talimatı vardı ne kendisi bilerek bir ödemede bulunmuştu. Turkcell müşteri hizmetlerini arayınca gerçek ortaya çıktı. Önceki gün kendisini arayarak “Plus üyelik” öneren Gökhan Uzun, Turkcell’in değil, “Turkcell garantisi altında” bir başka şirketin, internet üzerinde tlyukle.com adıyla ticaret yapan Mobilnet Telekomünikasyon ve Bilişim Teknolojileri A.Ş.’nin müşteri temsilcisiymiş. Turkcell Müşteri Temsilcisi, Plus üyeliğin Turkcell’le ilgisi olmadığını, eşimin telefon faturasının da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ne kadar konuşursa o kadar geleceğini, tlyukle.com’un Plus üyelik karşılığında ayrıca her ay bu 29,90 TL’yi alacağını, Turkcell faturasında bu meblağın ayrı bir kalem olarak gözükeceğini açıkladı. Eşim telefon faturasını 29,90 TL’ye düşürdüğünü zannederken, her ay ek olarak 29,90 TL ödemek zorunda kalmıştı.
“Ne zaman isterseniz anlaşmayı iptal edebilirsiniz” sözüne güvenerek eşim hemen tlyukle.com’u aradı. Tabii ki müşteri temsilcisi Gökhan Uzun’a ulaşmak olanaksızdı! Bir başka müşteri temsilcisi vardı karşısında. Yanlış bilgilendirildiğini, Plus üyelik anlaşmasını iptal etmek istediğini söyledi. Telefonda uzunca bir süre bekletildikten sonra, talebinin yetkililere iletildiği, kendisinin “7 gün içinde yetkililer tarafından aranacağı” söylenince, telefonu ben istedim. Plus üyelik iptali için neden 7 gün beklememiz gerektiğini sordum. “Yetkililer” eşimin Gökhan Uzun’la yaptığı görüşmenin ses kayıtlarını inceleyerek, ona göre karar vereceklermiş! Yetkili kişi ile derhal görüşmek istediğimi söyleyince, “başkasıyla görüşemezsiniz, şu anda yetkili benim” yanıtını aldım. “Yetkiliyseniz, eşimin Plus üyeliğini ve telefon faturasına tahakkuk ettirdiğiniz miktarı iptal edin” talebime yanıt, “yetkili” kişi tarafından “üyelik iptaline yetkim yok” oldu. “Yetkiniz yoksa yetkili birini bağlayın” diye ısrar ettim. Yine aynı saçma sapan “yetkili benim ama iptale yetkim yok” yanıtını alınca, konuşmayı sürdürmenin anlamsızlığını anladım.
Şimdi bekliyoruz!
Turkcell’e de bu rezaletin açıklamasını beklediğim mesajını ilettim. “Turkcell garantisi altında” çalışan Mobilnet A.Ş.’nin santral operatörünün üzerinde bir yetkiliye ulaşmanın da olanağı olamadı ne yazık ki. Santral operatörü telefon numaramı aldı, “durumun aciliyetini anladığını, en kısa sürede aranacağımı” söyleyerek kapattı telefonu. Bir yetkiliyi bağlamak yetkisi bile yoktu belli ki!
Kaç kişi her gün aynı tacizlere maruz kalıyor, kaç kişi bu saçma sapan pazarlama tekniğinin mağduru oluyor kim bilir. “Pazarlama” adı altında bütün cep telefonu kullanıcılarının uğradığı ve gerçekten mustarip olduğu tacizlerin son bulması gerekiyor. Bunun için de yasal düzenlemelerin sonuçlanması gerekiyor!