CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, ”FETÖ’cülerle mücadele edeceğiz’ derken, her türlü hak arama mücadelesinin önüne geçip, toplumsal muhalefeti sindirmek ve rejim değişikliği yapmak için bunu niye kullandınız” dedi.
Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 251 vatandaşın hayatını kaybettiği, şehit olduğu, 2 bin 196 vatandaşımızın gazi olduğu 15 Temmuz darbe girişimin üzerinden beş yıl geçtiğini hatırlattı. ”Türkiye demokrasisi darbecilere, Fethullahçı bir darbe girişimine direnmiş ve demokrasimiz güçlenerek çıkmıştı” diyen o gece kapalı olan Meclis’in açılması çağrısında bulunarak, darbenin karşısında, demokrasinin yanında olduklarını gösterdiklerini söyledi.
O dönemde CHP’nin tebrik edildiğini ve hiçbir eleştiri gelmediğini anlatan Özel, şöyle konuştu:
“Kendi tarihini yazmaya meraklı, kendi anlattıklarını duyuran ve ondan bir gerçekdışı hikâye üretmeyi başarı sayan Adalet ve Kalkınma Partisi, saray, onun İletişim Başkanlığı, geçtiğimiz yıllarda bu konuda yeni bir strateji belirlediler. Ancak şimdi yeni yazılan AKP tarihi, Cumhur İttifakı tarihinde 15 Temmuz gecesi Cumhur İttifakı’nın doğum gecesi olarak ifade edilmeye çalışılıyor. Kendi yazdıkları yalancı tarihlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne, diğer muhalefet partilerine, o gece darbenin karşısında dimdik durmuş olan hiç kimseye yer yok. Kendileri anlatmak, kendileri inanmak, toplumu da buna inandırmak istiyorlar ve o geceye gidilirken ki eksikliklerinin, o geceki soru işaretlerinin ve ertesinde bu darbeden nasıl istifade edildiklerinin konuşulmasını istemiyorlar.”
”Darbe komisyonu raporu nerede”
”O gece Meclis’i vurdular. Meclis’te özel oturum yapılmayacaksa, nerede özel oturum yapılacak” diyen Özel, şu soruları yöneltti:
”En başta nerede Darbe Araştırma Komisyonu raporu? İkincisi, ‘darbe geliyor’ diye size yakın köşe yazarları yazarken, siz bu darbeden nasıl haberdar değildiniz, nasıl öngöremediniz? Neden kışlaları FETÖ’cülere terk edip gittiniz? Neden kışlaları terk etmek, gemileri terk etmek, havalimanlarını terk etmek yasaktır talimatını vermediniz? Önemli soru ve neden o gece bütün Meclis darbeye direnmişken, bir tek milletvekili bile darbecilere destek olmamış, Meclis darbecilerle enfekte olmamışken, neden 20 Temmuz’da bu girişimi araçsallaştırıp, OHAL ilan edip; ‘3 aylığına ilan ettik, 1,5 ayda bırakacağız’ dediğiniz OHAL’le rejime kast eden Anayasa değişikliğini niye yaptınız? ‘FETÖ’cülerle mücadele edeceğiz’ derken, bütün muhalif sendikaların, bütün muhalif sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerinin, gazetecilerin üzerine gidip, onları hapse atıp, grevlerini iptal edip, her türlü hak arama mücadelesinin önüne geçip, toplumsal muhalefeti sindirmek ve rejim değişikliği yapmak için bunu niye kullandınız?”
Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nca hazırlanan 15 Temmuz belgeselinin İngilizce olmasını eleştirdi, verilen bazı bilgilerin de ”yanlış olduğunu” söyledi.
15 Temmuz’un üzerinden 5 yıl geçmesine karşın FETÖ’nün üst düzey yöneticilerinin yakalanamadığını anlatan Özel, ”Çok açık bir şekilde güvenlik ve diplomatik bürokrasisi ya bu konuda adım atmaya istekli değiller ya da bu konuda adım atıp karşı tarafı ikna edecek yetenekte ve yetkinlikle değiller” dedi.
”Atandığı yöntemle geri alındı”
Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananların 6-7 aydır Türkiye’deki ana gündem konularından biri olduğunu anlatan Özel, ”Bugün Melih Bulu, atandığı yöntemle geri alındı. Bir kişi karar vermişti ve o bir kişi aynı şekilde bir kararla kendisini görevden aldı” diye konuştu.
Özel, gelinen durumu ”Boğaziçi’ndeki akademisyenlerin, Boğaziçi’ndeki öğrencilerin, Boğaziçi’nin mezunlarının kendi okullarına ve kendi geleneklerine, kendi sorunlarına sahip çıkmalarının zaferi” olarak niteledi ve şöyle devam etti:
”Bunun önünde hepimize tebrikle ve saygıyla eğilmek düşer Bir soruna sorunun gerçek sahipleri sahip çıkıyorsa, bir geleneğe o üniversitenin mezunları, kendi siyasi görüşlerine bakmaksızın, dünya görüşlerine bakmaksızın hepsi birden sahip çıkıyorsa, bunun karşısında hiçbir gücün durması mümkün değildir. Önümüzde buradan sonra iki meseleyi gözetmek var: Birincisi, bugün yeni rektörün atanış yönteminin, yani üniversitenin hocalarına, üniversitenin geleneklerine, üniversitenin yazılı ya da yazılı olmayan kurallarına, öğrencisinin ve mezununun yaklaşımına bakarak seçimi odağa alan, demokratik seçimi odağa alan ve seçim sonuçlarına saygı duyan bir atama yapılmalı. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yapılacak atama, tüm üniversiteler için de örnek olmalı ve bunun kanuni düzenlemesi hep birlikte yapılmalıdır. İkinci gözetilecek husus ise, yaratılan tahribat Melih Bulu’nun görevden alınmasıyla ortadan kalkmıyor, tahribatın tüm boyutlarıyla ortadan kaldırılması gerekiyor.”