TV’lerdeki tartışma programlarını izlerken dikkatimi çeken ve herkesi zıvanadan çıkardığına inandığım “tip”ler var.
Bu tipik profilleri uzun süredir yazmak istiyordum.
Şimdi aklıma geldi.
RTÜK Başkanı da bu yazıyı okumalı…
Çünkü her konuya “maydanoz” oluyor ya…
Bu sorun da kendisine yol gösterebilir (!)
Diyelim ki (A1) televizyonunda “patates suyunun cildimize yararları” konusu tartışılacak…
Bu programa katılacak olanlar önceden belirleniyor ya, yöneticiler de oturum için 4 kişiyi tespit ediyorlar.
Misal:
Biri gazeteci…
İkincisi siyaset bilimi dalında üniversite hocası…
Üçüncüsü anketör…
Dördüncüsü ise gıda mühendisi…
Başlıyorlar patatesin nimetlerini sırlamaya…
Nasıl soyulması gerektiğinden tutun, patates kızartmasının cilde zararı, kaynamış olanın yararı, döner-patatesin ise obezliğe yol açtığı dakikalarca tartışılıp duruyor…
En çok fikir serdeden de anketçi bey…
Her şeyi biliyor.
Adeta endokrinoloji uzmanı…
“Hey rabbim bana sabır ver” demeden edemiyorsunuz.
Sabah yayınlanan programın öğlenki temasında bu kez “kuru fasulyenin nimetleri” ele alınacak…
Yine yöneticiler toplantı yapıyorlar…
Konuşmacılar belirleniyor.
Bu kez katılacaklar değişik.
Misal:
Biri yazar…
İkincisi bilim adamı…
Üçüncüsü anketör.
Dördüncüsü İç hastalıkları mütehassısı…
Açıyorsunuz kanalı…
Kuru fasulyenin kabuk zarının “gaz”a yol açmasından, hazımsızlığa uzanan sorunlar uzun uzun tartışılıyor.
Katılımcılardan olan anketör, maşallah öylesine uzun ve derin (!) konuşuyor ki, sanırsınız Ziraat Fakültesinde Profesör…
“Hay Allah…” demeden edemiyorsunuz…
Aynı günün akşamı, aynı kanalda yine açık oturum, yine tartışma programı…
Yine yöneticiler toplanıyorlar.
Konu İstanbul Sözleşmesi nasıl yürürlükten kaldırılır?
Tartışmacılar:
1.Araştırmacı-yazar…
2.Siyaset bilimci…
3.Emekli büyükelçi…
4.Anketör…
Tartışmaya katılanlardan anketör sabit eleman.
1960 Askeri Darbesini yapanların senatoya atadıkları “tabii senatör” gibi yani.
Adam değişmiyor.
Anketör ya, her şeyden anlıyor.
Her konuda uzman (!)
Üstelik öyle ileri gidip sesini yükseltiyor ki, sanırsınız London of Economic School üniversitesinden doktoralı biri…
Açıkçası insan şaşırıyor.
Böylesine ilgisizce üstelik “parmak “ sallayan kişileri bulup ekrana çıkarmak nasıl bir yayıncılıktır anlamak mümkün değil.
Ben bunlara çok “yüz”lü “yüzsüz”ler demeyi uygun görüyorum.
Ya siz?