Ben dersini almadım ama Deniz Baykal, Mülkiye’den “hocamız”dı. Yine Mülkiyeden bizzat dersini aldığım Türkkaya Ataöv’ün (ki aynı zamanda Baykal’ın doktora veya doçentlik tez jürisi üyesi), yıllar önce Cumhuriyet’te “Deniz Baykal” solcu molcu değildi” mealinde yazdığını hiç unutmuyorum ve buna Atatürkçü olduğunu da sanmadığımı eklemek isterim.
O eleştirdiğin(m)iz, ki ben de bu sütunlarda yerden yere vurdum, dostlarımla küsüştüm, Metin Kazancı ile kapıştım, Kılıçdaroğlu’nu bu noktaya getirenin de en az yüzde 90 oranda Baykal olduğunu hanginiz bilmiyor? Deniz Baykal genel başkanken Kılıçdaroğlu da Grup Başkanvekili idi. Baykal’ın istifasından sonra, Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlığa zıplatan da Önder Sav’dı.
Bence Deniz Baykal da bal gibi yetmez ama evetçi, 10 Aralıkçı idi. Dersim/Seyyit Rıza çetesini çeteleştirendi. Tayyip’i başbakanlık koltuğuna oturtan oydu. Yapmayın. 1992’de hazırladığı CHP programında, emeğin modern sömürüsünün en güçlü yöntemi olan esnek üretimi doyamaya doyamaya savunan, tarikat ve cemaatleri meşrulaştıran, sivil toplum örgütü sayan ve bu noktadan hareketle en önemlisi din işlerini sivil topluma bırakmalı diyen CHP “MAALESEF” genel başkanıydı. Programda bunlar vardı. Şahsi bilgimdir, görgümdür.
2009’da Baykal yine genel başkandı ve program kurultayı düzenledi. Bu arada milletvekillerine sorulmuş: Mevcut programda nerenin değiştirilmesini, hangi maddenin çıkarılmasını istiyorsanız bildirin…
Mecliste Güldal Mumcu’nun müşaviriydim. En azından esnek üretim, din işlerinin sivil toplum örgütlerine bırakılması maddelerinde itiraz etmemiz gerektiğini, bu konuda Mumcu’nun sözü olması gerektiğini söyledim.
Biz önerilerimizi internet üzerinde gönderiyoruz; genel merkezden onaylanmış-onaylanmamış şekli bize geri dönüyor. Onaylanmadı, bir daha gönderdik, onaylanmadı, bir daha gönderdik. Sonunda onaylandı.
Öyle sanıyorum ki itiraz edenin adı Güldal Mumcu olduğu içindi. Bu itirazları toplama, genel başkana sunma, başkanın görüşünü geri döndürme vb.nin koordinatörü Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’di. Birkaç gün sonra Güldal Mumcu’yu ziyarete geldi. Bizim yapılmasına vesile olduğumuz esnek üretimi meşrulaştırmalı ve din işleri sivil topluma bırakılmalı mantığının çıkarılmasını kastederek “CHP programını komünist manifestoya döndürdünüz” demiş, CHP Genel Başkanı Baykal’ın yardımcısı, iyi diplomat, Mülkiyeli “abi”miz Onur Öymen. Bunda Baykal’ın etkisi olmayabilir. Öymen hafif tertip, ince ince onaylayarak, memnuniyetle bunu söylemiş olabilir. İyi ki direndiniz demek istemiş olabilir. Muhtemelen Deniz Baykal’ı da bizim önerilerimiz doğrultusunda ikna eden bizzat Öymen olabilir. Ama Atatürk’ün CHP’sinin programından esnek üretimin kaldırılması ve dini cemaat ve tarikatların “sivil toplum örgütü sayılmaması” noktasından hareketle “din işlerinin sivil topluma bırakılmaması” gibi sade, basit bir düşüncenin Onur Öymen’in kelamında “komünistlik” olarak nitelenmesi çok şaşırtıcı idi. Bunu taktir, övgü makamında söyleyecek idiyse bile “iyi ettin Güldal” demesi yeterdi. Hatta hiçbir şey söylemesine bile gerek yoktu. Öymen bizim önerimiz konusunda ikna çabalarına “eh peki” derken, dedikten sonra bizzat Baykal’ın “program komünist manifestoya dönüştü” demediğinden hiç emin değilim. Öymen belki bunu, kendi olumlamasıyla birlikte aktardı. Yoksa esnek üretime, din işlerinin sivil toplum örgütü diye cemaat ve tarikatlara bırakılmasına karşı olmanın komünistlikle ne alakası var? CHP, Osmanlı’yı, hilafeti, saltanı yıkarak LAİK cumhuriyeti kuran parti, Baykal bu partinin genel başkanı, Öymen onun yardımcısı değil miydi? Atatürk komünist miydi?
Bütün bu nedenlerle Deniz Baykal’ı Atatürkçü; Dersim, Seyyit Rıza kışkırtıcısı değildi diye taktir, övme, tarihi, mantıki temele sahip değil, yaşanan gerçeklere uygun değil.
Ölenin ardından kötü söylememek geleneğine saygı duyabilirim ama iyi söylemek gerektiği şeklinde bir kural olduğunu hiç duymadım. Toplumsal, siyasi hayatta önemli yeri olan bir insan bunlara katlanacak. Yaşayan sevdikleri, övgücüleri de katlanacak.
Mevzu-u bahis olan gariban yurttaş, mesela Ali Tartanoğlu değil ki! Türk siyasi, demokrasi tarihinde epeyce rol sahibi Deniz Baykal!..