Eğitimciler, Covid-19 vaka ve vefat sayılarının artmasına rağmen tedbir alınmadan ikinci döneme başlanmasına tepki gösterdi. Eğitim Sen İzmir Şubeleri, MEB’in yüz yüze eğitimin devam etmesi için gerekli ciddiyeti göstermediğini ifade ettiler.
15 günlük ara tatilin ardından 2021-2022 eğitim öğretim yılının ikinci dönemi 7 Şubat’ta başladı. Eğitimciler, vaka ve vefat sayılarının artmasına rağmen, ara tatilde okullarda herhangi bir ekstra önlemin alınmamasına tepki gösterdiler.
Eğitim Sen İzmir Şubeleri adına açıklama yapan Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, “2021-2022 eğitim öğretim yılının ikinci yarıyılına, Covid-19 pandemisinin Omicron varyantı ile yeniden yükselişe geçmesinin yarattığı endişe ve kaygı ile başladık. Omicron varyantının bu denli hızlı yayılımı, okulların açılması ile birlikte vaka sayılarının daha da artma riskini beraberinde getiriyor. Bakanlığın yüz yüze eğitime ara vermeksizin devam etme ciddiyeti, gerekli ve yeterli önlemleri titizlikle ve ivedilikle almaktan geçiyor” ifadelerini kullandı.
Eğitimciler olarak, salgının başlamasından bugüne bilimin ışığında gerekli önlemlerin alınarak, yaygın bir şekilde aşılanmanın sağlanması ve yüz yüze eğitimin esas kılınması gerektiğini belirttiklerinin altını çizen Necip Vardal, “Ancak Millî Eğitim Bakanlığının bu konuda sorumluluğunu gerektirdiği şekilde yerine getirdiğini söylemek mümkün değil. Eğitim öğretime yüz yüze devam etmek için mutlak suretle hızlı antijen test kitlerinin tedarik edilerek düzenli olarak öğretmenlerin, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin testten geçirilmesi gerekmektedir” dedi.
NECİP VARDAL’IN SÖZLERİ
Necip Vardal açıklamasında şunları söyledi: “Bu süreçte aşılamanın tamamlanması, okulların öğretmen ve temizlik personeli ihtiyacının karşılanması, dersliklerin havalandırılması, sınıf mevcutlarının ve programın seyreltilmesi, eğitim ortamının hijyeni için gerekli mali kaynağın okullara aktarılması konularında iktidarın göstereceği tavır yaşanılanlardan ders çıkarıp çıkarmadığını gösterecektir. Eğitim Sen olarak bir kez daha yetkilileri uyarıyoruz. Bilime, bilim insanlarına kulak verin. Açık, şeffaf bir biçimde süreci başta sendikalar olmak üzere kamuoyuyla paylaşın. Biz, çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamında erişilebilir, kamusal, eşit, nitelikli, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim hakkını her şart ve koşul altında savunacağımızı belirtiyor; memleket sorumluluğu içerisinde çocuklarımızın eğitim hakkı için mücadeleye devam edeceğimizi yineliyoruz.”