Meclis Araştırma Komisyonu, geçtiğimiz günlerde TÜİK temsilcilerini dinlemiş.
TÜİK Demografi İstatistikleri Daire Başkanı Metin Aytaç, kadınların yaşadıkları çevrede “gece yalnız yürürken” güvende hissetme oranının son yıllarda arttığını iddia etmiş.
Aytaç, “Bireylerin yaşadığı çevrede gece yalnız yürürken kendini güvende hissetme durumu: 2004’te kadınların yüzde 37’si kendini güvende hissederken, bu oran 2023’e gelindiğinde yüzde 56’ya çıkmış. Gece evinde yalnızken kendini güvende hissetme durumunda ise oran 83’ün üzerine çıkmış durumda” demiş.
Adama sormazlar mı?
“İyi de, son 24 yıl içinde 10 bine dayanan kadın cinayet sayısı ne anlama geliyor?”
Daha geçen yıl 416 kadınımız cinayetlere kurban gitmiş.
Bu yılın ise daha fazlasına ulaşacağı tahmin ediliyor. Son 22 ay hariç, 422’ye ulaşmış bile…
Bize masal anlatmayın beyler.
Kadınlarımıza ne kadar değer verdiğiniz ortada.
Ülkemiz dışına çıktığımızda, yani dünyadaki tabloya baktığımızda, her ülke kendi gerçeklerini dikkate alarak çözüm arıyor.
Kesin çözüm bulan ülke var mı?
Yok…
Ama önlemek için “teyakkuz” durumunda ülkeler var. Her geçen yıl ölüm sayılarını asgariye indirmek için çözüm arayışları sürüyor.
Kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet ve taciz olayları yıllardır Türkiye’nin olduğu kadar dünyanın da en önemli sorunu.
Bu korkunç cinayet sarmalı her yerde aynı şiddetle yaşanmıyor belki ama “cinayet, şiddet-taciz ve yaralama” bir yerlerde herkesin canına tak dedirtiyor açıkçası…
UNODC verilerine göre, 2022 yılında dünyada 89 bin kadın ve kız çocuğu öldürüldü; bu son 20 yılın en yüksek cinayet verisi olarak kayda geçmiş durumda.
UNICEF’in son verilerine göre, bugün 8 kadından biri 18 yaşından önce tecavüze veya cinsel saldırıya maruz kalıyormuş.
Özetle, kadınlarımız konusuna ne kadar değer verdiğimiz açık ve net ortada.
Cinayetler sanki dünyada ve ülkemizde sona ermiş gibi…
Sıra, sokakta “güvenlik içinde yürümeye” gelmiş sıra…
Oysa sokakta gece ve gündüz demeden rahat bir nefes alabilmek için her canlının önce hayatta kalması gerekiyor.
Sözün özü:
Türkiye’nin “Dünya ekonomik formu cinsiyet eşitsizliği” endeksine göre 147 ülke arasında 124’üncü sırada olduğu gerçeğini kenara özenle yazalım.
Ve diyelim ki:
“Bu tablo, bizi Malezya, Afganistan gibi ülkeler sıralamasında gösteriyor.”
Biraz utanalım yani…
Biraz yüzümüz kızarmalı en azından…
Eller aya, biz yine yaya…