Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bize yavrularıyla, yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım, öyle caddelerde, sokaklarda dolaşanlar değil” dedi.
Erdoğan, Ankara’da, 20 bin yeni öğretmenin ataması kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, toplam öğretmen sayısının 1 milyon 10 bine ulaştığını belirtti.
Türkiye’nin, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı açısından OECD ortalamasını yakaladığını anlatan Erdoğan, 20 yılda eğitimde büyük bir dönüşüme imza attıklarını kaydetti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu sayesinde “öğretmenlerin müstakil bir meslek kanununa kavuştuğunu” ifade eden Erdoğan’ın konuşması satırbaşlarıyla şöyle:
“-Tüm bu kazanımlar, ülkemizde birilerini rahatsız ediyor. Tek umutlarını milletin ve ülkenin başındaki kara bulutların çoğalmasına bağlayanlar, her müspet adım gibi bunu da içlerine sindiremiyor.”
“-Açıkçası öğretmenlerimizle birlikte öğrencilerimizin, hatta topyekûn eğitim sistemimizin faydasına olan böyle bir meseleyi dahi istismar edenleri görmekten ülkemiz adına hicap duyuyorum.”
“-Türkiye’ye dair elle tutulur hiçbir projeleri olmayanların yaptığı boykot çağrısı, öğretmenlerimizi siyasi malzeme olarak kullanmayı amaçlayan, tamamen art niyetli bir girişimdir.”
“Bırakın artık bu boykotu falan”
“-Bırakın artık bu boykotu falan… Nedir bunlar? Siz, eğitim öğretim mimarı mısınız, yoksa sokaklarda, caddelerde çapulcu olarak dolaşanlar mısınız?”
“-Bize yavrularıyla, yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım, öyle caddelerde, sokaklarda dolaşanlar değil. Ve ben yavrularımıza gerçekten bu tür emeği veren öğretmenlerimizle iftihar ediyorum.”
“-Eğitim gibi doğrudan evlatlarımızı ve ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir konuyu gündelik siyasete meze yapmak, bu konu üzerinden öğretmenlerimizi kışkırtmak doğru bir yaklaşım değildir. “
“-Öğretmenlerimizin bu tür fitne teşebbüslerine prim vermeyeceğini biliyorum. 20 bin öğretmenimizin bugün atamasını yaparken, 20 bin öğretmenimizden de özellikle bunları bekliyoruz.”
“Çocuklarımız yeni sınamalarla yüzleşiyor”
“-Velilerimizle her buluşmamızda bu konuda duyulan endişe ve serzenişleri bizzat dinliyoruz. Okuma alışkanlıklarından ders dinleme becerilerine, ekran bağımlılığından sosyalleşmeye kadar birçok alanda çocuklarımız yeni sınamalarla yüzleşiyor.”
“-Çocuklarımızın sağlıklı şekilde eğitim öğretim hayatlarını ve beşerî ilişkilerini sürdürmeleri için gereken her türlü çabayı gösteriyoruz, göstereceğiz.”
“-Ancak bilhassa sosyal medya mecralarından yayılan popüler kültürün zararlı etkilerinden evlatlarımızı korumamız gerektiği anlaşılıyor.”
“-Ben öğretmenlerimden de bunu özellikle rica ediyorum. Bu süreci de bir tarafında sizin gibi genç eğitimcilerin, diğer tarafında öğrencilerin olduğu iki ayaklı bir mücadeleyle yürütmemiz gerekiyor.”
Türkçe seferberliği
“-Bakanlığımızın hazırlıklarını sürdürdüğü, medeniyet bilinci ve kültür okuryazarlığı çalışmasını bu çerçevede yakından takip ediyorum.”
“-Yakında başlatılacak Türkçe seferberliğini de takdirle ve memnuniyetle karşılıyorum.”
“-Hedefimiz, evlatlarımızın bizi biz yapan değerlerin önemini daha iyi idrak etmesini, kültürümüzü daha iyi öğrenmesini, bu toprakların birikiminin fevkine çok daha iyi varmasını sağlamaktır.”
“-İstiyoruz ki evlatlarımız, ilim ve irfan geleneğimizle, milli ve manevi değerlerimizle daha fazla ve hemhal olsun.”
“-İstiyoruz ki çocuklarımız, kültürümüzün taşıyıcısı olan güzel Türkçemizi en iyi, en doğru şekilde kullanma becerisi edinsinler. İstiyoruz ki yeni teknolojilerden iletişim imkanlarından istifade ederken, kendilerini bunlarla beraber gelen risklerden, tehditlerden de korusunlar.”
“-Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillere sahip olmanın yolu popüler kültüre, sorgusuz, sualsiz teslim olmaktan değil, öncelikle bizi biz yapan hasletleri içselleştirmekten geçiyor.”
“Yabancı mecralar tarafından işgaline engel olmalıyız”
“-Ailelerimizin evlatlarını yetiştirirken onları özgürlük adına popüler kültürün acımasız dişlilerine terk etmemeleri çok ama çok önemlidir.”
“-Çok erken yaşlardan başlayarak tevarüs ettiğimiz değerleri bir kuyumcu titizliğiyle evlatlarımıza öğretmeli, onlara rehberlik etmeli, gönüllerine dokunmalıyız.”
“- Ağaç yaşken eğilir prensibinden hareketle kırmadan, dökmeden, güzel söz ve tatlı dille, en önemlisi de kendi hayatımızdan vereceğimiz güzel örneklerle çocuklarımızın maddi ve manevi eğitimine özen göstermeliyiz.”
“-Çocuklarımıza özgüven duygusu kazandıracak, atılım ruhu aşılayacak bir perspektifle bu çalışmaları yürütmeliyiz.”
“-Diğer türlü evlatlarımızın körpe dimağlarının bize ve kültürümüze yabancı mecralar tarafından işgaline engel olamayız. Aksi takdirde, milli bünyemize aykırı ideolojilerin gençlerimizi sinsi tuzaklarına düşürmesine mani olamayız.”
“-Başka türlü yeni medya araçlarıyla servis edilen sapkın hayat tarzlarının çocuklarımıza sirayet etmesinin önüne geçemeyiz.”
Öğretmenlere
“-Ülkemizin gelecekte her alanda ihtiyaç duyacağı insan kaynağı gibi geleceğin anne babalarını da sizler yetiştireceksiniz. Yarının aydınlık, güçlü ve müreffeh Türkiye’sinin inşasına yeri asla doldurulamayacak katkılarda bulunacaksınız.”
“-Öğretirken sizler de yeni şeyler öğrenecek, kendinizi sürekli geliştireceksiniz. Size hayranlıkla bakan öğrencilerinize toplumda iyi fertler olmayı, ahlaklı, erdemli, dürüst ve başarılı insanlar olmayı öğreteceksiniz.”
“-Gün gelecek yetimlerin sığındığı babası, öksüzlerin şefkat aradığı annesi olacaksınız. Gün olacak kendisine istikamet çizmeye çalışan gençlerimize rehberlik edeceksiniz.”
“-Öğretmenlik elbette sizlerin iaşe kapısıdır. Ancak sıradan bir memurluk, sıradan bir iş de değildir.”
“-Bu vazifeye başlamakla okullarınızın duvarlarına hapsedilmeyecek kadar mühim bir sorumluluğu da üstlenmiş oluyorsunuz.”