AK Parti iktidarı, 20. yılına doğru yol alıyor…
Ülkede tüm kurumlar, yani devlet mekanizması tümüyle adeta kilitlenmiş durumda.
Enflasyon, tavanda.
Pahalılık, zirve noktasında…
Çarşıda, pazarda kafayı yedirten fiyatlar kontrol altına alınamıyor.
Yüksek faizleri kısa zamanda düşürmek hayal.
Şu, Ak Partinin Saray’ında konuşlanmış uzmanları var ya, onlar ekonomimizi “tek ayak” üstünde durarak “iha”lar misali adeta uçuruyor.
Bu “yalaka takım”a göre, Türkiyemiz demokraside dünyanın en üst ligine çıktı, çıkacak.
Saray “fırdöndü”lerine göre, millî gelire çağ atlatmalarına ise ramak kaldı.
Adalet Saraylarında işler tıkırında…
Cezaevleri boşaldı boşalacak.
MHP’ye kalsaydı, af yasası biraz daha geniş tutulsaydı cezaevleri belki de AVM’lere (!) dönüştürülebilirdi.
Kabine bakanları tel tel dökülüyor…
Kendileri dahi başarısız olduklarının farkındalar.
Ama ayakları, elleri kolları Saray’a kelepçeli gibi…
Hiç biri kendi kararı ile istifa etmek niyetinde değil.
Ben hayatımda başarısızlıkta birinci olan ve istifa etmeyen bir dışişleri bakanına ilk defa rastlıyorum.
Gidişat belli.
Bence erken seçim yolu göründü…
Yani seçimlere az kaldı, AKP atağa geçti.
Türkiye’yi borç batağına sokmamış gibi…
Türkiye Almanya düzeyine çıkmış gibi…
Hatta seçimlerden sonra Avrupa ülkelerini sollayacaklarmış gibi vaat üstüne vaatlerde bulunuyorlar.
Bugün gelinen noktadan haberleri yokmuş gibi…
İçinde bulunduğumuz tablodan haberleri yokmuş gibi…
Cicili-bicili yeni kutular açıp, içinden okus-pokus olan 118 milyar dolar fırlayacakmış gibi yeni bir ekonomik modelle karşımıza gelirlerse şaşmayın.
20 yıldır faşist Anayasaya dokunmadılar.
Erken seçimin kendileri için bir can simidi olacağını nihayet fark ettiler.
Yolun sonu görünüyor…
Köprüden önce son çıkış…
Hayırlara vesile olur inşallah…