Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, kişisel internet sitesinde kaleme aldığı yazısında, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın birkaç gün önce duyurucağını söyleyerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) açıkladığı “müjde”sinin Türkiye basınında veriliş şeklini eleştirdi.
Faruk Bildirici yazısında “Erdoğan’ın KKTC’ye müjde vermesine ilişkin haberler de gazetecilik reflekslerinin ne kadar zayıfladığının ve habercilik ile siyasi propagandanın birbirine karışmasının yeni bir göstergesi oldu.
İktidar medyasındaki haber ve yorumlar, ‘müjde’yi büyütüp, olmadık senaryolar yazarak, Erdoğan’ın gezisinin propagandasını yaptılar. Geziyle ilgili beklentiyi büyüttüler, dikkatleri geziye çektiler. Siyasi iktidar, bir kez daha gazeteciliği araç olarak kullandı.
Medyanın bilgiye dayanmayan tahminler ve senaryolar yazması da yanlıştı. Gazetecilik hakikate ulaşma çabasıdır, haberler bilgiyi aktarır. Tahmin ve senaryo yazmak gazetecilik faaliyeti olamaz. Gazeteci, Erdoğan’ın açıklamasının ne olacağını öğrenir onu yazar. Eğer öğrenemiyorsa tahmin yazmaz” ifadelerini kullandı.
Faruk Bildirici’nin “Tahmin habercileri, KKTC’deki müjdeyi tutturamadı” başlıklı yazısı şöyle:
Malum artık Cuma namazı çıkışları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mesaj vermek için kullandığı bir zemin. Geçen cuma günü Ayasofya’daki namazdan çıkışını da üç gün sonra başlayacağı KKTC gezisine ilgiyi artırmak için kullandı:
“Kuzey Kıbrıs’a müjdesini orada parlamentoda vermek istiyoruz, şimdi verirsem yanlış olur, güzel bir adımımız var, ön çalışmalarını bitirdik.”
O andan itibaren medyada tahmin ve senaryo yazma yarışı başladı. Hürriyet internet “Dünyanın gözü kulağı Erdoğan’ın Kıbrıs ziyaretinde… 2 müjde 5 senaryo”, Takvim, “Başkan Erdoğan’ın KKTC’deki müjdesi ne olacak? Doğalgaz, SİHA üssü, deniz üssü… İşte 5 müjde senaryosu!”, Akşam internet “Kapalı Maraş açılacak mı?” haberleri yayımladı. KKTC’nin adının “Kıbrıs Türk Devleti” olarak değiştirileceğini öne sürenler de oldu.
Müjdeye ilişkin tahmin, kulis ve senaryo yazma faaliyeti, Erdoğan’ın Kıbrıs gezisinin başladığı 19 Temmuz günü iktidar yanlısı gazetelerde iyiden iyiye zirveye çıkmıştı:
Akşam: Müjde merakla bekleniyor. Görüşlerden biri Başkan Erdoğan’ın vereceği müjdenin Maraş’ın statüsüne ilişkin olacağı yönünde. Başkan Erdoğan’ın, Maraş’ta mülkü bulunan Rumlara, KKTC’de kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurarak, “Evlerinize dönün” çağrısı yapacağı kulislerde konuşuluyor.
Hürriyet: Erdoğan’ın KKTC Meclisi’nde vereceği müjde tahmin edilmeye çalışılıyor. Azerbaycan’ın KKTC ile diplomatik ilişki kurmasından Maraş açılımına birçok tahmin yürütülürken, KKTC Enerji Bakanı Erhan Arıklı, “Türkiye’den kablo ile elektrik de büyük müjde olur” dedi.
Milliyet: Kulislerde Erdoğan’ın vereceği müjdenin Doğu Akdeniz’deki doğalgaz arama çalışmalarına ilişkin olabileceği ifade ediliyor.
Sabah: Erdoğan’ın Kıbrıs müjdesinin Maraş’ın açılması ve statüsü ile ilgili olabileceği kaydediliyor. Başkan Erdoğan’ın Doğu Akdeniz’de yapılan sismik araştırmalar sonucunda hem KKTC hem de Türk halkını mutlu edecek yeni bir doğalgaz müjdesi verebileceği ifade ediliyor.
Sözcü: Erdoğan’ın vereceği müjdelerle ilgili beş senaryo konuşuluyor: 1-Azerbaycan KKTC ile diplomatik ilişki başlatabilir. 2- Erdoğan, Maraş’ta mülkü bulunan Rumlara ‘Evlerinize dönün’ çağrısı yapabilir. 3- Atıl durumda olan Geçitkale Askeri Üssü’nün daimi SİHA üssüne dönüştürülebileceği açıklanabilir. 5- Gazimağusa’da Türk deniz üssü kurulacağı açıklanabilir. 5- KKTC açıklarında doğalgaz bulunduğu açıklanabilir.
Yeni Şafak / İbrahim Karagül: Erdoğan’ın müjde ve barış mesajı kelimelerini aynı konuşmada kullanması, açıklanacak müjde ile ilgili tahminleri genişletti. Azerbaycan ve Pakistan’ın KKTC’yi tanıması herkesin ortak beklentisi halini aldı. Bunun dışında Rumlara “Maraş’taki evlerinize dönün” çağrısı ile Geçitkale’ye SİHA üssü, Gazimağusa’ya da deniz üssü projelerinin açıklanması var. Doğu Akdeniz’de doğalgaz bulunduğunun ilan edilmesi ve Türkiye’nin bir anda hesapları sıfırlaması ihtimali de var.
Tahmini tutmayanlar özür bile dilemedi
Tahmin ve senaryo yazımında uçuşa geçen gazeteciler bu kadar çok tahminde bulundular ama içlerinden biri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesinin ne olacağını bilemedi. Erdoğan, “Parlamento binasının da olduğu bir Cumhurbaşkanlığı külliyesi ve Millet Bahçesi” yapılacağını açıklayarak bu gazetecileri şaşırtmış oldu.
Ama gazete ve internet siteleri bir gün önce yazdıkları tahmin ve senaryoları hemen unutarak, Erdoğan’ın ne kadar büyük bir “müjde” verdiğini duyurmaya giriştiler. Akşam, “Erdoğan beklenen müjdesini açıkladı”, Hürriyet, “Müjdenin şifreleri”, Milliyet “Külliye müjdesi”, Sabah “Külliye projesiyle KKTC perçinlenecek”, Türkiye “Külliye ve Meclis binası: Kıbrıs’a iki kalıcı eser”, Yeni Şafak, “KKTC’ye külliye ve Meclis binası” başlıklarıyla yayımlandı. Geziye katılan gazetecilerden Abdülkadir Selvi de Hürriyet’te “Müjde gerçekten müjde oldu” diye yazdı.
Bir gün önceki tahminlerinin yanlış çıktığını yazan olmadı. Bir gazete, bir internet sitesi, bir televizyon kanalı bile yanlış yazdığı ve gerçek dışı beklenti yarattığı için okurlarından özür dilemedi.
Dahası iktidar medyasındaki haberler, çoğunlukla sadece Erdoğan’ın konuşması ve beraberindekiler hakkındaydı. Erdoğan’ın parlamentodaki konuşmasını muhalefetin boykot ettiği de yoktu haberlerde, Erdoğan’ın “müjdesi”nin KKTC’de nasıl karşılandığı da…
Bu bilgilere sadece Cumhuriyet, Birgün, Gazete Pencere ile T24, OdaTV, Bianet, Medyascope ve Gazete Duvar gibi sitelerde rastladım.
Kedi yuttu bir yılan
Oysa Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve park yapma projesi, KKTC’nin hiçbir sorununa yanıt vermiyor, hiçbir soruna çözüm getirmiyordu. Yaratılan beklentilerin tümü boşa çıkmıştı.
Türkiye’deki iktidar medyasının yaratmaya çalıştığı havanın tersine KKTC medyasında Erdoğan’ın projesi öyle pek de heyecan yaratmamıştı.
Örnek vermek gerekirse Yenidüzen gazetesinden Sami Özuslu, “Erdoğan’ın sürpriz olmayan sürprizi” başlıklı yazısında şu yorumu yapıyordu:
“Erdoğan’ın ‘müjde’ diye tanımladığı, çıka çıka iki bina oldu. Birincisi Tatar’ın meşhur ‘yavru külliye’si…Diğeri ise KKTC meclisine büyük, görkemli bir yapı… Erdoğan’ın konuşması biter bitmez herkes birbirine sordu: Acaba satır aralarında bir şey kaçırdık mı? ‘Müjde’ diye diye Erdoğan’ın söyleyecekleri bu kadar mıydı? Evet, bu kadardı. Fazlasını bekleyenler ‘hayal’ görüyordu.
Gündem Kıbrıs gazetesinden Serhat İncirli ise yazısına “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gelmeden önce, abartılı bir “medya organizasyonu” yaşadık” diye başlıyordu. Erdoğan’ın yeni projeyi KKTC yöneticisi imiş gibi açıklamasını da eleştiren İncirli’nin yazısındaki benzetme ilginçti:
“…Ve Erdoğan geldi. Onlarca farklı yorumda okuduğumuz, yok isim değişikliği, yok Maraş, yok şu, yok bu meğer iki adet inşaatmış! Yeni bir meclis binası yapılacak ve ayrıca ‘İngilizlere ait gecekondu’ olan Silihtar’daki saray yerine, 500 dönüm içerisine ‘külliye’ yapılacak.
Yani, kısa bir cümleyle Erdoğan öncesi yazılanlar ve ‘müjde’ için, nenemin bir sözünden bahsetmek istiyorum: Kedi yuttu bir yılan.”
Kim inanır tahmin totoculara?
Erdoğan’ın KKTC’ye müjde vermesine ilişkin haberler de gazetecilik reflekslerinin ne kadar zayıfladığının ve habercilik ile siyasi propagandanın birbirine karışmasının yeni bir göstergesi oldu.
İktidar medyasındaki haber ve yorumlar, “müjde”yi büyütüp, olmadık senaryolar yazarak, Erdoğan’ın gezisinin propagandasını yaptılar. Geziyle ilgili beklentiyi büyüttüler, dikkatleri geziye çektiler. Siyasi iktidar, bir kez daha gazeteciliği araç olarak kullandı.
Medyanın bilgiye dayanmayan tahminler ve senaryolar yazması da yanlıştı. Gazetecilik hakikate ulaşma çabasıdır, haberler bilgiyi aktarır. Tahmin ve senaryo yazmak gazetecilik faaliyeti olamaz. Gazeteci, Erdoğan’ın açıklamasının ne olacağını öğrenir onu yazar. Eğer öğrenemiyorsa tahmin yazmaz.
Ama anlaşılan o ki, iktidara yakın onca gazeteci, Saray’dan bilgi alamadı; Erdoğan’ın müjdesinin ne olacağını önceden öğrenemedi. Erdoğan’ın KKTC’de vereceği müjde ile ilgili o kadar çok tahmin yazdılar, söylediler ama hiçbiri doğru çıkmadı.
Kim inanır gazeteciliği tahmin toto oynamak sananlara?