Basın meslek örgütleri dün Ankara Valiliği önünde yapacaklarını duyurdukları basın açıklamasını izin verilmemesi üzerine Abdi İpekçi Parkı’nda yaptılar.
Basın açıklamasına Ankaralı gazetecilerin yanı sıra yabancı gazeteciler de destek verdi. Ortak basın açıklaması metni TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak Mayda tarafından okundu.
Basın açıklamasının ardından bütün gazeteciler kameralarını, fotoğraf makinelerini, mikrofonlarını, kalemlerini ve not defterlerini yere bırakarak tarihe not düşmek adına görüntü verdiler.
Ortak basın açıklaması metni şöyle:
Gazeteciliği boğamayacaksınız!
Anayasa ile güvence altına alınan protesto hakkı fiilen yasaklanmış durumda. Geçim sıkıntısı yaşayan, haksızca işten atılan, mahallesine, ormanına, denizine sahip çıkmak isteyen, kimliklerine saldırılmasına karşı çıkan insanlar polis ve jandarma şiddetine uğruyor, seslerini duyuramıyor. İşte hakkını aramak için sokağa çıkan bu yurttaşları haberleştirmek gazetecinin kamusal görevidir.
Ancak meslektaşlarımız toplum adına görevlerini yürütürken ağır şiddetle karşı karşıya kalıyor. İçişleri Bakanlığının gösteriler sırasında polislerin görüntülerinin alınamayacağına yönelik yasadışı genelgesinin ardından, bu şiddet çok daha tehlikeli bir hâl almış durumda.
26 Haziran Cumartesi günü LGBTİ+ bireylerin ve onlara destek veren yurttaşların düzenlemek istediği onur yürüyüşüne müdahale eden güvenlik görevlileri, uygulanan şiddeti kayda almak isteyen AFP Fotomuhabiri Bülent Kılıç’ı yere yatırıp boyuna bastırarak nefessiz bırakmak istedi. Güçlükle “Nefes alamıyorum” diyebilen Bülent Kılıç ölümden döndü.
Amerika’da bir polis tarafından aynı yöntemle öldürülen George Floyd’un görüntüleri tüm dünyada infial yaratmışken, ülkemizdeki güvenlik güçlerinin bunu örnek alırcasına şiddet uygulaması hepimizi derinden endişelendirmektedir.
Aynı gün başka meslektaşlarımızın da işlerini yapmaları engellendi. Darp edilen, taciz edilen, çektikleri görüntüleri silmek zorunda bırakılan meslektaşlarımız oldu.
Kolluk güçleri bu kanun tanımaz uygulamaları ile halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemektedir. Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız değil, halkın haber alma hakkıdır.
Bu şiddet dalgasının amacı medya çalışanlarını bezdirmek ve görevini yapmaktan uzak tutmak ise, bu amaca ulaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha, gür bir sesle haykırıyoruz.
Gazetecilik suç değildir ve bizler gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Gazetecilere şiddet uygulanmasını kanıksamayacağız, asla kabul etmeyeceğiz!
Bu insanlık dışı yöntemlerde ısrar etmeyi düşünen memurları da uyarıyoruz: Cezasızlık zırhına güvenmeyin! Size bu kanunsuz emri verenlerle birlikte mutlaka yargılanırsınız!
Gazeteciliği boğmanıza izin vermeyeceğiz!
Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği
Basın Konseyi
Çağdaş Gazeteciler Derneği
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği
Diplomasi Muhabirleri Derneği
DİSK Basın-İşEkonomi Muhabirleri Derneği
Gazeteciler Cemiyeti
Haber-Sen
İzmir Gazeteciler Cemiyeti
Parlamento Muhabirleri Derneği
Samsun Gazeteciler Cemiyeti
Türkiye Foto Muhabirleri Derneği
Türkiye Gazeteciler Sendikası
Türkiye Haber Kameramanları Derneği