2010-01-29
Adamın biri, “Ağca dans yarışmasına çıksın” dedi, ortalık birbirine girdi. Sanki cinayet işleyen, elini ilericilerin kanına bulayan, yazarlarımızı, gazetecilerimizi, bilim insanlarımızı, aydınlarımızı öldüren, sonra da “Türkiye seninle gurur duyuyor” naralarıyla baş tacı edilen ilk faşist katil, Mehmet Ali Ağca mı? Bugün hepsi aramızda. Bazıları haklı olarak devlet kademelerinde çok yükseldi, bazıları Milletvekili oldu, hatta “dekan” oldular, yeni nesil onların eseri olacak ne yazık ki. Uyuşturucu kaçakçılığından sabıkalı “Bakan” gördü makam koltukları. Bazılarının güvenlik (!) şirketi var, temizlik (!) şirketleri var, yemek fabrikaları var, medikal şirketleri var. Bütün büyük kurumların temizlik ihaleleri, güvenlik ihaleleri, yemek ihaleleri onlardan soruluyor. Onların girdiği ihaleye başkaları giremez, topuğundan filan değil, uzmanlık alanlarıdır, kafalarından vururlar adamı.
Doğan Öz’ün katili aramızda, “Petrol ticaretiyle” iştigal ediyor. Hatta duyumlarımıza göre, “emniyetli ve akçeli” işler yapıyor. Adı yalnızca Doğan Öz cinayetinde değil, “katliam” tanımlamasıyla anlatabildiğimiz olaylarda da var. Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz öldürüldüğü tarihte çok fakir olan bu “ülkücü” genç, artık çok zengin.
Üzerinden çok geçmedi, Hrant Dink cinayetinin faili, perde arkasını adeta örtbas etmek istercesine bir Emniyet (!) Müdürü tarafından “Milliyetçi duygularla işlenmiş bir cinayet” denilerek basite indirgenmeye çalışılmadı mı? Bir gün, onlar da davet edilecekler dans yarışmalarına.
Ankara’da yaşıyorsanız, Abdi İpekçi cinayetinin Ağca’dan da önemli ismi Oral Çelik’le karşılaşmanız mümkün. Eskişehir yolunda makam otomobilinin arka koltuğunda görürseniz, devlet büyüğü zannetmeyin. Ya korudukları işyerlerini denetliyordur, ya korunmaya ihtiyacı olanları saptıyordur.
Hepsinin ne kadar başarılı olduklarını görünce, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın dinlemeye takılan telefon konuşması çok şey anlatmıyor. Ne diyordu “Yeşil”, “Tek başına yedirmezler, kustururlar adama”.
Mehmet Ali Ağca’nın dans yarışmasına katılmasını yadırgamayın. Birkaç örnek verdim, ne eksiği var Ağca’nın onlardan? Eksiği yok, fazlası var. Ömrünün yarısı hapiste geçti, bedel ödedi. Şimdi karşılığını alma zamanı. Devlet büyüklerimiz TBMM’de “Onlar şereflidirler” diyerek bu cinayetlere ve faillerine sahip çıkmadılar mı? Onun ve onu kullananların ayak oyunlarında ne kadar başarılı olduklarını izliyoruz yıllardır. Dokunulmaz oldukları için soruşturma komisyonlarına ifade bile vermeyen, en az Ağca kadar şerefli (!) bir partner bulmak gerekiyor.