İmamoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı eğer utanılacak bir mektup arıyorsa, ben hatırlatayım: 31 Mart seçimlerinde, rakibim lehinde cezaevinden rica edilen mektup, utanılacak bir mektuptur” diye konuştu.
Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ”Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Hele hele vatanperverliğimizi, millete olan duygularımızı, bayrağımıza olan duygularımızı, geçmişimize, Cumhuriyet’imize olan duygularımızı sorgulayacak kişi henüz doğma bu topraklarda” dedi.
İmamoğlu, CHP Genel Merkezi’nde, partili büyükşehir belediye başkanları toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Teftişin doğal bir durum olduğunu ve bu konuda bir sorunları olmadığını ifade eden İmamoğlu, müfettişlerin görevlerini en bağımsız bir şekilde yapmaları için gerekli imkanları sağladıklarını söyledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:
”Ancak, Sayın İçişleri Bakanı’nın terörle ilgili mücadelesini, buradan biz ona öğretecek değiliz. Fakat yanlış giden birtakım hususları, kronolojik olarak, teknik olarak aktarmak isterim.
İçişleri Bakanlığı’nda oturan zat, 12 Aralık günü, TBMM’de konuşma yaptı ve İBB’de tam 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce yaptığı konuşmada da Türkiye’de toplam terörist sayısının, 160 olduğunu söylemişti. Her verisi yanlış olan Sayın Bakan’a dair şunu hatırlatmak isterim: Dün akşam itibariyle, tam iki hafta üstünden geçti. Tam iki hafta. 15 gün üstünden geçti. Bugüne kadar İçişleri Bakanlığı ne yaptı? Biz ne yaptık? Hiçbir şey duymadık açıkçası yaptığı hususlarla ilgili. Ben, hiçbir şey duymadım. Hiçbir yazı almadım. İBB olarak, Belediye Başkanı olarak, bir kısım işlemler başlattık. İBB olarak, devlet adabına uygun bir biçimde, bu beyanı ciddiye alarak, 15 Aralık’ta benim olurumla, teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa da bir soruşturmaya izin verdim.”
”Teftişin başlatma biçimi böyle olmaz”
İmamoğlu, bakanlıktan dün yapılan Twitter paylaşımında teftiş haberinin duyurulduğunu belirterek, şöyle devam etti:
”Ben, açıkçası devletin Twitter’da bir soruşturma izni vererek başlatmasına, ilk defa şahit oluyorum. Bu teftişin başlatma biçimi böyle olmaz. Uygulamalar böyle olmaz. Demek ki, 15 gün sonra, bir pazar akşamı, böyle bir tweetle süreci başlatmak aklına geldi. Acaba neden? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı pazar günü konuştu. İstanbul’da danışma kurulunda konuştu. İstanbul’la ilgili mesajlar verdi. İçi siyaset dolu mesajlar verdi. Ve hani buradan Cumhurbaşkanı’nın bu konuşmasında, Sayın Bakan her zamanki gibi, bir rol kapma çabasıyla ortaya çıktı. Ve böyle bir açıklama yaptı. Öncelikle 16 milyonluk bir kentin Belediye Başkanı olarak, İstanbul’da 86 bin çalışanı olan bir Belediye Başkanı olarak, bu açıklamayı kınıyorum.”
”Terörist ise tut kulağından at hapse”
İmamoğlu, bakanlık açıklamasında ”terörist” denilerek hüküm verildiğini ifade ederek, ”Terörist ise terörist konusunda da takdirde bulunmuşsan, netleşmişse, tut kulağından, götür at hapse. Yani böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar” diye konuştu.
İşe alınan kişilerden adli sicil belgesi istendiğini hatırlatan İmamoğlu, bunun da Adalet Bakanlığınca verildiğini söyledi. İmamoğlu, ”O zaman İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açıyor. Yani soruşturma açması gereken yer, Adalet Bakanlığı” dedi.
“Soruşturma Bakana açılmalı”
İmamoğlu, şunları söyledi:
”Her ne kadar bir gün önce 160 deyip, bir gün sonra 557 teröristin İBB’de olduğunu açıklamasına rağmen, eğer böyle bir tespit var da herhangi bir işlem yapmıyor, gidip o 557 teröristi tutuklamıyorsa, bir başka soruşturma açılması gereken yerin de İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum. Hatta Bakanın kendisinin olduğunu düşünüyorum bu sürece, bu şekilde yaklaşım gösterdiği için. Açıkçası ben, bu denli risk taşıyan, güvenliği bu kadar riske taşıdığını gördüğüm bir İçişleri Bakanı’yla ilgili işlem başlatmıyorsa da açıkçası ben bir vatandaş olarak, Sayın Cumhurbaşkanı’nı bu anlamda göreve davet ediyorum.”
”Verilmeyecek hiçbir hesabımız yoktur”
Yaşanan durumu ”başka bir gündem yaratma girişimi” olarak niteleyen İmamoğlu, ”aynı kişilerin, İstanbul seçiminde de bütün sandık görevlilerini terörist ilan ettiğini” ve ortaya bir şey konulamadığını söyledi.
İmamoğlu, ”Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yoktur. Hele hele vatanperverliğimizi, millete olan duygularımızı, bayrağımıza olan duygularımızı, geçmişimize, Cumhuriyet’imize olan duygularımızı sorgulayacak kişi henüz doğma bu topraklarda. Hepimiz vatanseverliğimizle görevlerimizi yapıyoruz” dedi.
”Utanılacak mektup odur”
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ”utanmadan, sıkılmadan bize mektup yazıyor” sözünün hatırlatılması üzerine, ilk deva yazmadığını ve mektup yazmanın utanılacak bir şey olmadığı söyledi. İmamoğlu, ”Sayın Cumhurbaşkanı eğer utanılacak bir mektup arıyorsa, ben hatırlatayım: 31 Mart seçimlerinde, rakibim lehinde cezaevinden rica edilen mektup, utanılacak bir mektuptur. Utanılacak mektup odur. Benim mektubum, hiç utanılacak mektup değildir” diye konuştu.
Tespit edilen kişiler varsa gereğinin yapılmasını isteyen İmamoğlu, ”Bize yazı yazsınlar, biz gereğini yapalım. Tutuklamak benim görevim değil. İstihbarat teşkilatı değilim. Bu konuda yargıda bulunacak Adalet Bakanı ben değilim. Otursunlar İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı, gitsinler Sayın Cumhurbaşkanı’na bu konuda hesap versinler. Hesap verecek kişi ben değilim” dedi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adaylığına yönelik bir soru üzerine, kendi gündemlerinin İstanbul ve ülkedeki yoksulluk olduğu ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyükşehir belediye başkanları toplantısına Mansur Yavaş (Ankara), Ekrem İmamoğlu (İstanbul), Zeydan Karalar (Adana), Yılmaz Büyükerşen (Eskişehir), Özlem Çerçioğlu (Aydın) , Muhittin Böcek (Adana), Osman Gürün (Muğla), Vahap Seçer (Mersin), Kadir Albayrak (Tekirdağ) ve Lütfü Savaş (Hatay) katıldı.