Fazıl Hüsnü Dağlarca, “Uluslar, büyük oğullarıyla soluk alır” diyor. Bir toplumda örnek alınacak kişiler vardır. Bizde Hayrettin Karaca bu konuda en önde gelen örnektir.
Hayrettin Karaca (1922/2020), unutulmaz kişiliğiyle kalıcı değişimlerin öncüsü olmuştur. O, TEMA Vakfı’nın kurucu başkanı bilinse de sanayici ve eylemci (aktivist) olarak attığı her adım derin izler bırakmıştır. Örneğin, hanımının isteği üzerine birlikte hacca gider. Dönüşte Karaca’ya sorarlar:
“Hac sonrası sizde ne gibi değişiklik oldu?”
Karaca:
“Artık ibadetimi Türkçe yapıyorum!” der.
Patronlar bizde genellikle işçi haklarının verilmesine ayak diremişlerdir. Karaca’da bu tam tersidir; işçiden çok işçisini düşünen olmuştur. Son günlerin modası “tutumlu olmak” üzerine güzellemeler. Şuradan kesmek, bu hakkı geri almak… Bu istekler nedense hep işçiler üzerinde düşünülüyor. Geçenlerde “Tasarruf Genelgesi” açıklanınca memur ve işçi servislerinin kaldırıldığını gördük! Hayrettin Karaca ülkemizde ilk kez işçisine servis aracı veren patrondur. İşçisiyle ilk kez oturup yemek yiyen de odur.
Tanıdığım Hayrettin Karaca, her yaşında eylemci (aktivist) biriydi. Ölümünden birkaç yıl önceydi. Muazzez İlmiye Çığ’la ileri yaşlarına karşın kış günü o soğuk günde Cumhuriyet’i ve devrimleri savunmak için TBMM girişinde karlara gömüldükleri gözümün önünde! Onların o direnişi hepimizin içini ısıtmış, bize direnme gücü göstermişti.
Cumhuriyet’te kendisinden söz eden iki yazı yazmıştım. Öğlene varmadan, ikisinde de beni telefonla aramış, teşekkür etmişti. İnceliğe bakar mısınız? İlk ve son yüz yüze görüşmemiz 2010 yılında İstanbul TÜYAP’ta olmuştu. Ben fuardan çıkıyordum. Bir de baktım giriş bölümünden girmekte olan ak saçlı, beyaz gömlekli, kırmızı yelekli Hayrettin Karaca! Sevinçle bekledim. “Nusret Ertürk” deyince beni iki kez kucakladı. İlk cümlesi şu oldu:
“Kartınızı verin. Cumhuriyet yazarı olduğunuzu da belirtin!”
Hayrettin Karaca, Yalova’daki 650 dönümlük çiftliğinde dünyanın bütün bitkilerini yetiştiriyor, isteyenlere karşılıksız fidan dağıtıyordu.
“EROZYON DEDE HAYRETTİN KARACA”, Karaca Kitabı, Nehir Söyleşi (Şengün Kılıç), İş Ban. Yay. 2008, onu en iyi tanıtan kitaptır. Işık kanatlı, soluk kanatlı, bilinç kanatlı böyle bir kişiyle ne kadar övünsek azdır. Karşımızda, tam Dağlarca’nın aradığı, ölümünden sonra da yaşayan Hayrettin Karaca.