Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gece yarısı gözaltına alınanlar, tweet nedeniyle tutuklananlar olduğunu ifade ederek, “Bunlar demokrasiyi getiremezler. Bunlar özgürlüğü getiremezler” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, hafta sonundaki İstanbul programına değinerek, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun akaryakıt kaynaklı zamlar nedeniyle “haksız eleştiriye muhatap olduğunu” söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Elektrik zammını yaparsın, doğalgaz zammını yaparsın, akaryakıt zammını yaparsın. Belediye, bu zamların… Yüzde 100, yüzde 130, yüzde 120 yaptığın zamların yüzde 40’ı oranında en azından ‘faaliyetleri sürdürelim’ diye bir zam yaptığında da kıyameti koparırsın. Emin olun bu iktidarı anlamakta zorlanıyorum” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Gazeteci İbrahim Haskoloğlu’nun gece 23:00’te evinden gözaltına alındığını belirterek, şunları söyledi:
“Malum bunlar açıklama yapmışlardı: ‘Artık hiçbir zaman gece baskınları olmayacaktır. Yeni bir düzeni getiriyoruz, adaleti getiriyoruz’ diye açıklama yapmışlardı. Şunu ifade etmek isterim, bunları yapamazlar. Bunlar demokrasiyi getiremezler. Bunlar özgürlüğü getiremezler. Bunlar insan haklarından çok uzaktırlar. Bunu getirecek olan biziz biz; Millet İttifakı beraber getireceğiz, demokrasiyi getireceğiz, özgürlüğü getireceğiz.
Genç bir üniversite öğrencisi bir tweet attı diye o da önce gözaltına alındı, sonra hapse atıldı. Alp Emeç… Alp Emeç’e buradan sesleniyorum: Sakın moralini bozma, bugün hapishanedesin ama yarın çocuklarına verdiğin demokrasi mücadelesini bu örnekle anlatacaksın. O nedenle moralini bozma, gözlerinden öpüyorum. Bu ülkenin bütün aydınlık insanları senin arkanda, onu da bilmeni isterim.”
“Denizcilik ve balıkçılık bakanlığı kuracağız”
Kılıçdaroğlu, balıkçılığın meslek olarak tanımlanması gerektiğini belirterek, “Denizcilik ve Balıkçılık Bakanlığı kuracağız ve sizlerin de bir muhatabınız olacak bu devletin içinde. Bunu da hafızanızın bir köşesine yazın” dedi.
Çay Kanunu tekliflerinin TBMM’de reddedildiğini anlata Kılıçdaroğlu, kaçak çayla mücadele konusunda söz verdiğini belirtti ve ekledi: “Kaçak çayları Rize meydanında yakacağım, bunun da sözünü verdim.”
Ekonomik krizin artarak devam ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Herkes kendine göre bir gündem oluşturmaya çalışıyor ama vatandaşın gündemi mutfak, ekonomi ve buraya kilitlenmiş vaziyette. Aksoy Araştırma’nın dün bir araştırması vardı: ‘Mevcut ekonomik gidişat psikolojinizi nasıl etkilemektedir?’ diye bir soru soruyorlar. Seçmenin yüzde 48’i, ‘çok kötü etkilemektedir’ diyor. Yüzde 39,6’sı, ‘kötü etkilemektedir’ diyor. Yani psikolojiyi kötü etkileyen oran yüzde 87,6. Bir ay içinde ortaya çıkan sonuç yüzde 87,6 ‘bizim psikolojimizi olumsuz kötü etkiliyor’ diyor. AK Parti seçmeninde bu oran yüzde 78,2 AK Parti seçmeni de bunalıma girmiş vaziyette. O da geçinemiyor, ‘hayat pahalılığı bizim de psikolojimizi bozdu’ diyor. ‘Düne kadar oy verdiğimiz parti, bizi sokağa çıkamaz hale getirdi, partiyi savunamaz hale getirdi’ diyor. MHP seçmeninde yüzde 89, AK Parti seçmeninden çok daha yüksek.”
Emekliye net asgari ücret kadar ikramiye
Kılıçdaroğlu, emeklilere dini bayramlarda ikramiye verilmesini sağladıklarını ifade ederek, asgari ücret düzeyine çıkarılması için teklif verdilerini ve bunun TBMM’de beklediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Şimdi buradan bütün emekli kardeşlerime sesleniyorum: Size verilecek ikramiye, asgari ücretin neti kadar olacak, 4.253 lira, 4.250 lira. Yılda iki sefer çok büyük bir para değil. Beşli çeteye verdiğinin binde birini vermeyeceksin, beşli çeteye, emekliye vereceksin; o kadar. Beşli çeteye diyeceksin ki: ‘Kardeşim sana binde birini vermiyorum, emekliye veriyorum bunu.’
Bize inanmayabilir. Sayın Erdoğan diyebilir ki: ‘Ya bunlar muhalefettir, ben bunlara inanmıyorum; bunlar çok abartıyorlar’ diyebilir. Hayat ne kadar güzel! Ben bakıyorum, herkesin yüzü gülüyor sarayda. ‘Nereden çıktı? Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor diyebilir. Ama sarayda oturan ve biraz da vicdan sahibi olan bir kişi daha var: Sayın Bülent Arınç. Bana inanmıyorsan, Sayın Bülent Arınç’ı çağır, bir kendisini dinle.”
“Aşağıdan gelen tepkiyi gördü”
Kılıçdaroğlu, 3 milyon 800 bin Suriyeli’nin Türkiye’ye geldiğini, ancak burada kalmak istemeyip daha gelişmiş ülkelere gitmek istediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Gitmek isteyince Avrupalılar bizimle masaya oturdular, bu hükümetle masaya oturdular. ‘Bunlar sizin topraklarımızda kalsın. Bize gelenleri biz size iade edeceğiz. Size biraz para verelim, siz bunlara bakın.’ Doları duyunca vazgeçtiler. Gittiler, geri kabul anlaşmasını imzaladılar. 3 milyon 800 bin Suriyeli şu anda Türkiye’de hapiste. Bir yere gidemiyorlar. Gitseler, Geri Kabul Anlaşmasına göre hemen kolundan yakalayıp Türkiye’ye iade ediyorlar. Değerli arkadaşlarım, dünyada hangi devlet böyle yönetilir? Hangi devlet böyle yönetilir? Ve biz neden 3 milyon 800 bin Suriyeliye bakmak zorundayız?
Çıktı, 14 Şubat 2020’de Erdoğan bir konuşma yaptı. ‘Suriyelilere 40 milyar dolardan fazla para harcadık’ dedi. Şimdi 2022’deyiz. Demek ki 50 milyar dolardan fazla para harcandı. Nereye gitti bu para? 50 milyar dolar… 50 milyar dolar hangi Suriyelilere verildi? 50 milyar dolar nasıl buharlaştı? 50 milyar doları Suriyelilere versen, bütün Suriyeliler Türkiye’de han-hamam sahibi olur. Nereye gitti bu para? Asgari ücretin yarısıyla çalışıyorlar bu insanlar.”
Kılıçdaroğlu, 3 milyon 800 bin Suriyeli, sayısını tam bilinmeyen Afganistanlı, Irak’tan gelenlerin olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Şimdi kalkmış anketleri gördü, aşağıdan gelen tepkiyi gördü; ‘Suriyeli kardeşlerimizin dönüşü için elimizden gelen gayreti göstereceğiz’ diyor. Nasıl bir omurga bu ya, nasıl dönüyorsun öyle? 180 derece ya, 180 derece nasıl dönüyorsun? Bu neyi gösteriyor? Bu bizim ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de “Misafirin ve misafirlerin süresi sınırlıdır” “Bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların dönmesine gerek yoktur” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sayın Bahçeli, bunların tamamı bayramlaşmaya Suriye’ye gidecek, daha sonra da gelecekler. Bunları getirecek olan kişinin adı da Süleyman Soylu. O işten sorumlu olan senin desteklediği kişidir. Sınırlarımızı yolgeçen hanına döndüren kişi de odur” dedi.
Man Adası’nda kurulan şirket
Kemal Kılıçdaroğlu, 2017’de Man Adası’nda 1 sterline kurulan şirket konusunu gündeme getirdiğini, kendisi aleyhine davalar açıldığını belirterek, tazminat kararı verildiğini ve kendilerinin de itiraz ettiğini hatırlattı.
Hakimlerin değiştirildiğini ve konunun Yargıtay’a intikal ettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Yargıtay’da kim ne derse desin, namuslu hakimler var, vicdan sahibi hakimler var ve onlar kararlarını verdiler” dedi.