Ajans Bizim – CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “veda etmek için buradayım” diye çıktığı kürsüden, partililere seslendi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı kısa konuşmada, siyasi kimliğini bir kenara bırakacağının ipuçlarını verdi ve şunları söyledi:
“Bu coğrafyanın neresinde yaşıyorsanız huzur içinde yaşamanızı isterim. Ülkeden bereketin fışkırmasını isterim. Dostluğun kadim olmasını isterim. Tanımasak da, birbirimize yürekten selam vermemizi isterim.
Yeni bir başlangıç için, beraber ve birlikte… Var olduğumuz bütün sıkıntıları aşalım istiyorum. Ve biz bunları yaptığımız zaman o güzel, o görkemli, o şahane Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim.
Çok kısa bir konuşma yapacağım. Grup kürsümüze, yani bu kürsüye veda etmek için buradayım. Bu satırları kaleme almak benim için de hiç kolay olmadı. Tüm yaşanmışlıkları arkada bırakarak bu kürsüye veda etmek pek de kolay olmuyor. Bu salon, bu kürsü aslında benim evim. Sizler de benim yol arkadaşlarımsınız.
Biliyorum, sarayın yol arkadaşı olmak kolaydır. Orada para vardır, pul vardır, şan vardır, şöhret vardır. Güç vardır, kibir vardır, nefse teslim olmak vardır, haram vardır günah vardır. Zulüm kokar o sarayın dar koridorları.
Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak ise hiç kolay değil, zordur. Bay Kemal’in yol arkadaşlığı hiç kolay değil zordur. Bay Kemal’in yol arkadaşlığı uzun ve ince bir yoldur, başınıza her an her şey gelebilir.
‘Bay Kemal’in gerçek dostları var’
Her sabah ‘ya nasip’ diyerek ailelerinizden ayrılırsınız. Parası pulu da yoktur Bay Kemal’in sarayı da yoktur. Başına her şey gelmiştir. Hakkında her türlü algı yapılmıştır. Ama işte, yine de size Bay Kemal’in yolunda yürümek gibi bir onuru ve şerefi ben taşıyorum, birlikte yürüyeceğiz. Sizler Bay Kemal’le beraber yürümeye karar verdiniz, bu yolu seçtiniz. Sizin bu tercihinizi, unutmayın, yüreğime yazdım. Bunu hafızanızın bir yerinde tutun.
Bay Kemal’in sizler gibi gerçek dostları vardır. Siz hak dost bilirsiniz, Bay Kemal ile yürümek akıldan öte bir yürek işidir. O büyük yürek de siz de var. Bu nedenle hepinizi yürekten kutluyorum. Bay Kemal’in şansı da işte buradadır, sizin o kocaman yüreğiniz.
Başınızı hep dik tuttunuz, karanlığın üzerinizi kaplamanıza asla izin vermediniz. Ve bugün zalimlerin tahtlarını yıkmaya çok yakınız, buna inanın.
Sizin gibi yol arkadaşlarım olduğu için onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Ne diyebilirim, Allah hepinizden razı olsun, hakkınızı helal edin.
Bakmayı siz, o saraylıların her şeyi var gibi görünüyor ama aslında hiçbir şeyleri yok, ruhları kararmıştır. Bizim ise her şeyimiz var. Kalbimiz var, yüreğimiz var… Mazlumlar için atan kocaman bir yüreğimiz var. Bu kürsü, yıllarca o mazlumların acı feryatlarının duyulduğu bir kürsüdür. Bu mikrofon da onların acılarının geniş kitleleri, tüm Türkiye’ye aktarıldığı mikrofondur.
Bu kürsüde insanlarımızın onuru ve demokrasimizin kaderi adına son kez konuşuyorum dostlarım. Umutluyum be dostlar, gerçekten umutluyum!
Çünkü her gün Türkiye’de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir günü, bir dünyayı hayal ediyorum, yelkenlerimizi hareket ettirecek rüzgarları düşünüyorum, bize doğru uçan o özgür kuşları düşlüyorum. Bu deliliği hep birlikte yapacağız dostlarım, hep beraber yapacağız.
“Meral Hanım merttir”
İYİ Parti’nin Sayın Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte yapacağız bu deliliği. Çünkü Meral Hanım merttir, büyük mücadeleler veriyor ve bu bilinsin istiyorum ve bu bilinsin istiyorum. Ana kucağını da çok iyi bilir, yerine geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona müteşekkir olduğumu bütün dostlarımın, bütün arkadaşlarımın bilmesini isterim.
İlk görüş ayrılığında bazı insanlar, bilakis kendisini hiç tanımayan bazı insanlar söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi de hiç tanımamışsınız, tanıyın. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Hani gerekirse yumruğunu masaya vurur diyorum ya, bir de arada bir ülkücü damarı tutar, bunu da gayet iyi biliyorum.
‘Bitireceğiz bu deliliği’
Saadet Partisi’nin Sayın Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bitireceğiz. Temel Bey bilgedir, Temel Bey cesurdur. Yüreği cesaret dolu olanın yolu hep aydınlık olur. Bu bilge, Türkiye’nin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. O hepimizin iyi tanıması gereken önemli bir siyasal aktördür ve bir bilgedir. Ona da selamlarımızı, saygılarımızı iletiyoruz.
Gelecek Partisi’nin Sayın Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile de bitireceğiz bu deliliği. Ahmet Bey’in gerçekten de güçlü bir entelektüel birikimi var. O, bu süreci toparlayanların başında gelir. Yeniden yolumuza döndük, günlerdir uyumuyor bu lider. Bilin istiyorum, Allah aşkına onu da yakından tanıyın, o da çorbada tuzu olan çok değerli bir insan.
Deva Partisi’nin Genel Başkanı Ali Babacan ile bitireceğiz. Bu genç liderle Türkiye’nin perişanlığına son vereceğiz. Onunla da bu ülke için alın terini beraber dökeceğiz. Bilin istiyorum, onu da tanıyın istiyorum.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Bey ile de bu deliliğe son vereceğiz. Menderes ve Demirel’in gençliği vardır onun yüzünde de yüreğinde de; yürür karanlığın üstüne. Bilin istiyorum; yürekli, cesur ve genç bir liderdir.
İki kişi daha var ve o iki kişiyi siz de gayet iyi ve yakından tanıyorsunuz. Burada söylemiştim, bu kürsüde söylemiştim ve tam karşımda oturuyordu evladım Ekrem İmamoğlu; bunu söylemiştim, o da yanımda olacak.
Yıllardır çokça omuz omuza verdiğimiz, birbirimizi kollayıp koruduğumuz, en zor zamanlarda birbirimizden güç aldığımız dostum Mansur Yavaş, o da buradadır.
Sevgili dostlar, değerli arkadaşlarım; büyük lokma yiyeceğiz ama artık büyük laf etmeyeceğiz. Dostlarım bilsin ki, öleceksek bu vatana olan aşkımızdan öleceğiz ve bir gün tüm bunlar geçecek, şafak tatlı bir gülümsemeyle doğacak. Birbirimize bakacağız, birbirimizi kucaklayacağız, başardık diyeceğiz. Başardık ve gerçekten başardık!
Hakkınızı helal edin dostlarım. Hadi bismillah!”