CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Kavgadan uzak, sosyal devletin ne olduğunu bilen, üretimin ne kadar değerli olduğunu bilen, üreten bir ülkenin dünyada saygınlığının olduğunu bilen, katma değeri yüksek ürün üretmek için gençlerini seferber eden bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var” dedi.
Hasan Köseoğlu / Ajans Bizim – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa ziyareti kapsamında Balıklıgöl’ü ziyaret etti, Hz. İbrahim’in doğduğu mağarada dua okudu. Daha sonra esnafla buluşan Kılıçdaroğlu, adalet arayışının 276. gününde olan Emine Şenyaşar’ı da ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, insanlığa ait bilinen en eski yapının bulunduğu Göbeklitepe’de de incelemelerde bulunduktan sonra “Meslek Odaları, Muhtarlar ve STK Buluşması”na katıldı.
Şanlıurfa’nın tarım ve hayvancılıktaki önemine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, gençlerin en yoğun olduğu bir numaralı ilin Şanlıurfa olduğunu belirterek, “Her ülke gençleri, kendi geleceğinin güvencesi olarak görür. Gençler çalıştıkça, ürettikçe, kazandıkça, düşüncelerini özgürce ifade ettikçe emin olun Türkiye’nin önünde hiçbir güç durmaz. Ama onlara o heyecanı yaşatmamız lazım” dedi.
Tarımın stratejik sektör olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Arabanız olmayabilir, buzdolabınız olmayabilir ama günde 3 sefer yemek yemek zorundasınız, evlatlarınızın karnını doyurmak zorundasınız. Hayvanınız varsa hayvanın karnını doyurmak zorundasınız. Beslenmek zorundayız hepimiz. O nedenle tarım sadece Türkiye’de değil bütün dünyada stratejiktir. Ve bütün dünya başka bir ülkeye el avuç açmayayım diye tarıma, çiftçiye özel destek verir, üret kardeşim der. Üret kazan. Sen kazanacaksın sen üreteceksin. Biz karnımızı doyuracağız fazlasını ihraç edeceğiz. Gerekirse fakir ülkelere göndereceğiz Türkiye’nin şanını, şerefini, itibarını artıracağız. Örneğin başka ülkelerdeki yoksul insanlara göndereceğiz. Türkiye bize yiyecek gönderdi diyecekler. Biz üreteceğiz ve biz kazanacağız. Bunun yapılması lazım. Tabii sadece toprakla ilgili değil 350 bin büyükbaş hayvanı, 2,5 milyon küçükbaş hayvan, 600 binde kanatlı hayvan besliyor bu topraklar.”
“Kanal İstanbul mu önemli, güneş tarlaları mı?”
Şanlıurfa’da sulanmayan 2,5 milyon dönümlük taşlı araziyi, kullanılmayan araziyi güneş tarlalarıyla donatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kanal İstanbul mu çok önemli, yoksa burada güneş tarlaları kurup, güneş enerjisini alıp tarımı yerden yere alıp götürüp bütün Ortadoğu’nun en güzel merkezi haline getirmek mi çok daha güzeldir? Milyonlarca kişinin iş bulduğu bir ortam mı güzeldir, yoksa bütün parayı alıp bir kanala harcamak mı güzeldir. Güneş tarlaları ne demek biliyor musunuz? Nükleer enerji kuruluyor Mersin’de, Akkuyu’da. Kaçtan alacak sanayicilerimiz elektriğin kilovat saatini? KDV hariç 13,5 cent. Dünyanın pahalı elektriği. Almanya 3 cent, Fransa 3,5 cent, Türkiye 13,5 cente alacak. Peki bizim sanayici nasıl rekabet edecek onlarla? Ve bir de alım garantisi vermişler hani köprülerden geçmezseniz de para ödüyorsunuz ya bir de alım garantisi vermişler kullanmazsan da parayı ödeyeceksin diyor. 13,5 cent KDV hariç ödeyeceksin diyor. Ödemezsen zorla alırım diyor.”
“Türkiye’nin yeni bir yol haritasına ihtiyacı var” diyen Kılıçdaroğlu, “Kavgadan uzak, devleti bilen, devleti tanıyan, sosyal devletin ne olduğunu bilen, üretimin ne kadar değerli olduğunu bilen, üreten bir ülkenin dünyada saygınlığının olduğunu bilen, katma değeri yüksek ürün üretmek için gençlerini seferber eden, üniversitelerini seferber eden bir anlayışa, bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Bunu yaptığımız zaman Türkiye bölgesinde de, dünyada da saygınlık kazanır. Bizim dış güçler diye şikayet etmeye hakkımız yoktur. Kardeşim sen önce kendine bak. Kendin dik olacaksın, kendin üreteceksin. Her ülke bir başka ülkeyi sömürmek isteyebilir ama sen üretirsen, sen kazanırsan, sen katma değeri yüksek ürününü üretip ihraç edersen güçlü olursun. Kimsenin önünde diz çökmezsin, kimseye yalvarmazsın, ‘ben mağdur oldum demezsin’, mücadeleni yaparsın. Ekonomin güçlüyse korkmayacaksın” şeklinde konuştu.
“Siyaset köşeyi dönme aracı değildir”
En iyi doktorlar, mühendisler, sanayiciler ve esnafın Türkiye’de olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Her şeyin en iyisini bulmak mümkün. Hatta bırakın Türkiye’yi dünyanın pek çok ülkesinde Türk bilim insanlarının ne kadar büyük başarılara imza attığını biliyoruz hepimiz. Eksiğimiz ne? İyi politikacı yok arkadaşlar eksiğimiz o. Siyaset köşeyi dönme aracı değildir. Siyaset cebi doldurma aracı değildir. Siyaset kişinin kendisini vatandaşına, ülkesine vakfetmesi demektir. Siyaset kişinin kendisini değil ülkesini düşünmesi demektir, bölgesini düşünmesi demektir, komşusunu düşünmesi demektir, sokağı düşünmesi demektir, üniversiteleri düşünmesi demektir. Nasıl daha hızlı büyürüz bunu düşünmesi demektir. Siyaset budur. İyi siyasetçiyi yetiştirecek, onların önünü açacak onlarlar da sizlersiniz.”
Doların 11 ayda 5 lira 20 kuruş arttığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “5 lira 20 kuruşun Türkiye Cumhuriyeti devletine getirdiği yük 2 trilyon lira. Peki 2022’de şu anda mecliste görüşülen bütçede devlet ne kadar vergi toplayacak? 1 trilyon 258 milyar lira. Bütçede öngörülen alınması gereken vergi 1 trilyon 258 milyar lira ama 11 ayda doların yükselmesinin bu memlekete getirdiği fatura 1 trilyon 258 milyarı bile karşılamıyor. 2 trilyon Türk Lirası. Nasıl ödeyeceğiz? Önümüze daha ciddi yükler gelecek onu bilmenizi isterim” dedi.
Şanlıurfa’ya helalleşmeye geldiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Varsa yanlışımız söyleyin, eksiğimiz varsa söyleyin tamamlayalım. Ve dolayısıyla Türkiye’nin önünü açmak için, aydınlık bir Türkiye’yi, güzel bir Türkiye’yi, ihtişamlı, görkemli bir Türkiye’yi, kimseye el avuç açmayan bir Türkiye’yi beraber inşa edelim niye inşa etmiyoruz. Bunu yaparız, beraber yaparız” değerlendirmesinde bulundu.