Dilimize İngilizce “logotype” sözcüğünün bir türevi olarak giren “logo”, ürünleri ya da firmaları birbirinden ayırt etmeye yarayan görsel düzenlemelere verilen genel addır. “Logotype”ın öz Türkçe karşılığı “simgeyazı”dır.
Logo tasarımının amacı, marka için özgün kurumsal kimlik oluşturmaktır. Grafik sanatçıları logoyu tasarlarken harf ve simgelerden yararlanır. Burada önemli olan, seçilen görsel öğelerin estetik uyumudur.
Jeoloji Mühendisi Halil Aydıncak’ın gazetemizin logosuyla ilgili bir eleştirisi yar. Okurumuz diyor ki:
“Merhaba Attila Bey,
E-Gazete abonesi olduğum BirGün’deki yazım ve anlatım yanlışları ile ilgili yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Benim de gazetemizin logosu ile ilgili bir eleştirim var. ‘Bir gün’ ayrı yazılır diye biliyorum. Ayrıca logonun yarısı büyük harf, yarısı küçük harf ile yazılmış!!! Bu yazım biçiminin doğru olmadığını düşünüyorum. Ne dersiniz? Saygılarımla.”
Sayın Aydıncak bu konuda yalnız sayılmaz. Daha önce başka okurlarımızdan da “BirGün”ün logosuna yönelik benzer eleştiriler almıştım.
Evet, dilbilgisi açısından bakarsak “bir gün” ayrı yazılır.
Ne var ki işin içine “logo” girince durum biraz değişiyor. Çünkü bir simge olarak tasarlanan logolar, ölçünü dilin kurallarına bazen uymayabiliyor. Doğruluğu yanlışlığı tartışılır elbet. Ne ki grafik sanatçılarının tasarımlarında yazım kurallarından çok estetik kaygılar ağır basıyor.
Üstelik yeni bir durum değil bu. Tiyatro afişlerinden kitap kapaklarına dek çok geniş bir alanda örneklerini görüyoruz benzer uygulamaların. Örneğin özel adların büyük harfle başlaması genel kuralken kimi logolarda bu kurala uyulmuyor. Yazar adları bile kitap kapaklarında artık küçük harfle yazılabiliyor. Şiirde ise dizelerin küçük harfle başlaması neredeyse genel kural durumuna geldi. Kimse bu uygulamaları yadırgamıyor artık…
Ünlü firmaların logolarında yazım kurallarına aykırı başka örnekler de görebilirsiniz. Sözgelimi “Audi” markası büyük harfle başlarken “adidas” logosunda küçük harfler kullanılmış. “SONY” logosunda ise tüm harfler büyük yazılmış…
Tasarımcıların anadüşüncesi, yazım kurallarından çok, akılda kalıcı görsel algı ve güzelduyusal etki yaratmaktır. Başka bir deyişle, harf karakterlerinin, simgesel öğelerin ve renklerin uyum içinde özgün bir kimlik oluşturmasını önceler logo tasarımcısı. BirGün’ün logosunu da bu bağlamda değerlendirmek doğru olur.
* * *
EŞANLAMLI SÖZCÜKLER
Okurumuz Mustafa Baykan ise bir süredir gazetemizdeki köşeyazıları ile haberlerin altında yer alan “Neden BirGün?” başlıklı editör notuna takılmış. “Attila Bey, köşenizin altındaki şu tümcede bir arıza yok mu?” diye soruyor. Takıldığı tümce şöyle:
“Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak…”
Okurumuz, bu tümcede “gerçek” ve “hakikat” sözcüklerinin bir arada kullanılmasını eleştiriyor. Son zamanlarda eşanlamlı sözcüklerin aynı tümcede kullanılması yaygınlaşmaya başladı. “İlgi” ve “alaka”yı; “saygı” ve “hürmet”i bir arada kullananlar çoğaldı. Kimileri bu sözcükler arasında anlam ayrımı olduğunu düşünüyor. Böyle durumlarda benim başvuru kaynağım Türkçe Sözlük’tür. İster TDK’nin ister Dil Derneği’nin sözlüğüne bakın, ikisinde de “gerçek”in karşısında “hakikat”i, “hakikat”in karşısında “gerçek” sözcüğünü göreceksiniz. O zaman biri Türkçe, öbürü Arapça olan eşanlamlı iki sözcüğü aynı tümcede kullanmanın gerekçesi ne olabilir?
* * *
Hep söylüyorum: BirGün okurları güçbeğenir bir topluluk; muhalif kimliklerinden dolayı her şeyi ince eleyip sık dokuyorlar! Gazetenin logosundan tutun da başlık ve spotlarına kadar her ayrıntıyı irdeleyip sorguluyorlar…
Beğeni düzeyi böylesine yüksek bir okur kitlesine gazete beğendirmek elbette kolay değil. Yazarından editörüne, muhabirinden düzeltmenine, hepimize büyük görev düşüyor…