Milletçe kandırılıyoruz!
Yıllardır kandırılıyoruz!
Şaşırmıyoruz!
Gülüp geçiyoruz “Hay Allah, yine kandırıldık” diye.
Kanıksadık artık.
Özel televizyonların hayatımıza girmesi eğitim ve kültür düzeyimizi yükselteceğine geriletti.
Yalılarda, konaklarda geçen yalan üzerine kurulu, kolay bol para kazanmayı özendiren sosyete ve mafya dizileri girdi hayatımıza.
IŞİD, Müslüman gençleri kandırarak cihatçı yapmak üzere Suriye’ye götürüyor.
Ailesi TV ekranında perişan, “kandırdılar oğlumu” diye dövünüyor.
Kandırırlar tabii!
PKK çocuk yaşta Kürt gençlerini andırarak dağa çıkarıyor.
Anası, babası dövünüyor, “kandırdılar oğlumu”.
Kandırırlar tabii!
Şimdi de FETÖ!
Ne hikmetse eşiktekinden beşiktekine herkes kandırılmış!
Kandırılmaya hazır beyinleri yaratan eğitim sistemimiz!
Yıllar önce Amerikalı danışmanların yönlendirdiği “milli” eğitim sistemimiz!
80’lerin başında Uğur Mumcu ortaya çıkardığında kimse reddedememişti.
Cumhuriyet’in bütün kurumları, kazanımları, Atatürk devrimleri ayaklar altında!
Kimin sayesinde?
Suçlu şeriatçılar mı?
Suçlu dinciler mi?
Suçlu Cumhuriyet düşmanları mı?
Suçlu Mustafa Kemal düşmanları mı?
Suçlu karşı devrimciler mi?
Asla değil!
“Atatürkçü” gözüküp varlıklarıyla, yaptıkları ve yapmadıklarıyla karşı devrimcilerin değirmenine su taşıyanların hiç mi suçu yok?
Muhalefet yapıyormuş gibi yapıp ezilen kitlelerin umutlarını sömürerek iktidar partilerinin koltuk değneği olanların hiç mi suçu yok?
Alıştık, “başka lider mi var” teraneleriyle kabullenmek zorunda bırakıldık.
İster sol, ister sağ, seçim üstüne seçim kaybeden muhalefet liderlerini alkışlamak zorunda bırakılıyoruz!
Milletçe alkışlıyoruz!