Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geçilen uzaktan eğitim sistemine ilişkin “Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. EBA altyapımızı güçlendirdik. Hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle başlayan uzaktan eğitim, birinci yılını doldurdu. Eğitim ve öğretim tam 1 yıldır ağırlıklı olarak EBA TV ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden yürütülüyor.
Sabah gazetesinden Ceyda Karaaslan‘ın haberine göre konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. EBA altyapımızı güçlendirdik. Hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu. Bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz. Birçok okulumuzun buna ilişkin altyapısı uygun” dedi.
Uzaktan eğitim döneminin, oluşturduğu güçlüklerin yanında büyük fırsatlar da getirdiğini söyleyen Selçuk, “Bakanlığımız tarafından yıllardır gerçekleştirilmeye çalışılan eğitim-öğretim ortamlarının teknolojiyle bütünleştirilmesi çalışmaları için bir kaldıraç görevi gördü” ifadesini kullandı.
Selçuk, şöyle devam etti:
- “Bakanlığımızın hâlihazırda var olan altyapısı, uzaktan eğitimin başlaması ile daha da güçlendirilerek öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz tarafından daha sık kullanıldı. EBA platformu dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitesi haline geldi. Uzaktan eğitimde küçük yaş grubundaki öğrencilerimizde, gelişim düzeyinin getirdiği faktörlere bağlı olarak bazı zorluklar yaşandı. Ortaokul öğrencileri ise uzaktan eğitime daha kolay adapte oldu. Süreci daha kolay yönettik.
‘Yüzde 77 katılım sağlandı’
- Eğitim yılı 1. dönemi itibarıyla; canlı ders düzenleyen öğretmen sayısı toplamı 884 bin 804 oldu. Öğrencilerin bu derslere katılım yüzdesi, ilkokul seviyesinde yüzde 66, ortaokul seviyesinde yüzde 73, lise seviyesinde yüzde 77 olarak gerçekleşti. Erken çocukluk eğitiminde, sürece ailenin katılımı önemli. Salgın sürecinde bu noktada önemli ilerleme kaydettik. Aileler, çocuk gelişimi ve eğitiminde aktif rol aldılar ve bu konudaki bilinç düzeyi ve çocukların aileleriyle geçirdikleri nitelikli zaman önemli ölçüde arttı.
- Ayrıca bu süreç bize bazı dersleri uzaktan eğitimle verebileceğimizi gösterdi. Bu durumun devam ettirilebileceğini düşünüyoruz. Eğer salgın olmasaydı yıllar alacak bir deneme sürecini aşmış olduk.”
‘Eğitim uygulamalarımız uluslararası düzeyde ilgi gördü’
Türkiye’nin milyonlarca öğrenciye ulusal çapta uzaktan eğitim başlatan öncü ülkelerden biri olduğunu belirten Selçuk, “Eğitim uygulamalarımız uluslararası düzeyde ilgi gördü. Bunlardan birisi Kovid-19 salgınının ilk günlerinde özel eğitim öğrencilerinin uzaktan eğitimlerine destek olmak üzere erişime açtığımız ‘Özelim Eğitimdeyim’ mobil uygulamasına olan ilgiydi” dedi. Selçuk, sözlerini şöyle noktaladı:
- “Bu uygulamaya OECD’den övgü geldi. OECD tarafından yayımlanan ve Quentin Vidal tarafından hazırlanan ‘Turkey: Özelim Eğitimdeyim (I Am Special, I Am iİn Education)’ başlıklı raporda, geliştirmiş olduğumuz uygulama tanıtıldı ve diğer ülkelere örnek gösterildi.”