Sami Oğuz / Ajans Bizim – Birleşmiş Milletler’in ‘modern kölelik’ diye tanımladığı koşullarda yaşayan insanların dünyadaki toplam sayısının hızla artarak 50 milyonu bulduğu bildirildi.
BM çalışma ve göç ajanları ile Serbestçe Yürü Vakfı’nın bugün yayınladığı rapora göre, geçen yılın sonunda 28 milyon kişi zorla çalıştırılırken, 22 milyon kişi de zorla evlendirilmiş durumda idi.
Bu dünyadaki her 150 kişiden birisinin modern kölelik içinde yaşadığı anlamına geliyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü Başkanı yaptığı açıklamada “modern kölelikle ilgili durumun iyileşmemesi şok edici. Hiçbir şey bu temel insan hakları ihlalinin devam etmesini haklı kılamaz” dedi.
Raporda, koşulları kötüleştiren ve birçok işçinin borç yükünün artmasına neden olan COVID-19 salgını da modern kölelik riskini artırdı.
Modern köleliğin uzun dönemli bir sorun olduğu uyarısında bulunan rapor, yapılan tahminlerin zorla çalıştırmanın yıllarca sürebileceğini ama zorla evliliğin ömür boyu sürdüğünü gösterdiğini belirtti.
Modern kölelikten en çok çocuklar ve kadınlar etkileniyor.
Zorla çalıştırılanların beşte biri çocuk iken, bu çocukların yarısından fazlası ticari cinsel sömürü ağı içine sıkışmış durumda.
Göçmen işçilerin zorla çalıştırılma riski ise yerli işçilerinkinden üç kat daha fazla.
Modern kölelik temel olarak bütün ülkelerde var. Zorla çalıştırılanların yarısından fazlası zorla evliliklerin dörtte biri üst orta ve yüksek gelirli ülkelerde yaşıyor.
Rapora göre, 2016’dan bu yana zorla evlendirilen kadın ve çocukların sayısında 6,6 milyon artış olurken, zorla çalıştırılanların sayısı 2,7 milyon arttı. Bu artışa özel şirketlerde daha fazla zorla çalıştırmanın olması ve zorla ticari cinsel sömürü neden oldu.
Raporda zorla çalıştırılanların yüzde 14’nünü devletlerin zoruyla bu işleri yaptıklarını belirterek, ABD hapishanelerdeki zorla çalıştırma cezalarının kötüye kullanılmasına dikkat çekti.
Kuzey Kore’de zorla çalıştırma koşullarının olağanüstü ağır olduğunu belirten rapor, birkaç BM örgütünün Sincan bölgesinde muhtemel zorla çalıştırma olabileceği konusunda uyarıda bulunduğu Çin’e de dikkat çekti.
1 milyon kadar Uygur’u tutuklamakla suçlanan Pekin bu iddiaları şiddetle reddediyor.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet 31 Ağustos’ta yayınladığı son raporda daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğunu söylemekle beraber, Çin’deki çalışma koşullarının ayrımcı olduğu ve “zorlama unsurları içeriyor” gibi göründüğünü belirtti.