Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın camide Sezen Aksu’yu “Hz. Âdem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir” sözleriyle hedef göstermesine sanatçı Müjde Ar’dan tepki geldi. Halk TV’ye bağlanan Müjde Ar, “Biz hiçbir şeyden korkmuyoruz. Bizde korkacak göz yok” dedi.
Şarkıcı ve söz yazarı Sezen Aksu’nun “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısında Hz. Âdem ve Hz. Havva’ya yönelik sözlerinin “dini değerlere hakaret ve tahrik veya aşağılama” suçunu işlediği iddia edildi. Ardından, Sezen Aksu, AKP’ye yakınlığıyla bilinen birçok kişi ve grup tarafından hedef gösterildi.
Şarkıda geçen, “Binmişiz bir alamete. Gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e” sözleri nedeniyle tehdide varan tepkiler alan Sezen Aksu’yu Cumhurbaşkanı Erdoğan da hedef aldı.
Cuma namazından sonra minbere çıkarak cami cemaatine seslenen Erdoğan, sanatçı Sezen Aksu’yu ima ederek, “Hakaretlerin bini bir para. Bütün bunların karşısında dimdik duracak olanlar sizlersiniz. Hz. Âdem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz. Onlara da had bildirmek bizim görevimizdir.” dedi.
Halk TV’de Perdenin Önü Arkası programına telefonla bağlanan Müjde Ar, konuya ilişkin konuştu. Sezen Aksu ile 45 yıllık arkadaşlıkları olduğunu söyleyen Ar, Aksu’ya karşı yapılanları şöyle değerlendirdi;
“Ben artık dedim burası sözün bittiği yer. Bundan daha kötü bir şey olamaz. Şöyle söyleyeyim genel olarak da söylenenleri takip ediyoruz. Durum vahim. Hatta Vahimden de öte bir durumdayız. Genel olarak Türkiye’nin içinde bulunduğu durum olarak. Şimdi ben siyasetçi değilim. Kültür sanat insanıyım ama öncelikle Cumhurbaşkanı’na şunu hatırlatmak isterim ki Anayasa’nın 64. maddesi devletin sanat ve sanatçılarını korumasını ve desteklemesini emreder.
Anayasa bildiğim kadarıyla ‘dil kopartma’ diye bir görev vermiyor, hükümete, devlete ve siyaset insanlarına. Şimdi AKP Hükümeti ise ne yapıyor bu açık hükme rağmen, yıllardır sanatçılara baskı yapıyor, sanat eserlerine sansür uyguluyor. Hatırlarsınız, Kars’taki heykel yıkımı. Hepimiz bağırdık, çağırdık, itiraz ettik. Ama sonunda patır kütür bu heykeli ‘ucube’ dediler yıktılar. Merak ediyorum. Bundan sonra sıra sanatçılarının dilinin kopartılmasını mı geliyor?
Böyle bir ifade nasıl kullanılır. Nasıl bunu hayal edilebilir bir kavram halinde insan benimser. Şimdi devreye bana sorarsanız devreye karma karışık şeyler devreye giriyor. ‘Sanatçıların dilinin koparılması’ Tarikatlara veriliyor o görev. Ben o akşam Sezen’le beraberdim. Evdeydik. Kapıya geleceğiz dediler. Geldiler. Gelecek ekip 10 kişi için izin almış. Polis Kanlıca meydanına sürükledi.
Korktunuz mu derseniz biz korkmadık. Zaten korkan insandan Sezen Aksu falan olmaz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz.
Dil koparma meselesi bir de bunun bizzat cami de dile getirilmesi, bir de oradan tarikatlara görev olarak verilmesi korkunç bir tehdittir ve tehlikedir. Bu direk olarak halkı sanata sanatçıya karşı kışkırtmaktır. Biz vazgeçmeyiz. İşimizi yapmayı seviyoruz ama şu unutulmamalıdır ki özgür ve özerktir. Kimsenin tarihi ile sanat falan yapılmaz.
Annemin Âdem ve Havva ile 11 şarkı sözü var, kitap haline getireceğim” diyerek arkadaşı Sezen Aksu’ya destek olan Müjde Ar, “Hiçbir şekilde ciddiye alınmayacak, toplu iğne başı kadar bir konuyu alıp dil koparmaya kadar götürmek hepimizin vicdanını kararttı.
Cami, insanları tehdit yeri değildir
“Cami ibadet yeridir, insanları tehdit yeri değildir. Camiler hepimizindir. Siyasetçilerin tekelinde dil kopartma yerleri asla değildir” diyen Ar, özür dilenmesini bekliyoruz dedi.
halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk’in “Camianızdan yeterli desteği aldınız mı?” sorusu üzerine Müjde Ar, “Olağan üstü bir destek var. Zaten sosyal medyayı takip ederseniz görürsünüz.” dedi.
“Biz hiçbir şeyden korkmuyoruz. Bizde korkacak göz yok. Ben kendi adıma konuşuyorum. Hani arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim derler. Ben korkmuyorum. Ama bu dilin, bu kadar cüretkâr bir hale gelmesi karşı taraf adına gerçekten korkutucu” diyen Ar, bu zamana kadar nasıl bir duruş sergiledilerse aynı duruşla aynı kararlılıkla kalacaklarını söyledi.