Öğrenci Veli Derneği, 6 Eylül’de yüz yüze eğitime başlanmasıyla birlikte haftalık olarak hazırladığı raporların 10’uncusunu açıkladı.
Kocaeli Öğrenci Veli Derneği Başkan yardımcısı Beyhan Korkmaz, 6 Eylül’de yüz yüze eğitime başlandığından bugüne kadar yaşanan sorunları değerlendirdi.
Veli-Der’in açıklaması şöyle:
“6 Eylül’ de yüz yüze eğitimin başladığı günden bugüne 10 hafta geçti. Salgın hiç yaşanmamış; vakalar, can kayıpları yaşanmaya devam etmiyormuş gibi alınmayan önlemlerle on hafta yaşadık. Biz veliler, çocuklarımız, öğretmenler, tüm eğitim emekçileri salgında bir kez daha yalnız bırakıldık.
6 Eylül’ den bugüne yüzlerce sınıf karantinaya alındı. Yüzlerce eğitim emekçisine ve çocuklarımıza (+) tanısı konuldu. Tespit edebildiğimiz en az 22 eğitim emekçisi salgında yüz yüze eğitimde covid-19 nedeniyle yaşamını kaybetti. Hayatını kaybeden eğitim emekçilerinin ailelerinin, meslektaşlarının, öğrencilerinin acısını paylaşan tek bir açıklama dahi yapılmadı. İl il karantinaya alınan sınıfların, (+) tanısı konulan, temaslı olan öğrencilerin, eğitim emekçilerinin bilgisi paylaşılmadı.
• Ek derslik, yeterli sayıda okul yapımı sağlanmadı. Yeterli öğretmen ataması yapılmadı. Ders süreleri kısaltılmadı. Sınıflar seyreltilmedi. Hijyen, fiziki mesafe, havalandırma ile ilgili önlemler alınmadı. Salgında yardımcı personel sayısı daha da artırılması gerekirken 2020-2021 eğitim öğretim yılından önce İŞKUR tarafından MEB’ e 90 bin kadro ayrılmasına rağmen salgında yüz yüze eğitimde yalnızca 42 bin kadro ayrıldı. Örneğin Manisa’ da 2020-2021 eğitim öğretim yılında 900 olan temizlik görevlisi sayısı 308’ e düşürüldü. (Meclise verilen önergenin cevaplanması sonrası)
• Yüz yüze eğitimde alınması gereken önlemler için ayrılmayan kaynaklar salgının başından itibaren olduğu gibi “ekonomik öncelikler” için kullanıldı. MEB Fatih Projesi kapsamında 78.500 etkileşimli tahta ve 16.000 masaüstü bilgisayar ihalesi yaptı.
• 4 Eylül tarihinde 2017’de yayınlanan yönetmelik kaldırılarak yükseköğretim yurdu bulunan kimi vakıf ve derneklerin desteklenmesi için yeni yönetmelik yayınlandı. Üniversite öğrencilerinin salgınla daha da artan barınma sorunu ve en temel kamusal haklarına kaynak ayırmak yerine vakıf ve derneklere kaynak aktarılması kararı açıklandı.
• Yüz binlerce çocuğumuzun salgında öğretmen ihtiyacı daha da artmış ve MEB’ in verileri ile en az 170 bin öğretmene ihtiyaç varken yalnızca 15 bin öğretmen atamasının yapılacağı haberi açıklandı. MEB’ in yayınladığı atama takvimi üzerinden ise 15 bin öğretmenin hemen göreve başlatılması yerine Şubat 2022’ de göreve başlatılacakları açıklandı.
• MEB, 2020-2021 istatistikleri açıklandı ve kamu okullarında derslik başına düşen öğrenci sayısı 25,5 iken özel okullarda 9,4 olduğu verileri paylaşıldı. Açıklanan veriler kamu okulları ile özel okullar arasında eğitimde yaşanılan eşitsizliğin sağlık hakkı açısından da ne denli ciddi boyutlara ulaştığını ortaya çıkardı.
Yayınlanan verilerde son bir yılda öğrenci sayısının 155.938 azaldığı yer aldı. Ciddi bir okul terki sorunu somut bir gerçeklik iken öğrencilerin okullara dönüşü için gerekli önlemler alınmadı ve son yayınlanan verilerle bu sayı 675 bine ulaştı.
• MEB istatistiklerine göre işten çıkarma yasağı olmasına rağmen özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçilerinin hakları korunmadı, 12.535 öğretmen işini kaybetti.
• MEB, 1-3 Aralık’ta Milli Eğitim Şurası’nın gerçekleşeceğini açıkladı Şura başlıkları arasında “Salgın ve Eğitim” yer almadı. Yapılan açıklamalar sonrası Şura’nın temel gündemlerinden birinin okul öncesinde 4-6 yaşta Kuran kurslarının zorunlu eğitim kapsamına alınacağı başlığı olacağı kesinleşti.
• Yüz yüze eğitimin yalnızca üçüncü haftasında en az bin 630 sınıf karantinaya alındı, en az 643 öğretmenle 5 bin 358 öğrenciye pozitif tanısı kondu.
• Müfredat seyreltilmedi. Öğrenciler yine tüm müfredattan sorumlu sayıldı. MEB 8. ve 12. Sınıflardan sonra 7. ve 11. sınıflar için de destekleme ve yetiştirme kursları açılması kararı aldı. Milyonlarca çocuğumuz uzaktan eğitime erişememesine, salgında öğrenme kaybı yaşayan milyonlarca öğrenci varken, eğitimde eşitsizlikler son derece derinleşmesine rağmen ve yapılması gereken tüm öğrencilere nitelikli bir telafi programı iken sınav merkezli eğitim ısrarla sürdürüldü.
• MEB, Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Bu değişiklikle il/ilçelerde sivil toplum kuruluşları ile yapılacak işbirliklerinde Genel Müdürlüğün görüşünü alma şartı kaldırıldı ve özel kurumlarla birden fazla ilde işbirliği yapılmasının önü açıldı. Bu değişiklikle vakıf ve derneklerle yapılan protokol ve iş birliklerinin önü daha da açıldı.
• Salgının ilk yılında 3 öğrenciden biri (6 milyon) uzaktan eğitime ulaşamamış ve karantinaya alınan sınıflarla uzaktan eğitime erişim sorunu devam ediyor olmasına rağmen yayınlanan Cumhurbaşkanlığı 2022 Yıllık Çalışma Programı’nda yalnızca 664 bin 157 öğrenciye tablet bilgisayar dağıtıldığı açıklandı.
• 2020-2021 eğitim öğretim yılına sayılı günler kala servis araçları yönetmeliği değiştirildi. Çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir şekilde okullara ulaşması fiilen ve hukuken engellendi. Salgına rağmen ulaşımın kamusal, ücretsiz ve kamu görevlileri eliyle gerçekleştirilmesi için adım atılmadı. Kapatılan 17 bini aşkın köy okulunun açılmaması sonucunda taşımalı eğitimle okullarına ulaşmaya çalışan Afyon’ da 5 çocuğumuzu, servis aracının devrilmesi sonrası Kocaeli’ de 4 yaşamı kaybettik.
• MEB, 26-27 Ekim tarihlerinde ortaokullarda ve liselerde bazı derslerden kazanım değerlendirme sınavları yapacağını açıkladı. Müfredatta seyreltilme yapılmaması ve yalnızca sınavlarda soru sorulan derslerden bazılarından sınav yapılacak olması sınav merkezli sistem okul terkini da artıracak olmasına ısrarla geçekleştirildi.
• MEB, taslak ders kitaplarının incelenmesine dönük kriterleri güncelledi. “Milli ve manevi değerler gözetilmeli ve toplumun giyim ve hayat tarzı gerçekliğe uygun yansıtılmalı” muğlak maddesi ile kitap yazarları ve yayınevleri baskı altına alındı.
• Milli Eğitim Bakanı 87 Organize Sanayi Bölgesi’ nde bulunan mesleki eğitim merkezinden sonra 164 Organize Sanayi Bölgesi’nde daha mesleki eğitim merkezi kurulacağını açıkladı. Çocuklarımızın kamusal, nitelikli eğitim hakkını elinden alan, onları ucuz iş gücü olarak gören tercihin ısrarla sürdürüleceğinin tablosu bir kez daha ortaya çıktı.
• Salgında yüz binlerce öğrencimizin öğretmen ihtiyacı daha da artmasına ve bütçede %1-1,5 oranında bir artışla en az 170 bin öğretmen ataması gerçekleştirilebilecek iken yeterli öğretmen ataması yapılmadı. Ataması yapılmadığı için başka işlerde çalışmak zorunda kalan öğretmenlerden biri olan öğretmen Fedai Altun 23 yaşında yaşamının en güzel yıllarında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Öğretmenimizin ailesinin, tüm sevdiklerinin acısını yürekten paylaşıyoruz.
Öğrenci Veli Derneği olarak eğitimde yaşanan devasa sorunları yok sayarak 1-3 Aralık’ ta gerçekleştirilecek olan 20. Milli Eğitim Şurası öncesi gerçek sorunlarımızı gündem yapacak ve alternatif bir Şura gerçekleştireceğiz. Çocuklarımızın yaşadığı bu karanlık tabloya son demek için çocuklarımızın eğitim hakkını ve geleceğini doğrudan etkileyecek olan kararların biz velilere rağmen alınamayacağını birlikte haykırmak için tüm velileri, geleceğimizden endişe duyan herkesi Şura öncesi birlikte ses olmaya çağırıyoruz.”