“Aklın ekmeği kitaptır” diyen adam.
Kitabı, Adnan Binyazar’ın da unutamadığı ilkokul öğretmeni olan Ağınlı eşsiz eğitimci Nuri Onat (1912-1996) kaleme almış.
Abdullah Lütfi Bey (1874/1931), Elazığ’ın Ağın ilçesine bağlı 15 haneli bir dağ köyünde doğar. Çevresini, insanları aydınlatması için yanıp tutuşur. Okumak için üç kez, Ağın’dan İstanbul’a bir aylık yolu yürüyerek gider, gelir. O yaşlarda öğretmen olmayı kafasına koymuştur. Çok kısa bir zamanda Fransızca öğrenir, Arapça ve Farsçayı da iyi derecede bilir. Çağdaşlığın Batı’da olduğunu anlamıştır. Fransızcayı çağdaşlığın dili olarak görür. Ülkemizde ilk kez Arapça alfabenin dışında, öğrendiği Fransızca yardımıyla yeni bir alfabe geliştirir.
Abdullah Lütfi Bey, gericilik, tutuculuk, yobazlık gibi görüşlerin hep karşısında olmuştur. Öğrenmeye, öğretmeye tutkundur. Şeyhlere, dervişlere yüz vermez. Kadınların eğitimine özel önem verir. İki kızını da öğretmen yapmıştır. Tutarlı eylemleriyle toplumu etkiler. Abdullah Lütfi Bey, ödünsüz devrimcidir. Derler ki, “Sarıklı olduğunuz halde, şapkayı herkesten önce niçin giydiniz?” Yanıtı şu olur: “Bir öğretmen, herkesten önce devrimcidir.”
Çok doğrucu olduğu için kimileri adını, “Tahtasız Hoca”ya çıkarmıştı! Biz kimin tahtasız olduğunu biliyoruz…
23 Şubat 2023
GERÇEĞİN TİYATROSU / TİYATRONUN GERÇEĞİ
Yusuf Sururi 1933 yılında ‘’Emir’’ adlı operetini yazar. Atatürk de izler, çok beğenir. Operetin Anadolu’ya götürülmesini ister. Öncence Malatya’ya gidilir. Oyun bir barda geçer. Oyun başlar başlamaz bir başkomiser sahneye fırlar:
“Bu oyun devam edemez!” diye bağırır.
Oyuncular şaşkın şaşkın sorarlar:
“Neden?”
“Malatya’da bar açmak yasaktır!”
26 Şubat 2023
EŞEK OSMAN
Kemalpaşa Ortaokulu’na yeni atanmıştım.1971 yılının aralık ayının soğuk bir günü. Arkadaşım beni bir çayevine götürdü. Kırk yaşlarında gösteren çaycıya seslendi:
“Osman Efendi, iki çay.”
Çaycı birden bize döndü:
“Osman Efendi değil, Eşek Osman!” dedi.
“Rica ederim!”
“Bize bu ad yeter. Adam olmadıktan sonra yular vuran çok olur!”
Kahveci Osman Lokumcu kendine, “Eşek Osman” adını takmıştı. O, insanları sarsmak için böyle söylenmesini ısrarla istiyordu!
5 Mart 2023
TAŞ YÜREKLİ BİR BABA
İkinci Dünya Savaşı’nda Stalin’in teğmen oğlu Yakov Almanlara tutsak düşer. Rusların elinde de Alman Mareşal Paulus vardır. Almanlar, “takas yapalım” derler. Stalin buna yanaşmaz:
“Bir teğmenle bir mareşal takas edilmez!” sözüyle isteği geri çevirir.
Bırak bu havaları! Adama demezler mi, sen çocuğuna bir çürük raporu bile alamadın!’’
15 Mart 2023