BİZHABERİZ – Uzun süredir kapalı olan okulların açılmasına çok az bir zaman kaldı. Ancak öğretmenler de öğrenciler de veliler de kaygılı.
Hâlâ Covid-19 aşısı yaptırmayan öğretmenlerin sayısı azımsanacak gibi değil. Aralarında aşı karşıtı olanlar da var. Aşı olmayan öğretmenler diğer çalışma arkadaşlarının sağlığı için tehlike arz ettikleri gibi öğrencilerinin ve ailelerinin sağlığını da riske atıyorlar. Kendi yakınları, çocukları da tabii yarattıkları risk çemberinin içinde.
Aşı olduktan sonra antikor oluşması için 2 hafta kadar bir süre geçmesinin gerektiği düşünülürse, çok geç kalındığı aşikâr. Üstelik aşı karşıtı olanlar, alınan önlemlere göre haftada 2 kez PCR testi yaptırırlarsa aşı olmayacaklar.
Çok sayıda veli, “temizlik malzemesi bile temin edemiyorlar, deterjanı biz alıp götürüyoruz” diyerek güvensizliklerini dile getirerek okulların kapısında bekleyeceklerini ifade ettiler. Gelen haberlere göre telafi eğitiminin başladığı günlerde çok sayıda veli ellerinde dezenfektan ve kolonyalarla okulların kapısında, bahçesinde bekleyerek çocuklarını virüsten koruyabilmek için nöbet tutuyorlar. Yetmiyor, yasakları delerek okula girip “yakın koruma” sağlamaya çalışıyorlar. Velilerin okullara yığılması, riski daha da büyütüyor.
Millî Eğitim Bakanlığı alınması gereken önlemlerle ilgili bir rehber hazırlayarak okullar açıldıktan 2 gün sonra gönderdi.
ÖNLEMLER VE COVİD-19 VERİLERİ
15 Aralık 2020’de Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı tabloya göre, Türkiye’de 206 bin 190 Covid-19 testi yapılmış, 32 bin 102 kişinin testi pozitif çıkmış, 235 kişi ise hayatını kaybetmiş. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, verilere ilişkin “Bugün tespit edilen 5 bin 105 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız durağan seyrediyor. Kayıplarımızı azaltmak zorundayız” değerlendirmesinde bulunmuş.
YÜZ YÜZE EĞİTİME ARA VERİLMİŞTİ
Covid-19 nedeniyle ortalama 200 kişinin hayatını kaybettiği günlerde, İçişleri Bakanlığı 1 Aralık 2020’de bir genelge yayınlayarak önlemleri hayata geçirmişti. Bu genelgeye göre; cuma günleri saat 21.00’den pazartesi sabah 05.00’e kadar sokağa çıkmak yasak. Sokağa çıkma yasağı uygulanan günlerde (65 yaş üzeri ve 20 yaş altı olanlar hariç) market, bakkal, manav, kasap ve kuruyemişçiler saat 10.00-17.00 saatleri arasında açık olacaklardı. Doğru bir kararla okullar kapatılmış, online eğitime geçilmiş, ilk, orta ve lise öğrencileri Covid-19’a karşı korunmuştu. Virüs nedeniyle günde 235 kişinin öldüğü tarihlerde durum buydu.
GÜNLÜK 340 ÖLÜM!
Sağlık Bakanlığı’nın 2 Mayıs 2021’de açıkladığı resmî rakamlara göre, 25 bin 980 kişinin testi pozitif çıkmış, 340 kişi hayatını kaybetmiş. Alınan önlemlere rağmen salgın hız kesmemiş, tam tersine yanlış uygulamalarla daha da hız kazanmış.
Koronavirüs Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda 16 Mayıs 2021’de İçişleri Bakanlığı yeni bir genelge yayınlamış. Başlık, “Kademeli Normalleşme Tedbirleri Genelgesi”.
16 MAYIS GENELGESİ
Günlük ölü sayısının 223 olduğu 16 Mayıs 2021’de yayınlanan İçişleri Bakanlığı genelgesiyle “Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri ve salgının seyrinde yaşanan gelişmeler göz önüne alınarak 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00’ten 1 Haziran 2021 Salı günü saat 05.00’e kadar uygulanacak olan kademeli normalleşme döneminde aşağıdaki tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiği” değerlendirilmiş.
16 Mayıs 2021 genelgesine göre, “Kademeli normalleşme” döneminde, hafta içi 21.00-05.00 saatleri arasında, hafta sonu cuma akşamı 21.00’den pazartesi sabah 05.00’e kadar sokağa çıkma yasağı uygulanmış. Okullarda da tabii yüz yüze eğitime ara verilmiş, online eğitim devam ediyor.
TURİZM NORMALLEŞMESİ
7 binden fazla Covid-19 pozitif vakasının olduğu, ölü sayısının 129 olarak kayıtlara geçtiği gün İçişleri Bakanlığı “Haziran Ayı Normalleşme Tedbirleri Genelgesi”ni yayınladı ve normalleşmenin ilk adımları atıldı. 1 Haziran 2021 tarihli genelgede “14 Nisan 2021 tarihinden bu yana sırasıyla uygulan kısmi kapanma, tam kapanma ve kademeli normalleşme tedbirleri ile birlikte sosyal izolasyonun artırılması; gerekse aziz milletimizin tedbirlere uyum noktasındaki sağduyulu ve fedakârca yaklaşımı sonucunda günlük vaka, hasta ve ağır hasta sayılarında ciddi bir düşüş yaşandığı kamuoyunun malumudur.” deniliyordu.
Genelgede günlük vaka, hasta ve ağır hasta sayısında düşüş vurgusu yapılıyordu. Sağlık Bakanlığı’nın her gün açıkladığı rakamlara göre ise vaka sayıları 6 binlerdeydi. Ölü sayısı da 100’ün altına düşmüştü.
AŞILANMA SAYILARI
Bilim insanlarının, sağlıkçıların vurguladığı gibi Covid-19 aşısının toplumun geneline uygulanması Koronavirüs mücadelesinde tek silahımızdı. Önce inaktif aşı SinoVac ithalatı yapıldı. Belirlenen riskli gruplara yapılmaya başlandı. Aşı uygulaması hızlı başladı ancak aynı hızla devam edemedi. Yüzeysel bir bakış açısıyla “herkes aşı olacak, bu beladan kurtulacağız” diye düşünülüyordu ancak öyle olmadı. Sağlık Bakanlığı verilerinin şeffaf bir biçimde paylaşılmaması güveni de sarstı. Önceleri “BioNTech mi SinoVac mı?” diye düşünen insanlar, “mRNA mı inaktif aşı mı” derken aşı olmakla olmamak arasında gidip gelenlerin bir kısmı aşı karşıtlarının saflarına katıldı. Delta varyantıyla birlikte 2 doz SinoVac aşısı olanlara 3. doz olarak BioNTech aşısının yapılmasının gerekliliğinin ortaya çıkmasıyla “SinoVac hiçbir işe yaramıyormuş” söylentileri yayılmaya başladı. Aklı başında bilim insanlarına kulak verenler, gidip 3. doz aşılarını oldular. Yine aklı başında doktorlar, bilim insanları salgının kontrol altına alınabilmesi için mantıklı tedbirlerin uygulanmaya devam etmesinin zorunlu olduğunu vurguladılar. Maske kullanılmasına, mesafe faktörüne ve hijyen konusuna mutlaka dikkat edilmesini tavsiye ettiler. Üstelik; mutasyonla ortaya çıkan ve büyük bir hızla yayılan Delta varyantı, bilinene oranla daha çabuk bulaşıyordu.
Bu arada, yaz mevsiminin başlamasıyla, turizmden beklentiler nedeniyle “normalleşme” konuşulmaya başlandı. Bilim insanları, sağlıkçılar, Tabip Odaları “gevşemeyelim, önümüzde sonbahar var” deseler de uyarılarına kulak asan olmadı.
KADEMELİ NORMALLEŞME TEDBİRLERİ GENELGESİ
27 Haziran 2021’de İçişleri Bakanlığı “Kademeli Normalleşme Tedbirleri Genelgesi” yayınlandı. Söz konusu genelgeyle 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren uygulanmakta olan birçok tedbir ortadan kaldırıldı. Artık sokağa çıkma yasakları kaldırılmıştı, şehirlerarası seyahat kısıtlaması da yoktu.
AÇILDIK, PLAJLARA SAÇILDIK
Açıldıkça açıldık, saçıldıkça saçıldık. Toplum bir anda özgürlüğüne kavuştu. O kadar rahatladı ki herkes, artık maske takanlara kuşkuyla bakar oldu. Bilime kulak tıkamanın bedelini çok kısa sürede ödemeye başladık. Günlük vaka sayıları 20 binlerin üzerine tırmandı, ölü sayıları 200’ün üzerinde seyrediyor yine. Resmî açıklamalara göre tekrar kapanma söz konusu bile değil. Sağlıkçıların özellikle dikkat çektiği, uyarılarda bulunduğu sonbahara çok az kaldı. Aşılanma tıkandı kaldı, aşı karşıtlarının ikna edilebilmesi için birkaç kamu spotu yeterli olamıyor.
OKULLAR NASIL AÇILACAK?
Sağlık Bakanlığı’nın verileri ortada. Ortada çelişkili bir durum var. Günlük vaka sayısı 7 binlerde, ölü sayısı 120 küsur kişilerdeyken kapalı olan, risk nedeniyle yüz yüze eğitime ara veren, online eğitime geçen okullar, vaka sayıları 20 binlere, ölü sayıları 230’lara tırmandığında nasıl açılacak? Aşı olmayan servis şoförü, öğretmen, kantinci, aşçı, temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi risk altında değil mi? 15 yaş üstü öğrenciler ve 12 yaş üstü kronik hastalığı olan öğrenciler Covid-19 aşısı olacaklar, antikor oluşması için geçmesi gereken süre bilindiği halde neden bu karar okullar açılmadan önce alınmadı? Henüz “aşı izni” çıkmayan 15 yaş altındaki çocukların durumu ne olacak?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 26 Ocak 2021’de Twitter hesabından “Tedbir ve kısıtlamalara uyumla vaka sayılarını önemli ölçüde düşürdük. Ancak son günlerde 5.000-7.000 arasında seyreden vaka sayıları hâlâ tedirgin edici seviyede. Kapalı ortamlarda kalabalıktan uzak durmalı, maske ve mesafe kurallarına özen göstermeliyiz.” derken haklı bir uyarıda bulunuyordu.
5 bin – 7 bin arasında seyreden vaka sayılarını tedirgin edici bulan Fahrettin Koca’nın 20 binlerin üzerine fırlayan vaka sayıları ve okulların bu durumda nasıl açılabileceğiyle ilgili yorumları merak konusu.