Ajans Bizim – Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Türkiye’nin, AB ile imzalanan “Geri Kabul Anlaşması”ndan geri çekilmesi çağrısı yaptı.
Özcan, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik çağrısında şu ifadelere yer verdi:
“Sayın Cumhurbaşkanım @RTErdogan. Onurumuzu çok zedeleyen, Türkiye’yi sığınmacı çöplüğüne çeviren Geri Kabul Anlaşması’ndan tek taraflı olarak çekilelim. Burnu havada, Türk Milleti’ni hakir gören Avrupalıları ‘Mamma Mia! Suriyeliler, Afganlılar’ diye bir bağırtalım. Dünya’nın 5’ten büyük olduğunu herkese gösterelim.”
Geri kabul anlaşması
Türkiye ile AB arasında, Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ve Geri Kabul Anlaşması 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da düzenlenen bir törenle imzalandı.
Anlaşmaya Türkiye adına dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile AB İçişleri Komiseri Cecilia Malmström imza koydu.
Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Davutoğlu, yaptığı konuşmada, “Önümüzde üç aşama var. Birincisi bugünden başlayacak olan psikolojik devrim aşamasıdır. Algılar değişecek, vize serbestisi ile Türkiye ve AB halkları arasında iletişimde yeni dönem başlayacak. İkinci aşamada, önümüzdeki 3-3,5 yıl boyunca kurumlar arasındaki çalışmalar hızlanacak ve kapasitemiz artacak. En önemlisi ise uzun vadede Türkiye ve Avrupa halkları, yoğun bir etkileşim içine girecekler” dedi.
Cecilia Malmström ise Türkiye ile AB arasındaki işbirliği için önemli bir adım atıldığını belirterek, “Paralel olarak iki önemli girişim başlatıyoruz ve böylece halklarımızı birleştiriyor, karşılıklı güven inşa ediyoruz. Bunların ikili ilişkilerimize son derece önemli etkileri olacak ve vatandaşlarımız bunun pozitif etkilerini yakın dönemde görebilecekler” diye konuştu.
İmza Törenine katılan ve o tarihte başbakan olan Erdoğan, “önümüzdeki dönemde vatandaşlara en kısa sürede vize muafiyetinin sağlanmasını teminen geri kabul anlaşmasının uygulanmasına ilişkin sürecin kararlılıkla sürdürüleceğini” söyledi. Türkiye ve AB arasında yeni bir sürecin başladığına anlatan Erdoğan, vizelerin kalkmasıyla Türk vatandaşlarının Avrupa’ya daha rahat seyahat edeceğini ve bunun AB’ye çok önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Erdoğan, “Yük olmaya değil yük almaya gidiyoruz” dedi.
Geri Kabul Anlaşması
Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgilerde “Geri Kabul Anlaşması kimler için geçerli olacaktır?” başlıklı bölümde şu bilgiler yer alıyor:
“Geri Kabul Anlaşması (GKA) yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2014 tarihi itibariyle Türk vatandaşlarına uygulanmaktadır. Esasen, vatandaşlarımızın geri kabulü, Geri Kabul Anlaşmasından bağımsız olarak bir Anayasal yükümlülüğümüzdür.
GKA, AB ülkelerinde yasal ikameti olan vatandaşlarımızı kapsamamaktadır. GKA’nın 18. maddesi, Ek Protokol dahil ortaklık hukukumuzdan kaynaklanan tüm haklarımızın saklı tutulacağını hüküm altına almaktadır. Ortaklık Hukukundan kaynaklanan, vatandaşlarımızın serbest dolaşımına ilişkin kazanılmış hakların GKA ile ortadan kaldırılması söz konusu değildir.
Yasadışı göçmenlere ilişkin bir anlaşma
İltica başvurusunda bulunan kişilerin haklarına ve usul güvencelerine halel getirilmeyeceği Anlaşmada belirtilmiştir. Bu durumda ülkelerindeki savaş ortamından kaçarak Avrupa ülkelerine sığınan Suriyeliler Geri Kabul Anlaşmasının kapsamı dışındadır.
Geri Kabul Anlaşması, TBMM tarafından kabul edilerek, 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Geri Kabul Anlaşması’nın 24. Maddesi uyarınca, ülkemiz üzerinden AB ülkelerine geçmiş bulunan yasadışı göçmenlerin (üçüncü ülke vatandaşları) geri kabulüne, anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten üç yıl sonra başlanması öngörülmektedir.
AB Ortak Eylem Planı ve AB Zirvesi Deklarasyonunda öngörülen Ekim 2016 tarihine kadar Vize Serbestisinin sağlanması için Geri Kabul Anlaşmasının uygulanmasının öne çekilmesi gerekmektedir. Bu durumda, üçüncü ülke vatandaşı yasadışı göçmenlerin ülkemiz tarafından 1 Ekim 2017 tarihi yerine, Haziran 2016 tarihinden itibaren geri alınmaya başlanması öngörülmektedir.
Bu nedenle, geri kabul konusundaki ulusal kapasitemizin artırılması çalışmalarının hız kazanması önem taşımaktadır. İlgili kurumlarımız bu amaçla gerekli hazırlıkları yapmaktadır.”
Türkiye-AB Göç Ortak Eylem Planı
Bilgi notunda Türkiye-AB göç ortak eylem planı konusunda şunlara yer veriliyor:
“Son dönemde, Akdeniz ve Ege üzerinden Avrupa’ya yasadışı göçmen akınında büyük artış olması üzerine, AB tarafı ülkemizle üst düzey yoğun temaslarda bulunarak, göçün kontrol altına alınması amacıyla ortak bir Eylem Planı önermiştir.
AB ile bu alanda gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, göç krizinin yeni ortaya çıkmış bir durum olmadığı, Türkiye’nin bu yükü beş yıldır tek başına üstlendiği, AB’yle düzensiz göçle mücadele alanında işbirliğinin arttırılmasına ihtiyaç duyulduğu, ancak işbirliğinin “yük ve sorumluluk paylaşımı” ilkesi üzerine inşa edilmesinin elzem olduğu muhataplarımıza izah edilmiştir.
AB ile resmi görüşmelerimizde, Göç Eylem Planı için ortak bir metin oluşturulmuş, sözkonusu metin 29 Kasım 2015 tarihinde Brüksel’de yapılan AB-Türkiye Zirve Toplantısında kabul edilmiştir.
Bu süreçte, AB tarafından taleplerimiz, 2016 itibariyle vatandaşlarımıza Schengen alanına seyahatlerinde vize muafiyeti sağlanması, ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyeliler için yapılacak yardımın 3 milyar Euro’ya çıkartılması, müzakerelerde yeni fasılların açılması ve ülkemizin geçmişte olduğu gibi AB Zirvelerine davet edilmesi şeklinde özetlenebilir.”