Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturduğu gün yapılan olağanüstü grup toplantısında “darbe girişimi” olarak nitelenen Yargıtay kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararının “Meclise, Anayasaya, AYM’nin tüzel kişiliğine karşı darbe girişimi” olduğunu söyledi.
Özel, CHP TBMM Grubu’nun dün gece yapılan olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel’in konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
“-Önümüzdeki hafta bu kürsüde bir grup konuşması yapmayı planlıyorken Türkiye’de bugün iki büyük hukuk garabeti ortaya çıktı ve grubumuzu olağanüstü toplantıya çağırmak durumunda kaldık.”
“-AYM, maalesef oy çokluğuyla ‘sansür yasası’nın iptal talebimizi reddetti.”
“- Bundan sonra bütün basın mensupları artık yaptıkları haberden sonra hapis cezasıyla tehdit altındayken, yasa çıkarken biz ‘Buna sebebiyet verir’ dediğimizde ‘Bu yasayla gazeteciler hapse girmeyecek. Söz veriyoruz’ diyenlerin niyetleri ortadaydı.”
“-Bugün, AYM’nin çoğunluğu da buna yol verdi. Buna karşı basın özgürlüğünü savunmaya, gazetecilerin arkasında durmaya, basın meslek örgütleriyle dayanışmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“Düpedüz bir darbe girişimi”
“-Tam bu konu Türkiye’nin gündemindeyken bunun çok daha ötesinde ve bizi bu gece olağanüstü toplanmaya sebebiyet veren bir garabetle karşı karşıyayız.”
“-Elimde Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin almış olduğu bir karar var. Karar, öyle tartışılacak bir karar değil. Karar, herhangi bir olay değil. Bu karar, düpedüz bir darbe girişimi.”
“-Bu darbe girişiminin ne demek olduğunu, kime karşı olduğunu ve ne sonuçlar doğuracağını yaptığımız değerlendirme sonucunda da ana muhalefet partisi olarak buna nasıl direneceğimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.”
“-Birincisi, karar Can Atalay açısından, Can Atalay’ın seçme ve seçilme hakkının ihlali noktasında verilen karara direnme kararıdır. Can Atalay’ı mağdur eden bir karardır.”
“-Ancak kararın hedefindekiler Can Atalay ile sınırlı değildir. Can Atalay kararı örneği; Yargıtay eliyle Anayasa’yı hiçe sayma, Anayasa’ya direnme, anayasal düzeni ortadan kaldırma ve doğrudan bir kalkışma girişimidir.”
“-Karar, sadece Can Atalay’ı değil Hatay halkını, Türkiye’deki tüm seçmenleri, TBMM’nin kurumsal yapısını, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkan sıfatıyla aldığı kararları ve AYM üyelerini ayrı ayrı had bildirmeye kalkmakta ve kendilerini Meclis’in, Meclis Başkanı’nın ve milli iradenin üzerinde görmektedirler.”
“-Karar, Meclis’e, Anayasa’ya, AYM’nin tüzel kişiliğine karşı darbe girişimidir.”
“-Görünen odur ki filler tepişirken çimenler ezilmektedir. Ama göründüğü gibi AYM ile Yargıtay tepişip Can Atalay’ın haklarının ezilmesinin çok ötesindedir.”
“- Tepişen, aralarında çatışan, Cumhur İttifakı’nın bizatihi kendisidir. Kriz, Cumhur İttifakı’nın krizidir. Kriz, MHP-AK Parti krizidir. AK Parti’nin içindeki kliklerin çatışma krizidir. AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın bir bileşeninin desteklediği, şımarttığı birilerinin Türkiye Cumhuriyeti devletini bir yargı, devlet krizine sokacak kadar ciddi bir krizdir. Buna el koymak, direnmek gerekmektedir. Halkı, bu kalkışmayı da bastırmaya davet ediyoruz.”
“-Bu darbeye kim direnirse arkasında CHP’yi bulacaktır.”
“-Sayın Numan Kurtulmuş, Meclis Başkanı sıfatıyla bu darbeye direnirse, ki direnmelidir. Çünkü darbeciler Numan Kurtulmuş’a şunu söylüyorlar. ‘AYM’nin dairemizin verdiği onama kararından yaklaşık bir ay sonra ihlal kararı verdiği halde, TBMM tarafından bu süreçte hükümlü Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi işlemlerinin, Anayasanın açık hükmüne rağmen tamamlanmadığı anlaşılmıştır.”
“-Burada Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, AYM’nin vereceği kararı bekleyerek demokratik bir tavır sergilemiştir.”
“-Daha önce Cemil Çiçek, dönem sonuna bırakarak, ondan önceki Meclis başkanları dönem sonuna bırakarak ortaya koydukları milli iradenin temsiline olanak verecek içtihat, Meclis’te yerleşikken, bunun aksine geçmiş dönemki birkaç kötü kararı bekleyenler Numan Kurtulmuş’a ayar veriyorlar. Numan Kurtulmuş direnecekse arkasında CHP’yi bulacaktır.”
“AYM’ye meydan okumaktadır”
“-Bu mahkeme, AYM’ye açıkça meydan okumaktadır.”
“-Kararında ‘gereği düşünüldü’ dedikten sonra Can Atalay’ın bireysel başvurusu hakkında ‘25.10.2023 tarihli ihlal kararına hukuki değer ve geçerlilik izafi edilemeyeceği, bu bağlamda Anayasa’nın 153. Maddesi kapsamında uyulması gereken bir karar bulunmamaktadır’ demektedir.”
“-Anayasa’nın 153. Maddesinin son fıkrası ‘AYM kararları Resmî Gazete’de hemen yayınlanır. Yasama, yürütme, yargı organları idari makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar’ demektedir.”
“-Herkesi bağlar. 3. Daire’yi de bağlar, Meclis’i de bağlar ama burada Anayasa’ya rağmen bizi bağlamaz demektedirler. Eğer buna Anayasa Mahkemesi üyeleri ayrı ayrı, kurumsal olarak direneceklerse, gerekeni yapacaklarsa CHP arkalarındadır.”
“-Ayrıca ‘Anayasa Mahkemesi kararına karşı bizi tehdit ediyorlar. Esef verici karardır.”
TBMM’de Adalet oturumu” çağrısı
“-Tüm grupların başkanlarını, tüm grubu bulunan siyasi partilerin grup ve genel başkanlarını kendi başkanlığındaki bir danışma kurulu toplantısı yapmaya davet ediyorum.”
“-Uluslararası anlaşmaları görüşmek yerine özel bir oturumla bir genel görüşme açarak bir ‘Adalet oturumu’ gerçekleştirmesini ve içinde bulunduğumuz adalet krizine TBMM’nin nasıl el koyacağına karar vermesini bekliyoruz ve talep ediyoruz.”
“-Bu toplantının yapılmaması durumunda Sayın Numan Kurtulmuş’tan acil randevu talebim vardır. Ardından CHP kendisi bir ‘Adalet Oturumu’ talebini Meclis gündemine taşıyacaktır.”
“-Bu ‘adalet oturumu’nda gerekirse kapalı oturum talep edeceğiz”
“-Dayatmamız yoktur ama bu yargı krizini çözecek fikrimiz, irademiz vardır. Ben bütün grupların bu iradeye uygun, bütün milletvekillerinin bu iradeye uygun davranmalarını bekliyorum.”
Meclis’te “adalet nöbeti”
“-Genel görüşme teklifimiz reddedilirse biz ‘adalet oturumu’nu bu Meclis’te sürdüreceğiz. Bütün milletvekilleri Meclis kapansa da Meclis’i terk etmeyecekler.”
“-CHP, Meclis’in açık olduğu her saat adalet meselesini gündeme getirip mücadelesini İçtüzük sınırları içerisinde verecek. Ancak Meclis kapandığında bir grubu oluşturacak sayı olan en az 20 milletvekiliyle ‘adalet oturumu’nu, Meclis’teki ‘adalet nöbetini’ sürdürecektir.”
“-CHP üzerine düşeni sadece Can Atalay’ın özgürlüğü için değil, bu Anayasa’ya sahip çıkmak için, bu Anayasa’ya karşı darbe girişimini bastırmak için üzerine ne düşüyorsa yapacaktır.”
Direnme çağrısı
“-Sadece Meclis’te değil, halkı direnmeye çağırıyoruz, tüm parti gruplarını direnmeye çağırıyoruz, milletvekillerini direnmeye çağırıyoruz.”
“- Mesele sadece hukuki değildir, hukuku aşan siyasi boyutları, devleti tehdit eden boyutları vardır.”
“-Anayasa’yı ortadan kaldıranlara karşı gün, susma günü değildir. Tarih susanları da direnenleri de yazacaktır.”
“-Sokaklarda, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız. Mücadelemiz büyük bir dirençle başlayacak ve sürecektir. Ne tek adama ne onun ittifak ortaklarına ne de Anayasa’ya darbeye cüret edenlere teslim olmayacağız.”