Ajans Bizim – Özel, Gezi davasında AİHM kararlarının uygulanması için bir yol bulunması gerektiğini belirterek, “Bir yol bulunsun, Türkiye bu cendereden kurtulsun” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret ederek, kutladı.
ABB binasındaki ziyarette, Özel ve Yavaş yerel seçimlerin ardından ilk kez bir araya geldi. Özel, Yavaş ile görüşmesinin ardından Belediye Meclis üyeleri ve ilçe belediye başkanlarıyla da görüştü.
Ziyaretin ardından açıklama yapan Özel, ”Mansur Başkan bana Ankara’nın 5 beyazını temsil eden çok güzel hediye verdi. Biz de kendisine hem ADD’ye he de ÇYDD’ye bağış yaparak kız öğrencilerin bursları için onun adına bağış yaptık ona sunduk” dedi.
ABB’nin tasarruf konusunda örnek bir belediye olduğunu anlatan Özel, “Tasarruf nedir, israf nedir diye tartışanlar… İsraf nedir diye bakacaklarsa yedi kere tasarruf genelgesi çıkarıp uymayıp sekizincisini hazırlayanlara baksınlar. Tasarruf nedir diye bakacaklarsa başta ABB olmak üzere yönettiğimiz belediyelere baksınlar. Biz tasarrufu ön plana alan, israfı bitiren, hizmeti getiren belediyecilik anlayışına sahibiz” diye konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel, “Erdoğan’la görüşmede gündeme gelen Gezi tutukluları konusunda olumlu bir adım atılmasını bekleyip beklemediği” yönündeki soruyu yanıtlarken özetle şunları söyledi:
”Türkiye bu cendereden kurtulsun”
”Bu konuda en yoğun beklenti, işadamlarından tutun Türkiye’nin ekonomisi iyiye gitsin isteyen herkesin beklentisidir. Çünkü Gezi Davası, bu konudaki AİHM kararı ve AYM karaları ayrı ayrı uygulanmadığı için Türkiye’de hukukun üstünlüğü olmadığını, hukuki öngörülebilirlik olmadığını, insanların önünü göremediğini böyle bir ülkeye yatırım yapılamayacağını, kredi verilemeyeceğini… Verilen kredinin riskinin yüksek olduğunu ve doğrudan ekonomiye dahi olumsuz etkisi olan durum olduğunu bu yönüyle anımsatalım. Ayrıca, insanlar Gezi’yi bütün ülkenin gözleri önünde yaşadılar. Ben Sayın Erdoğan’a özellikle Tayfun Kahraman’ın Bülent Arınç’la ve kendisi ile yaptığı konuşmayı satır satır hatırlattım ve belgeleri kendisine bıraktım.
Sayın Erdoğan’a şunu sordum…. Dedim ki ‘Bülent Arınç ile konuştuğunda siz yurt dışındaydınız. Cumhurbaşkanı dönmesin, bakanlar istifa etsin, yönetimi bize bırakın dedilerse hiçbirini içeriden çıkarmayın, bu darbe girişimidir. Ama ne demişlerdi: ‘Ağaçları kesmeyin, buraya kışla yapmayın AKM’yi yıkmayın…. Bir de gaz fişeğini silah gibi kullanmayın. Bu talepler son derece makul talepler.
Sonra, Tayfun Kahraman platformun başkanlığını da yaparak Erdoğan’i ziyaret etti, gelince. Çıkışta yaptığı açıklamasını okudum, Başbakanımız diye ve olumlu atmosferde geçti… Yargı kararı beklenecek diyerek olumlu yaklaşımı göstermiş birisi içeride yatmamalı.
AİHM kararına rağmen inatlaşılmamalı. AYM kararına rağmen bir milletvekili hapiste tutulmamalı. Sayın Kavala’nın AİHM kararı… Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki görüşmelerimde karşımdaydı. Türk heyetini ziyaret ettim… 18 kişiler. Tuğrul Türkeş başkan. Hangi partiden olursa olsun hepsinin derdi şu: ‘Burada ağzımızı açsak karşımıza Kavala çıkıyor’ diyorlar. AİHM kararına uyulmayınca bize burada adım attırmıyorlar diyorlar.
Sonsuz fayda var, ne çare bulunacaksa… Türkiye’de yargı talimat alıyor tartışmasına ben girmeyeyim. Yargı da talimat almasın. Yargı talimatı kendi vicdanından alsın. Yeniden yargılamam mı, yargılamanın yenilenmesi mi en doğrusunu hukukçular bilir… Ama bir yol bulunsun, Türkiye bu cendereden kurtulsun.”
“Genel başkanlar her tweeti üzerine almazlar”
Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Hem Meclis Başkanı hem de Cumhurbaşkanı’yla yaptığım görüşmeyle ile ilgili kendisine bilgi verdim. Detayların önemli bir kısmını paylaştım. Kendisinin görüşlerini aldım. O Twitter meselesiyle ilgili ben onu hiç üstüme almamıştım, almamakla da doğru yapmışım. Sayın genel başkanı telefonla aradığımda bana önerilerde bulundu. Yoksa benim söyleyecek bir sözüm derdi. Genel başkanlar her tweeti üstüne almazlar.
Dün de kendisiyle yaptığım görüşmede son derece yapıcı, son derece katkı verici, geleceğe dönük ve ışık tutucu bir yaklaşımı vardı. Öyle bir sorun alanımız yok Genel Başkan’la. Bundan sonra partiyle ilgili, partinin geleceğiyle ilgili, partinin iktidara gelmesiyle ilgili umutlarımız var. Bu konuları konuştuk. Ben Genel Başkanla 8,5 yıl çok defa yemek yedik, bu kadar keyifli bir yemek hiç yememiştik.”