Melda Çetiner / Ajans Bizim – Son yıllarda e-ticaret ile büyüyen perakende sektörü, Metaverse ile farklı boyut kazanacağı yeni bir döneme hazırlanıyor.
Dünyanın trend sektörlerini inceleyerek geniş ve kapsamlı raporlar hazırlayan GOOINN (Good Innovation), perakendenin sürdürülebilir yolculuğunda nasıl başarılı olabileceği ile ilgili tüm detayları masaya yatıran 2022 İnovasyon Raporu’nu yayınladı.
Raporda, inovasyonun özellikle çok kanallı perakendecilik sektöründe standart haline geldiği belirtildi. Türkiye ve dünya genelinde fiziksel alışveriş talepleri devam ederken, diğer yandan perakendeciler müşteri deneyimini farklılaştırmak için akıllı mağaza uygulamalarını devreye sokmaya başladı. Bu alandaki önemli ve günümüzün en popüler konularından biri olan Metaverse’in öne çıktığının belirtildiği rapor, şirketlerin perakende anlamında Metaverse stratejilerinin çoğunlukla marka değerlerini desteklemek üzerine kurulduğunu ortaya koydu.
Sanal showroomların oluşturulması ve fiziksel deneyimlerin online ortama uyarlanması bu alandaki önde gelen beklentiler arasında yer alıyor. Bunun dışında Metaverse’ün lüks tüketim ürünleri için yeni bir dünyanın kapılarını açacağı öngörüldü. Buradaki lüks tüketim ürünleri talebinin 2030 yılına kadar 50 milyar dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Perakendenin değişime uğradığı 5 alan
Perakende sektöründeki değişim genel olarak beş ana alanda gerçekleşti. Kovid-19 tedbirlerinin mobiliteyi kısıtlaması tüketicilerin günlük davranışlarını etkilerken, e-ticaret perakende sektörü hacmine yüksek katkı sağladı. Özellikle satıcılar tarafından e-ticaret çözümlerinin daha fazla benimsemesi ve tüketici davranışlarında kalıcı değişikliklerin meydana gelmesiyle e-ticaret pazarının 2026 yılında 400 ila 450 milyar TL seviyelerine ulaşması ve toplam perakende içerisinde yüzde 22’den fazla paya sahip olacağı tahmin ediliyor.
Online alışveriş yapan müşteri tabanının ise 2026’da 45 milyonu geçmesi bekleniyor. Pandemi döneminde mobil cihazlar en sık kullanılan online alışveriş kanalı haline gelirken, artan e-ticaret ve online alışkanlıklar nüfusun geneline yayılma eğilimi gösterdi. 2020 yılında 22 milyon online alışveriş yapan nüfus, 2021 yılında 26 milyona ulaştı. E-ticaret faaliyetinde bulunan işletme sayısı ve internet kanalının satışlardaki ağırlığı ise arttı.
Ülkedeki perakende satış hacmi Mart 2022’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 artarken gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 6,4, gıda dışı satışlar yüzde 5,7 ve otomotiv yakıtı yüzde 12,4 azaldı. Cari fiyatlarla perakende cirosu yine Mart 2022’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 90,5 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 80,8; gıda dışı satışlar yüzde 79,2 ve otomotiv yakıt satışları yüzde 150,5 artış gösterdi.
Küresel perakendede 2021 yılında 26,03 trilyon dolar olan satış hacminin, 2022 yılına kadar yaklaşık 27,34 trilyon dolara ve 2025 yılına kadar yaklaşık 31,27 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
Perakendede gelişimin önünü açacak önemli inovasyon noktaları ortaya kondu
Raporda, Türkiye’de perakende sektörünün gelişmesi için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar şöyle ifade edildi:
“Nitelikli insan kaynağını artırmak, verimlilik ve güvence odaklı yeni nesil perakendecilik anlayışını benimsemek, kargo sektöründe hızlı ve organize teslimat için yeni yöntemlerin geliştirilmesi, sektör paydaşlarının sektörün hızlı ve dinamik yapısına uygun olarak ortak davranış kodlarını belirlemesi, finansmana erişimi kolaylaştıracak ve maliyetleri düşürecek önlemleri almak, sektörün yurtdışında da büyümesini sağlamak amacıyla işletmelere ihracat, e-ihracat ve yurt dışında yatırım yapmalarını kolaylaştıracak teşviklerin verilmesi ve markalaşma konusunda destekleri güçlendirmek, veri kullanımının tüketici deneyimini zenginleştirici ve inovasyonu destekleyici şekilde kullanılmasını sağlamak, kişisel verilerin işlenmesini şeffaf ve özel hayatın gizliliğini koruyacak şekilde yapılandırmak ve sektörde toplumsal faydayı artırıcı adımların atılması için gerekli zemini hazırlamak.”
Sürdürülebilirlikte 3 ana strateji
Değişen ve dönüşen koşullarda gelecekte var olabilmek için sürdürülebilir faaliyetlere ihtiyaç olduğu belirtilerek, “Perakendecilerin sürdürülebilirliğe odaklanmalarının arkasında sorumlu tüketici anlayışı, yatırımcının sürdürülebilirliği desteklemesi, iklim değişikliğine karşı sorumluluklar ve pandeminin satın alma davranışlarında yarattığı değişiklikler gibi nedenler yatıyor. Ayrıca, perakendecilerin daha sağlıklı, daha az zararlı bir dünya ve temiz gelecek yaratmaya yönelik çabaları kapsamında emisyon azaltma, atık azaltma ve döngüsel ekonomi hedefleri bulunuyor” denildi.
Rapora göre, sektörünün sürdürülebilir alanında değer yaratması ve başarılı olabilmesi için 3 aşamalı bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. İlki sürdürülebilirliğe kurumsal stratejide öncelik verilmesi, ikincisi iş ve operasyonlara sürdürülebilirliğin dahil edilmesi ve son olarak da sürdürülebilir işler için değer zincirlerinin yanı sıra pazara giriş tekliflerini, markalarını ve fiyatlarını yeniden tasarlanması olarak ortaya kondu. Ayrıca diğer ekosistem üyeleriyle birlikte etkileşim ve işbirlikleri gerçekleştirerek sürdürülebilirlikteki ilerlemeye katkı sağlayabileceklerine işaret ediliyor.
Perakendede “Metaverse Esintisi”
Oyun sektöründen finans sistemlerine, emlakçılıktan müzik sektörüne kadar pek çok alanı etkileyen ve etkilemeye devam eden Metaverse, perakende sektörüne de farklı bir boyut kazandırdığının belirtildiği raporda, örnek çalışmalar ile birlikte şu görüşlere yer verildi:
“Perakende şirketleri Metaverse ile birlikte müşteri deneyimlerini farklılaştırarak fiziksel ve sanal dünyalar arasında geçiş yapan ürünleri pazarlamak için yeni yollar sunmaya başladı. Buradaki en önemli nokta, müşterilerin duyularına hitap etmek ve Metaverse dünyası ile birlikte çekici bir perakende ortamı yaratmak. Duyulara hitap etme konusunda ses ve görsel olarak çekici ortamın sunulması, Metaverse dünyasında satın alma kararlarını teşvik eden, müşterilerin markanın ürünü veya hizmeti ile olumlu çağrışımlar geliştirmesini ve satın alma olasılığını artırmasını sağlamaktadır. Ayrıntılara özen gösteren ve sürükleyici deneyim sağlamaya odaklanan markalar, Metaverse dünyasında benzersiz perakende deneyimleri sunacak. Tüketiciler sanal dünyada daha fazla zaman geçirdikçe sahip oldukları sanal ev, sanal giysi, sanal mücevher veya kullanılan sanal kozmetikler bugün gerçek dünyadaki satın almalar ve sahip olunan şeyler kadar önemli halde gelecek. Bu nedenle perakende şirketleri gerçek dünya fiyatlarında bir ürün yelpazesi yaratarak talepten yararlanma fırsatına sahiptir.”
Yaratıcılara yatırım yapılacak
Perakendecilerin Metaverse’ten en fazla değeri ve potansiyeli elde etmek için yapması gereken diğer önemli bir konu ise, yaratıcılara yatırım yapmak ve topluluğu teşvik etmeye odaklanmak olarak ifade ediliyor. Bunun, Web 3.0 ve uygulamaları merkezden uzaklaştırarak yeni bir sanal ekonominin ortaya çıkışını sağlamak ve yaratıcıların yeni ekonominin en önemli bileşenlerinden biri olması sebep olarak gösteriliyor.
Kişiselleştirilmiş ve kitlelere özel mağazalar geliyor
Metaverse ile sektördeki en önemli değişimlerden birisi insanların ticari ilişkileri ve kişiselleştirilmiş deneyimleri olacak. Perakende sektörü, “sanal dünya sayesinde müşterilerine ihtiyaçlarını anlayan, bunlara uyum sağlayan ve anında tatmin eden bir avatar ile sanal olarak hizmet verebilecek. Ayrıca kitlelere özel mağazalar ve deneyimler tasarlayarak tüketicilerin ilgisini çekebilecek ve tüketicileri sanal mağazalarında daha fazla durmalarını sağlayarak satın almaya yönlendirebilecek” ifadesi raporda yer alıyor.
Ayrıca raporda, perakendede öne çıkan sanal yerleştirme, mağaza içi müşteri analitiği, dokunmasız teknoloji (TFT, touch free technology), QR kod, yapay zekâ, robotik teknoloji, chatbot’lar ve akıllı asistanlar, otomasyon, artırılmış gerçeklik (AR, augmented reality), sanal gerçeklik (VR, virtual reality) ve makine öğrenimi teknolojilerinin detaylarına yer verildi.