Siyasi bir partimizin lideri, Yüksek Seçim Kurulu onayı ile seçimlere katılan diğer yasal bir partiye oy verenleri “şerefsizlik” ile suçladı.
Yeni bir erken seçim ufukta belirdiğinden, ben de bir liste hazırlayarak, şerefli oy sahibi olmak isteyenlerin oy vereceği partide bulunması gereken özellikleri sıralamayı uygun buldum.
Barajı geçen ve kendi partisi kadar milletvekili çıkartan partinin meclis dışı kalmasını ve 6 milyon oyun çöpe gitmesini isteyen demokrasi aşığı partiye verilen oy şereflidir.
Çözüme karşı olduğunu her fırsatta söyleyip, memleketin kan gölüne dönme ihtimaline karşı iktidara yardımcı olmayan partiye verilen oy şereflidir.
Henüz seçim akşamı “ben hiçbir şekilde kurulacak bir hükümette yer almam” diyerek istirahate çekilmeyi ve süreci baştan tıkamayı tercih eden partiye verilen oy şereflidir.
Cumhurbaşkanına söylemediği sözü bırakmayıp, Kaçak Saray’ı ağzına doladığı halde ilk fırsatta oraya heyet gönderen partiye verilen oy şereflidir.
Bir üyesi kameralar karşısında “elimizde boğazda viski yudumlayıp o partiye oy veren 3000 kişinin listesi var, isterseniz göstereyim” diyen arşivcinin partisine verilen oy şereflidir.
Seçimden önce kürsüde asan kesen, seçimden sonra astığını kestiğini pamuklara saran partiye verilen oy şereflidir.
Kendisi hareketsiz kalırken, devamlı olarak diğer partilere ne yapmaları gerektiğini anlatan partiye verilen oy şereflidir.
“Ne işiniz var Suriye’de” dedikten hemen sonra, Suriye tezkeresine el kaldıran partiye verilen oy şereflidir.
Seçim barajının düşürüldüğü gün, siyasi rakibe giden oyların da azalacağını hesaplayamayan partiye verilen oy şereflidir.
“Seçim hükümetinde yer almayız, ahlaksız teklife fire vermeyiz” açıklamasından dakikalar sonra Genel Başkan Yardımcısını fire veren partiye verilen oy şereflidir.
Rahmetli babamın bizlere bir öğüdü vardı; “sakın uluorta hakaret edene aynı üslupla cevap vermeyin, o başka bir malzemesi olmadığı için mecbur kalmış olabilir, siz onda olmayan malzemeyi kullanın ve aydınlatan olun” demiştir.
Memnuniyetle görüyorum ki; bu hakarete aynıyla cevap verene pek rastlamadım.
Sadece; “yalıda oturmuyorum, viski de içmiyorum, kendime göre ben de milliyetçi sayılırım ama milyonlarca oyun çöpe gitmesine gönlüm razı olmadığı için o partiye oy verdim. Peki ben neyim?” diye soranlara rastlıyoruz.
Dolayısıyla proje anlatmak yerine, bol hakaretli söylemlerle halkın bir kısmını dışlayarak bizi bölünmeye doğru götüren partiye verilen oy mu şereflidir?
Bunu da seçmen olarak ben soruyorum.