Son günlerde hem BirGün yazarlarından hem okurlarımızdan, gazetedeki yazım ve anlatım yanlışlarına ilişkin eleştiri mektupları alıyorum. Gazetemizin kamuoyundaki etkinliğinin ve saygınlığının arttığı bir dönemde böyle yanlışların olmaması gerekiyor.
Sözgelimi sevgili dostumuz ve yazarımız Prof. Dr. Oğuz Oyan’ın şu uyarısını görmezlikten gelemeyiz:
“Sevgili Attila Aşut,
17 Ocak 2021 tarihli BirGün’ün birinci sayfasında ‘Laschet Merkel’in selefi oldu’ başlığı atılmış. Dikkatinizden kaçmamıştır ama şu halef-selef ayırımını doğru yapamıyorsak, hiç olmazsa ‘halef’in Türkçe karşılığı olan ‘ardıl’ kullanılsaydı diye düşünmeden edemiyorum.”
Evet, bu köşede sürekli olarak aynı şeyi söylüyorum ben de: Anlamını bilmediğimiz yabancı kökenli sözcükleri kullanmaktan kaçınalım! Hele de “ardıl” ve “öncel” gibi Türkçe karşılıkları varken, artık “ölü sözcükler” dizelgesinde yer alması gereken “halef” ve “selef”in genç kuşakların diline hiç yakışmadığını söylemeliyim.
* * *
KARIŞTIRILAN SÖZCÜKLER
Emekli öğretim üyesi ve değerli yazar Bekir Onur’un uyarıları da son derece yerinde. Yalnızca bizim gazetede değil, başka yayın organlarında da sıkça gördüğümüz yanlış sözcük kullanımlarından kimi örnekler vermiş hocamız:
“Sayın Aşut, köşenizi ilgiyle izleyen bir olarak ben de önemli saydığım bir soruna değinmek istiyorum. Uzun zamandır anlamı hatta yazılışı birbirine yakın sözcüklerin yanlış bir biçimde birbiri yerine kullanıldığı dikkatimi çekiyordu. Çok rastlanan birkaç örnek: Yaşantı/yaşam; çözümlemek/çözmek; karşın/karşılık; olası/olanaklı… Genellikle birinciler ikincilerin yerine kullanılıyor. Bunları örneklememe gerek yok sanırım. Ama son zamanlarda özellikle salgın nedeniyle çok yapılan bir yanlış da etkililik/etkinlik çifti konusunda görülüyor; aşının etkinliğinden söz ediliyor, etkililiğinden söz etmek gerekirken. Yine son zamanlarda göze batacak kadar çok yapılan bir yanlış da süre/süreç konusunda. Artık neredeyse herkes süre yerine süreç demeye başladı. Aşı konusunda verilen demeçlerde, yapılan konuşmalarda hep süre yerine süreç sözcüğü kullanılıyor. (Yeni yapıtını altı aylık süreçte bitireceğini söyleyen bile var!)
Bu genel yanlışın nereden -dilin özelliğinden mi, toplumsal bir eğilimden mi- kaynaklandığını merak ettiğimi söyleyebilirim. Saygılarımla.”
Bu konuyu daha önce “Anlamları Farklı Sözcükler” başlıklı yazımda işlemiş; “ayrım” ile “ayırım”, “çözmek” ile “çözümlemek”, “olası” ile “olanaklı” sözcüklerinin anlam ayrımlarını örnek tümcelerle göstermiştim. Ama neylersiniz ki gazete yazılarının ömrü çok kısa! Yazılanlar özümsenip içselleştirilemeden unutuluyor…
* * *
SPOR SAYFALARI
Gazetelerin spor sayfalarını satır satır okuyan biri değilim. O yüzden spor haberleri ve yazıları eleştiri oklarımızdan kurtuluyor çoğu zaman. Ama o sayfaları hazırlayanlar gevşemesin! Çünkü okurlar benim adıma yapıyor denetim görevini!
Nedim Bayram, 1 Mart 2021 tarihli BirGün’ün Spor sayfasındaki “Cimnastikte istismar mahkemeye gidiyor” başlıklı haberin görüntüsünü göndermiş bana. Değerli okurumuz, haberin bir yerindeki şu ifadeye dikkatimi çekiyor:
“The Guardian’ın haberine göre geçen çarşamba günü, sporun yönetim organı üçü Büyük Britanya Takımı için yarışan genç cimnastikçilerin iyi performans gösteremedikleri zaman istismara maruz kaldığına dair bir mektup aldı…”
Belli ki The Guardian’ın haberinden yapılmış kötü bir çeviri bu! Tümcedeki yazım / noktalama yanlışları ve anlatım bozukluğu yüzünden adeta “mana örtmüş yüzünü”!
Yazılı iletişimin biricik aracı dildir. Diliniz özenli değilse okurla sağlıklı iletişim kuramazsınız…