Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yıl sonu enflasyonunu tahminini 2,8 puan artırarak, yüzde 12,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini açıkladı.
Kumru Tulgar / Ajans Bizim – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Enflasyon Raporu 2021-2” verilerini düzenlediği bilgilendirme toplantısı ile açıkladı.
Merkez Bankası, Ocak ayındaki yılın ilk enflasyon raporunda yüzde 9,4 olarak açıkladığı enflasyon tahminini yüzde 12,2 olarak revize etti. Yüzde 7 olan 2022 sonu enflasyon tahmini ise yüzde 7,5’e yükseltti.
Kavcıoğlu, önümüzdeki dönemde fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda ellerindeki tüm araçları kullanmaya devam edeceklerini, enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü işaretler oluşana kadar, politika faizinin ‘gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde’ oluşturulmaya devam edileceğini belirtti.
Kavcıoğlu, “Bu çerçevede, enflasyonun 2021 yılsonunda yüzde 12,2 olarak, 2022 yılsonunda yüzde 7,5 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2023’de de yüzde 5’e gerileyerek, istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Enflasyon ana eğilimindeki artışın 2021 yılsonundaki tahmini 0,1 puan yükselttiğini kaydeden Kavcıoğlu, “Enflasyonun 2021 yılsonu tahmini, 2022 yılsonu tahminini 0,3 puan yukarı çekmektedir. İthalat tahmini 0,3 puan yukarı çekilirken, gıda enflasyonunu da 0,1 puan yukarı çekilmiştir” bilgisini verdi.
Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bir önceki rapor dönemine göre TL cinsinden ithalat fiyatlarına bağlı güncelleme 1,8 puan, gıdadaki yüksek seyir 0,4 puan yukarı itti. Yönetilen yönlendirilen fiyatlar büyük ölçüde haberleşme hizmetleri ÖİV artışı ve tütündeki vergi ayarlaması yansımalarıyla enflasyon tahmini 0,1 puan yukarı çekti. Ayrıca toplam talep koşullarının öngörülenden güçlü seyri çıktı açığında yapılan güncelleme yılsonu tahminine 0,4 puan artırıcı yönde katkıda bulundu. Enflasyon ana eğiliminde gözlenen artış 2021 yılsonu tahminin 0,1 puan yükseltti. 2022 enflasyon tahminini de yüzde 7’den yüzde 7,5’e yükselttik. Geçmişe endeksleme ve ana eğilime bağlı olarak 0,3 puan yukarı çekti. Ayrıca TL cinsi ithalat fiyatları tahmini 0,3 puan yukarı çekerken gıdadaki güncelleme 0,1 puan yükseltti. Buna karşılık çıktı açığındaki güncelleme tahmini 0,2 puan azaltıcı yönde katkıda bulundu.”
“Oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecek”
Gıda enflasyonu varsayımlarını 2021 ve 2022 yılları için yukarı yönlü güncellediklerini ifade eden Kavcıoğlu, şunları söyledi:
“Gıda enflasyonu tahmini 2021 yılı için yüzde 13 olarak güncelledik. Tüketici enflasyonu 2020 sonundaki yüzde 14,6 seviyesinden ilk çeyrekte yüzde 16,2’ye yükselmiştir. Salgınla 2020’de tüketim kalıplarında önemli değişimler olmuş. Enflasyon sepetindeki ağırlıklar güncellenmiştir. Tüketici enflasyon sepetinde yapılan ağırlık güncellemesinin ocak tahmin patikasına etkisinin Nisanda 0,5 puana ulaştıktan sonra, kademeli azaldıktan sonra yıl sonunda ortadan kalkacağı öngörülmüştür. Enflasyonda ilk çeyrekte görülen yükselişte temel mal ve enerji grupları öne çıkmıştır. Çekirdek göstergelerin eğilimleri bir miktar iyileşmekle birlikte yüksek seyretmeye devam etmiştir.
Enflasyon eğiliminin nisanda da iyileşmeye devam etmekle birlikte yüksek düzeylerini koruyacağını bildirmeliyiz. Ocak sonundan itibaren kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ve mart ayındaki kontrollü normalleşmenin iç talebe etkilerine işaret etmektedir. Mart ayında ilave sıkılaştırmanın krediler üzerindeki sınırlayıcı etkilerinin belirginleşeceği ve enflasyon üzerindeki talep yönlü baskıların hafifleyeceğini öngörmekteyiz.
Enflasyonda etkili olan diğer unsur fiyat artışıdır. Tedarikçilerin teslim süreleri uzamıştır. Arz sıkıntısının ne kadar süreceği belirsizlik olmakla beraber, kademeli olarak hafiflemesini bekliyoruz. Enflasyon beklentilerindeki mevcut seviyeler, risk oluşturmaya devam etmektedir.
Merkez Bankası yukarı yönlü riskler dikkate alınarak parasal sıkılaştırma yapmış, sıkı politika durusunu korumuştur. Sıkı para politikası duruşunun enflasyonda düşüş önceliğiyle kararlılıkla sürdürülmesi, oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir. Yüksek emtia fiyatları, güçlü iç talep, küresele bağlı arz kısıtları, birikimli döviz kuru etkileri enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam ediyor.”
Kavcıoğlu’nun verdiği bilgiler satır başlıkları ile şöyle:
“-Küresel ekonomi toparlanmaya devam ediyor ve Türkiye’nin de önemli ihracat pazarlarında belirgin bir iyileşme öngörülüyor.
-Yükselen küresel enflasyon beklentilerinin dalgalanmalara yol açtı
– Para politikasında ihtiyatlı duruşun öneminin arttığı bir döneme girdiğimizi değerlendiriyoruz.
– Salgının kısıtlayıcı etkilerine rağmen sanayi ve ciro endeksleri artışını sürdürdü
– İmalat sanayinin genelinde olumlu bir seyir izlenmektedir.
– Önümüzdeki dönemde salgının gidişatı ve aşılamaya bağlı olarak iktisadi faaliyette her iki yönde riskler bulunmaktadır.
– İkinci çeyrekte iktisadi faaliyetin yavaşlayacağı tahmin edilmektedir.
– İşsizlik oranının yüksek seyrini koruduğu görülmektedir. İstihdam artışı büyümenin gerisinde kaldı. Bu gelişmede konaklama yiyecek eğlence kültür gibi hizmet sektörlerinin salgından olumsuz etkilenmesi ve işgücüne katılmadaki artış etkili olmaktadır. Yılın ikinci yarısında aşılamanın devamıyla salgına bağlı olumsuzlukların hafiflemesi hizmet sektörlerine yönelik görünümün iyileşmesi ve turizmin hız kazanmasıyla, istihdam imkanlarının genişlemesi bekleniyor.
– Sanayi firmalarının yatırım iştahı olumlu sinyaller vermektedir.
– Yatırım talebi ilk çeyrekte güç kazanmıştır. Yatırım eğiliminin güçlendiği görülmektedir.
– Güçlü iç talep ve artan emtia fiyatları ithalat faturasını olumsuz etkilemektedir.
– Mevcut eğilimler yılın ilk çeyreğinde yataylaşan yıllık cari dengenin, ikinci çeyrekten itibaren iyileşmeye başlayacağına işaret etmektedir.
-Vakaların azaldığı bir görünümün turizm faaliyetleri ve dış dengeyi destekleyeceğini öngörüyoruz.
-Bir önceki rapor döneminden bugüne gelişmiş ülkelerin tahvil vadelerindeki artış gelişen ülkelere portföy girişlerini sekteye uğrattı. Çin hariç tutulduğunda, gelişen ülkelerde şubattan itibaren portföy hareketleri çıkış yönüne döndü.
– Güçlü iç talep ve artan emtia fiyatları ithalat faturasını olumsuz etkilemektedir. Altın ithalatı yavaşlama eğilimine girmiştir. Altın ithalatı Mart’ta tarihsel ortalamanın altına indi.
-Tedarik sorunları bazı sektörlerde hammadde ve ekipman yetersizliğine yol açarak, üretim ve ihracatı etkiliyor.
– Arz sıkıntılarının ne kadar süreceğine dair belirsizlikler söz konusu olmakla birlikte, yılın ikinci yarısında arz kısıtlarının da zamanla giderileceğini tahmin ediyoruz.
– Öngörülenin üzerinde bir performans sergilediğimiz ihracatta gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz.
– Kredilerin büyüme hızı ve kompozisyonu kritik önemdedir. Parasal sıkılaştırma adımlarına bağlı kredi büyümesi yavaşlamış, Ocak sonrası artışa geçmiştir. Sıkılaşmaya rağmen bireysel kredilendirmede büyüme sürmektedir. Konut kredileri yavaşlama sonrası zayıf seyretmektedir.
-Mart ayında önden yüklemeli ve güçlü parasal sıkılaştırma yapılmış, Nisan’da da sıkı duruşunu korumuştur. Küresel risk iştahındaki dalgalı seyrin Türkiye ekonomisine yansıması, dezenflasyon ve para politikası duruşunda kritik önem arz etmektedir.
-Eşel mobilin sınırlayıcı etkisine rağmen uluslararası emtia fiyatlarındaki artışa bağlı maliyet unsurları önemini koruyor.
-Enflasyon rakamları henüz arzuladığımız ölçüde yavaşlamaya işaret etmiyor. İlave sıkılaştırmanın krediler ve iç talepte sınırlayıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği ve enflasyon üzerindeki talep yönlü baskıların hafifleyeceğini öngörüyoruz.”
“Nisan enflasyonunun yüzde 17 civarında olması bekleniyor”
Kavcıoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kavcıoğlu’nun ‘politika faizi, enflasyon” konularındaki sorulara verdiği cevaplar da şu şekilde:
“-Baz senaryomuzda Nisan enflasyonun zirveyi oluşturacağını öngörüyoruz, bu aydan sonra aşağı geleceğini tahmin ediyoruz. Nisan enflasyonunun yüzde 17 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. – Nisan ayından sonra enflasyonun aşağı yönlü olacağını öngörüyoruz, çalışmalarımızı bu yönde yapmaya devam ediyoruz. Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin mevcut seviyeleri, sıkı bir para politikası duruşunu gerektirmektedir. Yılsonuna doğru gerekli adımları politika kararlarımız çerçevesinde atmaya devam edeceğiz.
-Son karar metnindeki değişikliklere bütüncül olarak bakmak gerekiyor, karar metnine eklediğimiz cümle ile yönlendirme açısından daha net bir duruş sergilediğimize inanıyorum. Parasal politikaya ilişkin iletişimimizi güçlendirdiğimizi söyleyebilirim. Daha önceki ifadeyi değiştirirken, sıkı duruşumuzda herhangi bir değişiklik olmadığını çok net ifade edeyim.
-Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedef ulaşana kadar politika faizi güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.
-Politika faizi konusunda Kurulumuz eskiden olduğu gibi şeffaf ve veri odaklı verecek. Piyasayı izliyoruz, piyasa bizi izliyor. Enflasyon hedefine bağlıyız ve bunun öneminin farkındayız. Güçlü göstergeler oluşana ve yüzde 5 hedefine ulaşana kadar ifadesiyle net bir duruş sergiledik ve devam ediyoruz.”