Seyfi Çelikkaya / Ajans Bizim – Türkiye’nin kadim değeri olan yerel buğday çeşitlerinin yaygınlaştırılması amacıyla çiftçinin elinde bulunan az miktardaki tohumlar toplanıp, dar alanlara ekilip, çoğaltılmasının ardından yapılan deneme ekimi alanlarında hasat çalışmaları da tamamlandı.
Yozgat Tarım ve Orman İl Müdürü Tanju Özkaya, önceki yıllarda uygulanan projelerle küçük alanlarda ekilerek çoğaltılan tohumlar kullanılarak, bu yıl daha geniş alanlara deneme amaçlı ekildiğini söyledi. Özkaya, Yozgat Merkez, Sorgun ve Yerköy İlçelerinde 7 çiftçiyle birlikte ‘Sarıbursa, Sarıbuğday, Akbuğday, Sertbuğday, Karakılçık, Siyez’ yerel buğday çeşitlerinin çiftçi şartlarında ekimi yapıldıktan sonra gelişiminin yakından takip, hasat çalışmalarının da tamamlandığını aktardı. Özkaya, ‘’Ülkemiz, en temel besin kaynağı olan buğdayın anavatanı ve gen merkezi durumundadır. Ekimlerini yaptığımız çeşitler, yüzyıllardır İlimizde ve ülkemizde yetiştirilen atalarımızdan bize intikal eden buğday çeşitlerimizdir. Bizim ata mirası tohumlarımız ve eski tatlarımızdır. 1970’li yıllardan sonra çiftçilerimizce daha fazla verim veren modern buğday çeşitleri kullanmaya başlanması ile birlikte geleneksel buğday türlerinin ekim ve üretimi düşüşe geçmiştir’’ dedi.
Özkaya, geçtiğimiz yıllarda uygulanan projelerle yerel buğday tohumluklarının küçük alanlarda ekilerek çoğaltıldığına vurgulayarak, çoğaltılan bu yerel buğdayların istekli çiftçilere verilerek ekimlerinin yapıldığını, üretim sezonu boyunca teknik personel tarafında takip edildiğini bildirdi. Bu buğdayların hasatlarının da teknik personel kontrolünde çiftçilerle birlikte yapıldığını anlatan Özkaya açıklamasında şunları kaydetti:
‘’Bunlardan Karakılçık çeşidi, Ülkemizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ekilen yerel buğday çeşididir. Bu buğdayı çiftçilerimizin bizden talep etmeleri nedeniyle 2 çeşit karakılçık buğdayını temin ettik. 250 metrekarelik alanlarda ekimini yaparak çoğalttık. Gelecek yıl daha fazla bir alanda ekimini yapacağız. Amacımız bu atalık buğday çeşitlerini çiftçilerimiz elinde muhafaza ederek gen kaynaklarının korunmasını sağlamak ve ata mirasımız olan yerel buğday tohumlarının çiftçi eliyle üretim ve tüketiminin devamını sağlamaktır. Atalık bu buğdaylar bizim atalarımızdan gelen bugünkü yüksek verimli çeşitlerin geliştirildiği buğdayların atalarıdır. Bu çeşitleri hem devlet eliyle hem de çiftçi eliyle muhafaza etmemiz gerekiyor. Ayrıca bu atalık çeşitlerimiz bizim eski tatlarımızdır. Bunları muhafaza ederek gelecek nesillerimize aktarmamız tarihi bir zorunluluğumuzdur. Çiftçilerimizin yerli ıslah tohumların yanında bu atalık yerel tohumlukları da ekmelerini ve bu ata mirasımız olan tohumlukların halk elinde muhafaza etmelerini istiyoruz.’’