Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Osman Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bildirimine ilişkin açıklama yaptı.
Ceyhun Ergüven / Ajans Bizim – Dışişleri Bakanlığı, “Başta Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi olmak üzere herkesi, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duymaya” çağırdı.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin bugün Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Osman Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bildirimine ilişkin açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye’de devam eden yargı sürecine saygı ilkesi uyarınca, Avrupa Konseyini bağımsız yargıya müdahale niteliği taşıyacak bu kararın devamını getirmekten kaçınmaya” davet etti.
Bakanlığını açıklamasında, “Başta Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi olmak üzere herkes, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duymalıdır” dendi.
Dışişleri Bakanlığını açıklaması şöyle:
“Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi bugün (2 Aralık 2021) ülkemizin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM’e havale etme niyetini içeren bildirimde bulunmuştur.
Ülkemizde devam eden yargı sürecine saygı ilkesi uyarınca, AK’yı bağımsız yargıya müdahale niteliği taşıyacak bu kararın devamını getirmekten kaçınmaya davet ediyoruz. Başta AK Bakanlar Komitesi olmak üzere herkes, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duymalıdır.
Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan sorumluluklarının bilincindedir. Bu yıl içinde 128, bugüne kadar ise toplam 3.674 AİHM kararı tarafımızdan uygulanmıştır.
AİHM kararlarının icrasını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin gündeminde halen çok sayıda karar bulunmaktadır. Kavala kararından daha eski olan ve başka ülkeler hakkında ve konularda da uygulanmayan kararlar varken, özellikle Kavala kararının sürekli olarak gündemde tutulmasını tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki mevcut mekanizmaların hukuki ve adil bir anlayışa göre değil de siyasi mülahazalar üzerinden belirli ülkeler aleyhinde işletilmesi her şeyden önce Avrupa Konseyi’nin kendi itibarını zedelemektedir.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, insan hakları sisteminin etkinliğini sürdürmek istiyorsa tarafgir ve seçici tutumunu bırakıp, AİHM kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele almalıdır.”