Kelime Ata / Ajans Bizim – Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliklerinin daha sık ve daha büyük orman yangınlarına yol açacağının öngörüldüğünü belirten Türkiye Ormancılar Derneği, “Orman yangınları kader değildir” diyerek alınması gereken önlemleri açıkladı.
Türkiye Ormancılar Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, 15 Temmuz-14 Ağustos 2021 tarihleri arasında; Antalya, Muğla Adana, Mersin, Denizli ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri başta olmak üzere yanan 132 bin 892 hektarlık ormanlık alanla, tarihin en büyük orman yangınlarının olduğu bir yılın yaşandığı hatırlatıldı. Açıklamada, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin yaratacağı anormal hava halleri dolayısıyla hem yangın sayısında hem yanan alan miktarında büyük artışa yol açacağının öngörüldüğüne dikkat çekildi.
Orman yangınlarının etkilerini en aza indirmenin yolunun orman yangınlarıyla uyumlu bir toplum oluşturmak olduğunun ifade edildiği açıklamada, “Sadece orman içi ve civarında yaşayanlar değil; sorumlular, görevliler, akademisyenler, gönüllüler, demokratik kitle örgütleri; sonuçta toplumun hemen her kesiminin orman yangınları konusunda yeni bir yapılanmaya, yeni bir anlayışa, yeni bir uygulamaya ve önyargısız birlikteliğe ihtiyacı bulunmaktadır” denildi.
Bu çerçevede, uygulanabilir ve sürdürülebilir strateji, politika ve kararların belirlenebilmesi için; Orman Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, tüm ilgili tarafların katılacağı bir çalıştayın düzenlenmesi gerektiği belirtilen açıklamada, Türk Hava Kurumu (THK) ile Orman Genel Müdürlüğü arasında mevzuatla düzenlenecek ve “Kamu kurum kültürü” halini alacak bir düzenlenmenin ivedilikle sağlanması gerektiği vurgulandı. Yapılacak düzenlemeyle, OGM’nin orman yangınlarıyla mücadelede kullanacağı uçak, helikopter gibi hava araçlarının hiçbir aracı kurum ya da kuruluş olmadan doğrudan THK tarafından yangın sezonu başlamadan hazır hale getirilmesinin istendiği açıklamada, öncelikle yangınlarla mücadele eden ve karar verici seviyede bulunan idari ve teknik personelin sonuçları ölçmeye dayalı sürekli ve sürdürülebilir bir yangın eğitim sistemine ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekildi.
Buca Orman Yangınları İşçi Eğitim Merkezi tahsisinin geri alınarak ivedilikle hizmete alınması ve orman yangınlarına hassas Muğla-Denizli, Çanakkale-Balıkesir, Adana, Mersin ve Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlükleri başta olmak üzere “Yangın eğitim ve uygulama merkezlerinin” yaygınlaştırılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, bölge halkının da katılımcı bir anlayışla sürekli bilgilendirilmesi, görevli ve gönüllüler için el kitapçığı hazırlanması istendi.
Açıklamada, şu öneriler sıralandı:
”-Yerel yönetimler başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte koruma önlemlerinin, kaçış yollarının, sığınma alanlarının vb. tespit edilip, yapılması gereken iş ve işlemlerin belirlenmesi için ivedilikle ‘Tahliye planlarının’, orman yangınlarının sıkça yaşandığı köyler için uygulanabilir ve sürdürülebilir özel bir ‘Yangın eylem planının’ hazırlanması,
-Özellikle orman yangınına hassas bölgelerde çalıştırılmak üzere istihdam edilecek orman muhafaza memuru ve arazöz operatörlerinde (Şoför); yangınlara karşı önlem alınmasını sağlayabilecek, yangın söndürme ile yangından can ve mal kurtarma çalışmalarında bulunabilecek, yangın dışındaki afetler sonucu meydana gelen olaylarda arama, kurtarma ve ilkyardım müdahaleleri yapabilecek, aynı zamanda görev aldığı birim bünyesinde görevli mevcut elemanlara konunun gerektirdiği eğitimi verebilecek “Sivil Savunma ve İtfaiyecilik” alanında eğitim veren en az iki (2) yıllık meslek yüksek okulundan mezun olması şartı aranmalıdır.
– Yangınla mücadelede yer alacak kalifiye işçi açığının ivedilikle giderilmesi ve yangın işçisinin mevsimlik olarak değil tüm yıl çalışabilecek şekilde istihdamı sağlanmalıdır.
– Arazözlerdeki personel sayısının eğitimli olması koşuluyla, ivedilikle optimal seviyeye (min. 4- max.6) getirilmesi gerekmektedir.
– Yangınlarla ilgili personel için ehliyet ve liyakat şartlarının uygulanması, takdir ve teşvik edilmesi gibi idari önlemlerin de dikkate alınması gerekmektedir.
– Daha önce orman yangınlarıyla mücadele etmiş ancak zorunlu rotasyon vb. gerekçelerle farklı bölge müdürlüklerine tayin edilmiş personelin ivedilikle bu büyük orman yangınlarının meydana geldiği sahalara sevk edilerek yangınla mücadele konusundaki bilgi ve deneyimlerinden yararlanılması,
-Ormanların bakımlı hale getirilmesi, ulaşım tesislerinin tamamlanması, denetimli yakma ve tarım orman arakesitinde yöreye uygun önlemlerin alınması
-AFAD, UKEM, askeri birlikler, sivil savunma ekipleri, yerel yönetim birimleri ve gönüllülerin yangınların önlenmesi, bölge halkının bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar ile yangında tehlike yaratmayacak uygun alanlarda soğutma çalışmalarına katılmalarına yönelik gerekli yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması,
-Büyük orman yangınlarının organizasyonu ve koordinasyonu için OGM bünyesinde özel birim oluşturulmalı.
-Yangın amirliği bilgi, birikim ve deneyim gerektiren bir görevdir. Bölgeyi ve sahayı tanıyan personelin görevi üstlenmesi gerekirken, yıllardır olduğu gibi özellikle yangına gelen mülki amirler yangın amirliği görevine soyunmaktadır. Alışılagelen bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir.
-Son orman yangınlarında da görüldüğü üzere; yangınla mücadele personeli kişisel koruyucu donanımlarını gereği gibi kullanmamakta ve denetimler yeterince yapılmamaktadır. Yangın şehitlerimizin artmasından endişe duymaktayız.”