Saim Tokaçoğlu / Bizhaberiz – Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası bir basın açıklaması yaparak Türkiye’nin en büyük arazi rantının torba yasada gizlendiğine dikkat çekti. Basın açıklamasında Yeni “torba yasa”da bölgedeki mera yaylak ve kışlakların vasfı değiştirildiğinin altı çizilerek “6704 sayılı Yasa’nın 13’üncü maddesiyle birlikte Mera Kanunu’na ek yapılıp, Avrupa Yakası Proje Alanı içerisinde kalan mera, yaylak ve kışlakların orta malı olma özellikleri resen ortadan kaldırılıyor, hazine adına tapu kütüklerine tescil edilmeleri sağlanıyor.” deniliyor.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın basın açıklaması şöyle:
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ARAZİ RANTI…
TORBA YASADA GİZLENDİ
Birkaç gün önce, 2016 yılının yeni torba yasası Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 6704 sayılı Yasa’nın tam adı “65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN”dur.
Torba yasa 25 yaşa kadar GSS genel sağlık sigortası primlerinin silinmesinden zorunlu trafik sigortasına, Diyarbakır’ın Sur ilçesinin yeniden inşasından 2016 yılında 15 bin polis alımına, terörizmin finansmanından Kanal İstanbul adıyla bilinen projeye kadar pek çok konuda düzenleme içeriyor.
Türkiye’nin en büyük arazi rantı işte bu torba yasada gizlendi. İstanbul gibi dünya ölçeğindeki bir metropol, bu torba yasayla birlikte en bakir alanlarını ranta açarak geri dönülmesi zor bir felakete sürüklendi.
Başta gelecek kuşaklar olmak üzere hepimiz için büyük öneme sahip meralarımızın ve toprak varlıklarımızın korunması amacıyla ve büyük uğraşlar sonucunda Mera Kanunu ve Toprak Koruma Kanunu yürürlüğe konulabilmişken, torba yasayla birlikte bu kanunlar devre dışı bırakılıp İstanbul’un Avrupa Yakası Proje Alanı içerisinde yer alan tüm mera, yaylak, kışlak gibi orta malları ranta ve talana açık hale getirildi.
Orta malları olarak bilinen mera, yaylak, kışlak gibi taşınmazlar insanların yararlanabilmeleri için özel kanunlarla korunurlar. Bu taşınmazlar tapu kütüklerine tescil edilmezler, direkt halka mal edilmiş olduklarından özel sicil olarak ayrı tutulurlar. Bu nedenle tapu kütüğüne tescilli araziler gibi kolayca yağmalanamazlar.
6704 sayılı Yasa’nın 13’üncü maddesiyle birlikte Mera Kanunu’na ek yapılıp, Avrupa Yakası Proje Alanı içerisinde kalan mera, yaylak ve kışlakların orta malı olma özellikleri resen ortadan kaldırılıyor, hazine adına tapu kütüklerine tescil edilmeleri sağlanıyor.
Böylece ekonomik, ekolojik yönden hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmaksızın bu alanlar tescil edilip ve sonrasında da satılabilir, imara açılabilir, imar uygulamasına tabi tutulabilir hale getirilmiş oluyorlar.
Aynı yasanın 7’inci, 8’inci ve 9’uncu maddeleriyle birlikte 3194 sayılı İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikle de yeni adı suyolu olarak belirlenen Kanal İstanbul proje alanındaki rantsal dönüşüm hızlandırılmış oluyor.
Sözün özü, bu yeni yasal düzenleme sonucunda Avrupa Yakası Proje Alanı içerisinde kalan orta malı arazilerinin her biri, eski kullanıcılarından (İstanbullulardan) arındırılıp, yerli-yabancı zengin yeni sahipleri için imara açılıp, imar uygulamasına tabi tutulup tam bir rant uygulaması haline getirilmiş oluyorlar.
Avrupa Yakası Proje Alanı içerisindeki hazine ve orta malı vasıflı arazilerin toplam büyüklüğü açıklandığı takdirde, rantın ne kadar büyük olduğu görülecektir.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Ertuğrul CANDAŞ
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Başkanı