Akıl alır gibi değil ama her şeyin tersini yapmak alışkanlık olmuş bir kere…
Vakalar katlana katlana artıyor, TFF Başkanı Nihat Özdemir ise Genel Kurul Toplantısı’nda müjdeyi patlatıyor:
“Stadyum kapasitelerinin yüzde ellisi, locaların yüzde yüzü olmak üzere artık taraftarlarımız bu sezon statta maç izleyebilecekler.”
Şimdi Federasyon Başkanı’nın bu cesareti nereden aldığına bakalım…
Aylarca eve kapandık, restoranlar, cafeler çalışmadı, 65 yaş üstü her şeyden yasaklandı.
Sonra ne oldu?
Tamamen açıldık, yetmedi bayramda 11 günlük birleştirilmiş tatil ile sahil kentlerine yığıldık. Bodrum’da geçecek yol kalmadı, Ayvalık’ta zeytinlikler otopark hizmeti vermeye başladı. Diğer sahil beldelerinde de aynı manzaralar izlendi.
Sosyal mesafe kaldı mı?
Plajda, yemek ve eğlence mekanlarında verilen tıkış tepiş görüntüler mesafenin rafa kalktığını gösterdi.
Maske mi?
Yemek yerken, denize girerken takılamayacağından o da devre dışı kaldı. Yani başladığımız yere dönmek için milletçe büyük gayret sarf ettik!
Yetkililer bir taraftan “delta varyantı daha kolay bulaşıyor” diye uyarırlarken, diğer taraftan şehirlerarası seyahati serbest bırakan, birleştirilmiş tatil yaratan kararları aldılar.
Ülkemizdeki Suriyeliler bayram için ülkelerine gittiler, dönüşte ne getirdiler acaba?
Tatil için gidebiliyorsan şartlar düzelmiş demektir, o zaman neden geri geliyorsun? Bunu bile kendilerine rahatça soramıyoruz!
Afgan mültecilere zaten “nereye gidiyorsun” diye soran yok. Kafileler halinde geldiklerine dair bolca görüntü var. Üstelik gelenler sadece gücü kuvveti yerinde erkekler. Nasıl bir risk aldığımızı da kimsenin gördüğü yok…
Londra merkezli uyanık BBC, yaptığı haberde on binlerce kaçak erkeğe yer vermezken, nereden bulmuşlarsa çocuk ve aile görüntülerine yer veriyorlar. Güya bizleri yeni şartlara hazırlıyorlar!
Oysa bize yetmeyen milli geliri paylaşmak bir yana; gasp, tecavüz, cinayet olaylarındaki artışı tetiklemesi de ayrı bir gerçek. Virüsün bulaşma riski ise bunların yanında önemsiz kalıyor zaten!
Yunanistan ve bazı ülkeler pasaportlu turisti bile sınır kapısından çevirirken, bizim boşvermişliğimizi nereye koymak lazım acaba?
Vaka sayıları artarken bir kısım medya aşı karşıtlığını ele alıyor. Elbette aşı olmak lazım.
Peki aşı olunca maskeyi atmak, mesafeyi kaldırmak kurtarıyor mu?
İşin bu tarafına hiç değinilmiyor. Çünkü emir büyük yerden…
Eninde sonunda tekrar kapanacağız.
Peki özveri ile çalışan sağlık personelinin yükünü artırmak haksızlık değil mi?
65 yaş üstü insanlar, başkalarının vurdumduymazlığının cezasını çekmeye yine hazırlansınlar mı?
Biraz da milletçe olumlu yönden fark yaratmaya çalışsak daha iyi olmaz mı?