Veli-Der, yüz yüze eğitimin 7’nci hafta raporunu açıkladı. Açıklamada, alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çekildi, sorunların kronikleşmeye başladığı ifade edildi.
Öğrenci Veli Derneği Veli-Der, yüz yüze eğitimin 7’nci hafta raporunu yayımladı. Raporda, okullarda önlemlerin yetersizliğine vurgu yapıldı, sorunların artık kronikleşmeye başladığının altı çizildi.
Veli-Der’in açıklaması:
“Okullarda değişen hiçbir şey yok. Okullarda yüz yüze eğitimin 7’nci haftasını bitireceğimiz bugün maalesef salgına karşı alınan önlemlerin yetersizliği ve gerekli koşulların sağlanmamasından kaynaklı sorunların olduğu şekilde devam ettiğini ve artık kronikleşmeye başladığını üzülerek tespit ettik. Öncelikle yüz yüze eğitimin başladığı 6 Eylül tarihinde ifade ettiğimiz üzere gerekli önlemler alınmadan, ek öğretmen ataması yapılmadan, sınıflar seyreltilmeden, okullarda gerekli havalandırma koşulları sağlanmadan yüz yüze eğitime devam edilmesi salgın açısından risk oluşturmaya devam edecektir. Bu nedenle de karantinaya alınan sınıf sayısı ve aynı zamanda pozitif ve temaslı öğretmen ve öğrenci sayısında bir azalış yaşanmamaktadır. Örneğin yalnızca Ankara Yenimahalle’de Şehit Mustafa Aslan Ortaokulunda 40 öğrenciye pozitif tanısı konulmuştur ve 13 sınıf karantinadadır. Mehmet Akif İnan İlkokulunda 120 öğrenci, Mustafa Kemal Anadolu Lisesinde 830 öğrenci temaslıdır. Ankara Yenimahalle’de yaşanan tablo ülkenin genel tablosudur. Vaka sayılarının hâlâ yüksek olduğu bu günlerde salgının okullara ve eğitim yaşantısına olumsuz etkisinin sürmesi, gerekli önlemlerin alınmadığı koşullarda oldukça güçlü bir olasılıktır. Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın artık bu konuda kamuoyunun yaptığı uyarıları dikkate alması ve gerekli önlemleri alması bir zorunluluktur. Burada sözünü ettiğimiz koşullar bir tercih değil kamusal eğitimin ve kamusal yaşamın sağlıklı devam edilebilmesi için artık zorunlu hale gelmiştir. Sınıfların seyreltilmesi ve okulların bulaş riskinin azaltılması için hızlı bir şekilde ek öğretmen ataması yapılması ve ek derslik oluşturulması artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Aynı zamanda da pozitif ve temaslı öğrenci ve öğretmenlerin tespiti için kullanılacak testlerin bir an önce temin edilerek okullara ulaştırılması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı salgın döneminde yaşanan öğrenme kayıplarının tespiti için ortaokul 7. ve 8. sınıflar ile liselerin 11. ve 12. sınıflarında sadece bazı derslerden kazanım değerlendirme sınavı yapacaktır. Öncelikli olarak öğrenci velileri ve çocuklarının geleceğinden kaygılanan ve bu gelecekten sorumlu olan yetişkinler olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na soruyoruz; Neden sadece 7. 8. ve 11. 12. sınıflarda ve neden sadece bazı derslerden sınav yapılmaktadır? Öğrencilerin bir bütün olarak salgında yaşadığı kayıpların tespit edilerek telafi edilmesi yerine sadece bazı derslerden sınav yapılacak olması sınav merkezli eğitim yaklaşımının bir sonucudur. Milli Eğitim Bakanlığı artık okulların bir dershane olmadığını ve MEB’ in kamusal eğitimden sorumlu bir kamu kurumu olduğunu hatırlamalıdır.
Kamu okullarında okuyan bazı öğrencilere burs verilmesi için başvurular 15 Ekim tarihi itibari ile başladı. Öğrencilerin yapacağı başvuru sonucunda kimi kriterleri yerine getiren öğrencilere aylık 100 TL burs verilecek. Salgın öncesinde de başlayan ekonomik kriz ve salgınla beraber derinleşen yoksulluk dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığı bu dönem kriterlere göre değil talep eden tüm çocuklarımıza karşılıksız burs vermelidir. Gereksinim duyan tüm çocuklarımıza karşılıksız burs verilmesi sosyal devlet olmanın bir zorunluluğudur. Ayrıca aylık 100 TL burs günümüz koşullarında öğrencilerin gereksinimlerini karşılamaya yetmeyecektir. Bu nedenle de burs miktarı artırılmalı ve talep eden tüm öğrencilere verilmelidir.”